Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

KONYA LALESİ!

Türkiye İstatistik Kurumu Konya Bölge Müdürlüğü “Lale Üretimi” konusunda verilerini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre Türkiye’nin toplam lale üretiminin %98,9’unu Konya karşıladı
2017 yılında Konya ilinde toplam 400 bin m² alanda yaklaşık 44 milyon adet lale üretildi ve Konya Türkiye’nin toplam lale üretiminin %98,9’unu karşılayarak lale üretiminde birinci sırada yer aldı.
Bu şu demek, Lale şehri artık ne İstanbul, ne Nevşehir!
Türkiye’nin Lale şehri resmen Konya!
Konya’yı baştanbaşa rengarenk lalelerle donanmış görünce, aklınıza ne gelir?
Lale devri mi, lale mi!
Anlaşılan o ki, Konya, unvanına bir unvan daha katacak…
Lale şehri!
Aşık Veysel, Laleye bakın neler söyletmiş, “ Lale der ki behey Tanrı / Neden benim boynum eğri /
Yardan ayrı düştüm gayrı / Benden ala çiçek var mı”
Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı ve Sibel Can’ın seslendirdiği, Lale Devri şarkısının sözlerinde ne diyordu,” Çok geç kalmışız canım / Vakit bu vakit değil / Eski radyolar gibi / Çatıya saklanmış aşk”
Sonra da, devam ediyordu, “ Lale devri çocuklarıyız biz / Zamanımız geçmiş / Aşk şarabından kim bilir en son / Hangi şanslı içmiş…”
Lale devri İstanbul için unutulmaz bir devir.
Lale devri dediğimiz hüzünlü bir devrin,İstanbul’un güzelliğine güzellik katan, sanata, edebiyata, kültüre zenginlik katan 12 yıllık bir sürecin Patrona Halil İsyanı ile harap olduğu, yerle bir edildiği o yıllar İstanbul’un Lale ile vedalaştığı yıllar olarak anılır.
İstanbul’dan kaçırılan lalelerin, Hollanda’da kendine yeni bir yurt bularak, Hollanda Lalesi olduğunu, Hollanda lalesi olarak dünya çapında pazarların baş tacı olduğunu bilmeyen yok!
Ve biz bugünlerde Konya’da nereye baksak Lale görüyoruz.
Konya’da Lale devrinin başlangıcı olarak 2007 yılını not olarak düşebilirsiniz.
Son 11 yıldır, lale üzerinde ısrar edilmesi, laleye Anadolu’nun ortasında yeni bir yurt bulunmasına vesile oldu.
Üstelik Konya’yı çok sevdi laleler.

Tek bir eksiğimiz var!
“Konya Lalesi” olarak, bu laleyi tescil etmek, tescil ettirmek!
Türkiye’de en fazla sizin üretmeniz, bilinmiş ve tanınmış olmanız inanın yeterli değil!
Evinizden şöyle bir çıktığınızda, parklara doğru yürüdüğünüzde, resmi kurumlarımızın girişlerinde size gülümseyen, yaşama sevinci veren kırmızı, beyaz ve sarı laleleri göreceksiniz.
2007 yılı Konya’da Lale devrinin başlangıç tarihi olmalı demiştik, 2018 yılı da dileriz, “ Konya Lalesi” diye bir tescilin kazandırıldığı yıl olur!
Yıllar önce yapmış olduğum bir tespitte, acizane önümüzdeki yıllarda, Konya Lalesi diye bir Lale çeşidi olur mu, şeklinde satırlar yazmışım.
Lale şairlere de ilham kaynağı aynı zamanda.
Hece vezninin güçlü kalemlerinden biri olan Orhan Murat Arıburnu, “ Lalelim” şiirinde bakın ne diyor,
“ Lalelim / Lalelide oturur / Laleli, lale olur lalelimden / Laleliden geçilir /Lalelimden geçilmez!…”
Laleler…Laleler…Laleler…
Hollanda’nın pabucu artık dama atıldı desek yalan değil.
Eski İstanbul’un o meşhur lale devri, bugünleri görse, Konya nere, İstanbul nere, hele Lale yetiştirmek Konya için nasıl bir şey diye şaşkınlıktan küçük dilini yutardı herhalde!
İçimizden ve gönlümüzden geçen ne mi?
Konya Lalesinin bir marka olması!
Markası az olan, markalaşma yolunda istekli görünmeyen, ismi olup, cismi olmayan kendi dışında fazla bilinmeyen Konya Markalarının yolunu açabilir Konya lalesi.
Lale, Lale devrinde İstanbul’u hüzünlü bir şekilde tanıtır ve anlatır diye konuşan tarihçiler ve edebiyatçılar, pekala Konya lalesine bir çıkış yolu bulabilirler.
Soralım isterseniz?
Sevgili büyüklerimiz, ileri gelenlerimiz!
“Konya Lalesi” diye bir markamız olması yolunda düşünceniz var mı?
Kısa bir süre önce Anadolu’nun, son yıllar da Türkiye’nin Lale şehri Konya oldu, hatta tescillendi desek!
Bize katılmayacak mısınız?
Bildiğiniz üzere, Konya bu unvanı lale üretimine vermiş olduğu önemle kazanmış durumda.
Seksenli yıllarda, lale konusunda yaptığı ataklarla dikkat çeken, Nevşehir Lalesi mi geliyor diye haberlere konu olan, ancak bunu fazla sürdüremeyen Nevşehir, Konya’nın Lale konusunda ki ısrarı karşında dayanamadı.
Konya bu konuda rakipsiz kaldı sevgili okurlar!
Nereye bakarsanız bakın laleleri görüyorsunuz.
Şehrin güzelliğine güzellik katan görüntüleri, lalezar diye adlandırılan lale bahçeleri, bir devrin lale devrine nazire yapar gibi.
Bu lalenin adına ”Konya Lalesi” demek kadar güzel ve anlamlı bir şey yok!
Zarifliği ve duruşu zarafetin sembolü.
Renklerinin insanların göz zevkini okşayışı, çiçekler arasında bambaşka bir yeri olduğunun ispatı.
Milli çiçeğimiz desek yalan değil!
Halılarda, çinilerde, motiflerde yer alması ve vazgeçilmez olması, sizce de, Türk milletinin gönlünde mutena bir yere sahip olduğunun bir göstergesi değil mi?
Selçuklular ve Osmanlılarda lalenin yeri ve önemini daha başka nasıl anlatabiliriz?
O halde, hoş geldin “ Konya Lalesi” demek istiyorum!

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

‘Din insanların gidasıdır!’

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.