Bugün konuşmayı, tartışmayı pek istemediğimiz bir konuyu ele alalım. İstedik yol tarif ederken bile kullanmadığımız ebedi istirahatgahımız mezarlıklar. Mezarlıklara bakan, onu gören evlerde kiraya dahi oturmaktan geri durduğumuz mezarlıklar. Ev alırken de pek tercih edilmeyen memleket toprağı, insanoğlunun ahiret âlemi öncesinde son durağı. Tecrübe ile sabit mezarlık yanı evlerde kiraya oturanlar dahi sık sık değişiyor. Ancak istesek de istemesek de gerçek bu.
Konya bir taraftan Türkiye geneline bakarsak göç verirken merkeze de göç dalgası devam ediyor. Yeni oturan nüfuslara göre ulaşım, denetim, okul , mezarlık ve diğer ihtiyaçlara göre de önlem alıyorsunuz. Geçenlerde nüfustaki doğurganlık oranının 1.48 düşmesi ile birlikte nüfusumuz çok tehlikeli bir azalma sürecine girdi. Okullar ve bazı ihtiyaçlar bira azaldı. Ancak insanoğlu ekmeği nerede ise oraya koşuyor.
Bazı yerleşim birimlerimizde nüfus yerinde yasarken hatta azalırken metropol şehirlerde de hala artış göstermekte. Kullanılan araç sayısı gün geçtikçe artıyor. Yollar S.O.S. veriyor. Özellikle pis saatlerde trafik de felç oluyor. Bütün bu dünya telaşeleri arasında tempolu, stresli bir dünya hayatının sonu geliyor. Sonrası mı? Mezarlık aramaya çıkıyorsunuz.
İnsanlar her ne kadar mezarlık konusunu konuşmayı dahi sevmeseler de yakınlarını evlerine yakın bir yerde defnetmek istiyorlar. Zira bu yakın defin olayı genlerimizde var. Nasıl mı?
Çatalhöyük’ten 800-900 yüz yıl daha eski bir geçmişe sahip Boncuklu HÖYÜK’TE bir dönem kazı ekibinin yanına uğradığımızda Londra Üniversitesi sektörünün ifadelerini hiç unutma. Demişti ki! İnsanlar çok eski çağlarda milattan önce 8.000’li yıllarda vefat eden yakınlarını yaşadıkları odalara yani evlere defnederlermiş. Üzeri toprakla örtülür ve yaşamaya devam edilirmiş. Belki bin yıllar sonra bahçelerine gömmeye başlamışlar. Sonrasında şimdiki sistemin ilk tohumları olan toplu mezarlıklar ortaya çıkmış. Biz hala Karadeniz gibi bölgelerde cenazemizi evimizin bahçesine defin yapıyoruz.
Neticede mezarlık aramaya devam edelim. Taşrada atalarımızın geldiği nüfus olarak daha küçük ölçekli köylerimizde mezarlıklarının da köyde kalmış ihtiyarları defnediyoruz. Belki ayda, belki de yılda bir. Daha büyük ölçekli ilçelerimizde de eski günlerdeki kadar cenaze işlemleri olmuyor. Defin de büyük şehirlere yapılıyor. Genlerden geliyor dedi ya! Yakınlarımızın ölüsü de dirisi de yanımızda olacak. Herkes için söylemiyoruz ama sağlığımızda sahip çıkmadığımız, değer vermediğimiz vefat eden büyüklerimizi ölümden sonra yanımızdan, mahallemizden ayırmak istemiyoruz.
Merkez mezarlıklara bir bakıyorsunuz. Hep dolu cevabını alıyorsunuz. Teşbihte hata olmasın otoparklar gibi hep kırmızı yanıyor. Şuanda merkezde Kurtuluş, Araplar, Yazır, Karaaslan, Saraçoğlu vb. mezarlıklar haricinde defin yapılacak yer kalmamış.
Halbuki biz alışkınız. Vefat eden büyüklerimizin dahi hep bir arada olduğu beraber istirahate çekildikleri (tabiri caizse) yerler isteriz. Yani bir bakımı aile mezarlığı gibi. Aile mezarlığı tarih oldu. Şimdilerde belediyemizin kazdığı mezar sıralı sistem. Yanınıza defnedilecek merhum veya merhume kim çıkarsa artık. İnsanlar anne, baba ve eşleriyle dahi yana yana yatamıyorlar.
Daha geçen yıllarda açılan ve çok aralıklı defin yapılan Yediler Mezarlığı dahi dolmuş durumda. Uluırmak Hacı Fettah hepsi öyle.
Hayırsever de azalmış olabilir mi? Ben Uluırmak Mezarlığı’nın hayırsever katkısı ile iki sefer genişletildiğini biliyorum. Araplar Mezarlığı yapılan imar aktarımı marifetiyle bir hayli genişletildi. Ama yakında dolacak. Haftada 2,3 defin yapılırken şimdilerde 1-3 defin yapılıyor. Çare ne, ne yapılmalı. Büyükşehir belediyemiz Tatlıcak Mahallemizde bir 1 milyon 600 bin metrekare alanı mezarlık yaptı. Ancak defin var mı? Maalesef yok. Üçler, Musalla ve diğer yer kalmayan mezarlıklar dahil hepsine bir envanter yapılmalı. Boş yerlerin tespit edilerek defin yapılmasına müsaade edilmeli.
Burada hayırsever ve kamulaştırma yapılarak merkezi yakın mezarlık alanlarına ilaveler yapılmalıdır.
Büyükler anlatırdı. Bir mezardan ahirette 7 Mehmet adlı çıkacak diye. El hak doğru. Şu anda dolu olan mezarlarda ailenin muvafakati alınarak 5 yıl geçtikten sonra defin yaptırılabiliyor. Şu anda dede, baba, kız ve bu gidişle torun aynı mezarı paylaşacaklar. Şu anda dahi paylaşıyorlar.
Hülasa önlem alınmalı rahmetlilerimize istirahat edebilecekleri alanlar oluşturulmalıdır. Resulullah efendimizden bir hadisi Şerif ile bitirelim mi?
“Akıllı o kimsedir ki ölümü sık düşünür ve ahireti için azık hazırlar”
Kaynak: Mehmet Hançerli
Cumhuriyetimizin, modern ülke olmamızın karşılığını aldık…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.