Konya AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

KÖY KENTLER…

KÖY KENTLER...- Kerim ÇINAR- Yeni Meram Gazetesi

Yüzyıllarca Türk toplumunun temel taşlarını oluşturan köylerin, fiziki ve sosyal yapısı sanayileşme ile birlikte değişmeye başlamıştır. Sanayileşmenin ilk yıllarından bugüne kadar bütün dünyada artan nüfusun yanında gıda maddelerinin üretimindeki artış aynı düzeyde olmamıştır. Nüfus artışı ile gıda artışı arasında bir dengesizlik oluşmuştur. Bu nedenle, İklim ve toprak yapısı bakımından çeşitli imkân ve konumlara sahip olan ülkemiz, dünyada kendi kendine yetebilecek kadar gıda maddesi üretebilen ender ülkelerden biri haline gelmiştir. Ancak tarım alanların imara açılması, bilinçsiz sulama, kaynakların azalımı vb. gibi problemler nedeniyle bugün Afrika’nın bazı ülkelerinde görülen açlık problemleri, yakın gelecekte bütün dünyanın gündeminde olacaktır. Ülkemiz henüz açlık gibi bir tehlikeyle karşı karşıya değildir.
Ancak, ülke kalkınmasında ve diğer iktisadi kaynakların harekete geçirilmesinde önemli bir yeri olan tarım potansiyelimizden de tam olarak faydalandığımızı söylemek mümkün değildir. Kalkınma sürecinde olan ülkemizde kırsal yerleşimlerin sayılarının çokluğu ve dağınıklığı, bazı ekonomik ve sosyal problemlerin artmasına sebep olmaktadır. Köylünün daha iyi bir yaşam seviyesine ulaşması, ülke ekonomisine daha büyük katkıda bulunması ve köyün kısa sürede kalkınması için mevcut kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Günümüze kadar ülke genelinde kırsal yerleşmeler üzerinde kalkınmaya yönelik hizmet ve fiziki yapılanmalara ilişkin çözümler getirilmeye çalışılmıştır. Ancak öngörülen çözümler ne kadar çok yönlü olursa olsun kırsal yaşam alanlarıyla ilişkisi bir türlü kurulamamıştır. 1960’tan beri kalkınma planları içerisinde yer alan kırsal yerleşim yerleri istenilen düzeye bir türlü gelememiştir. Kırsal yerleşme sorunlarına geçmiş yıllarda siyasi partiler de eğilerek program ve seçim bildirilerinde bu konuya büyük ölçüde yer vermişlerdir. Tarım kentleri, merkez köyler ve köy kentler gibi yaklaşımlar bu çabaların bir sonucudur. Örneğin, bunlardan biri tarım kentleri projesidir. Bu projede köylerin birleştirilmesi ve ekonomik kalkınma başta olmak üzere gerekli kırsal hizmetlerin ve endüstrinin köye götürülmesi ile gerekli toplumsal, ekonomik ve kültürel ihtiyaçların sağlanması ile bir devrimin gerçekleştirileceği öngörülmüştür. Ancak bu proje fikir bazında kalmış ve uygulamaya geçirilememiştir.

Diğer çözüm ise, merkez köylerden oluşan birimlerin oluşturulmasıdır. Merkez köy yaklaşımı planlı dönemde, ikinci beş yıllık (1970-1972) kalkınma planı programında yer almış olup, köy kümeleri arasında en merkezi yerde olan kırsal yerleşkeye hizmetlerin verilmesi ve çevresindeki yerleşkelerin bundan yararlanması amaçlanmıştır. Oysa kent ile köy arasında ki dengesizlik yalnızca hizmet alanlarındaki yetersizliklerden ileri gelmemektedir. Bunun ekonomik, sosyal ve fiziki yönü de önem taşımaktadır. Çözüme dönük bir başka yaklaşım ise Köy-Kent şeklinde olmuştur. Köy ile kent arasındaki dengesizliği gidermeye ve her iki birim arasında bir kırsal yerleşim yeri oluşturmayı amaçlamıştır.

1983 yılında Toprak ve İskân İşleri Bölge Müdürlüğü tarafından Malatya’da Karakaya barajı suları altında kalan köyler için 132 konutluk yeni kırsal yerleşim yeri kurmuştur. “Yeni Kent” köyü, Konya şehir merkezine 88 kilometrelik bir uzaklıkta Obruk köyü sınırları içerisinde kamuya ait tarımsal alanda da kurulmuştur. Yeni Kent köyü, planlama açısından karakteristik geleneksel köy yerleşim özelliklerinde yapılmamıştır. Kırsal konutlar planlamanın öngördüğü biçimde bir sıra halinde dizilmişlerdir. Ovanın ortasında düz bir arazi üzerinde birbirini dik kesen yollar üzerinde iki katlı ikiz binalardan oluşan bir köy yerleşimi oluşturulmuştur. Her bir aile için verilen bin metre karelik arsa üzerinde ikiz binanın yarısı verilmiştir. Bina, zemin katında ahır, üzerinde ise dışarıdan çıkan açık bir merdiven ile ulaşılan konuttan oluşmaktadır. Üst katta olan mekanların dar bir koridor üzerinde dizili ve küçük tutulması geleneksel kırsal yaşam biçimine alışmış olan kullanıcılar tarafından da yadırganmıştır.(DEVAMI GELECEK)

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

HOKUS POKUS

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0