Konya
°C
Yeni Meram

KUMARBAZ EKONOMİSİ

KUMARBAZ EKONOMİSİ- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
23.11.2021 01:09
22.11.2021 17:10
0
1944
ABONE OL

18 Kasım tarihinde MB politika faizini bir puan daha aşağı çekince adeta yer yerinden oynadı. Kibirli bürokrat eskilerinden, palyaço akademisyenlere, köşelerde beslenen besleme yazarçizer takımına kadar bir çığırtkanlar korosu ağıt formunda feryadı figan eylediler.
Kamber siz düğün olmaz misali koroya Kılıçdaroğlu da katıldı "artık DUR ERDOĞAN" diye tvit attı. O tvit atar da dostu Karamollaoğlu durur mu "Siz alkol komasına girmiş bir insana alkolü yasaklayamazsınız. Orada alkol iyi-kötü tartışmasına giremezsiniz. Vücut alkol istiyor. Şu an Türkiye'nin bulunduğu ortamda da faizden kaçamazsınız." ifadelerini kullandı.
Sanırsınız ülke yandı bitti kül oldu. Oysa olan olması gerekenin sadece bir bölümüydü. Yüksek faiz düşük kur politikasının yıllardır ekonomiyi enkaza çevirdiği bilinen bir gerçektir ve kısa sürede geniş kitlelere acı verecek olsa da faizi düşürmek kuru rekabetçi düzeye çıkarmak doğru bir tercihtir. Nitekim Rekabetçi kur politikası ihracatta etkisini hemen göstermiş ve dış ticaret fazla vermeye başlamıştır.
Bilenler bilir, yüksek faiz düşük kur yerli milli olan ne varsa batırır. Sıcak parayla ve ithal ürünlerle geçici ve sahte bir cennet oluşturur. Nitekim bugün ekonomi dâhisi pozlarıyla kurtarıcı rolüne soyunan Ali Babacan dönemi ve politikaları böyledir. Elbette dönemin başbakanı olarak Tayyip Erdoğan'ın sorumluluğu da unutulamaz.
Euro ve USD üzerinden kur atakları özellikle enerjide dışa bağımlı olduğumuz için geniş halk kesimlerinin canını acıtıyor. Burada bir parantez açıp TÜPRAŞ gibi ülkenin enerjide tek tedarikçisi olan bir kurumu özelleştirme furyası ile vahşi kapitalizmin ülkemizdeki temsilcisi olan bir gruba vermenin ne büyük bir hata olduğunu kayda geçirmek zorundayız. Bugün Ak parti iktidarı o günkü trajik hatalarının ceremesini çekmektedir.
*
Ülkeleri acımasızca sömürenler bunu (enerjide ve bazı kritik malzemelerde dışa bağımlı olduğumuz) bildikleri için döviz fiyatlarını yüksek faiz için hep bir silah olarak kullandılar. Ülkeyi 1947 de dolarize edenlerin bize bir armağanıdır bu ve ne yazık ki makûs talihimizdir.
Tarihimizdeki en büyük kırılma 24 Ocak kararları olarak bilinen ve etkileri hala devam eden bir rejim değişikliğini dayatan süreçtir.
24 Ocak 1980 kararlarını alarak ülkeyi liberal politikalar ile küresel sömürüye açanlar mütedeyyin muhafazakâr kadrolar idi. Onların açtığı güvenli yoldan finans kapital ülkeye tam olarak yerleşti ve faiz/döviz/ borsa oyunları ile dehşetli bir kumarbaz ekonomisi tesis etti. Adı oldukça masum (!) bir şekilde "serbest piyasa ekonomisi" olarak konuldu. Bugün dağdaki çoban bile kumarbaz ekonomisinin parçasıdır. Çılgın kârlar uğruna her şeyi yapmakta serbest olanlar azgın azınlıktı. Öte yandan ham hayaller uğruna her şeyini feda eden koskoca bir ülke oldu.
Son zamanlarda bu şeytan üçgenine bitcoin vb. kripto paralar eklediler.
Kaba bir tahminle bugün ülkemizde sekiz ila on milyon insan bu kumarbaz sistemin parçası halinde bulunuyor. Sayısız manipülasyon ve spekülasyonun kol gezdiği bu mecralar aynı zamanda kitleler için bir ruh sağlığı problemi halindedir. Bugün ekran veya telefon karşısında donuk yüzlerle trans halinde binlerce ferd görmeniz sıradan bir olaydır.
Kumar dünyasında bilinen bir gerçek vardır. Kumarı oynayanlar değil her zaman kumarhane sahibi kazanır. Elbette müşteri azalmasın diye seçilmiş bazı kişiler bonus kabilinden bir şeyler kazanırlar. Ama her şartta ve her zaman kazananlar (kumarhaneciler) küresel finans baronlarıdır.
Bu ahval ve şerait içinde dahi…
Akıl ve vicdan sahipleri emeğe, alın terine, çabaya dayalı üreten ve adil bölüşen bir ekonomik model için mücadele vermek zorundadırlar.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.