Konya
°C
Yeni Meram

KİTLESEL HAVA KİRLİLİĞİ VE SAĞLIK (2)

KİTLESEL HAVA KİRLİLİĞİ VE SAĞLIK (2)- Kudsi ÖNCÜ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
07.09.2022 01:43
06.09.2022 14:44
0
1753
ABONE OL

Toksik gazlar akciğerlerimizde bulunan alveollerin duvarlarında dizilmiş oksijen taşımakla görevli alyuvarlar olarak adlandırdığımız kırmızı hücrelere bağlanırlar. Dolayısıyla oksijen taşımakla görevli tırlar zehirli gazlarla işgal edilmekte, dokulara ve organlara yeterli oksijen gitmemektedir. Bu durum zamanla hem alveollerin yok olmasına ve hava yollarının/bronşların daralmasına neden olur. KOAH olarak adlandırdığımız tedavisi mümkün olmayan kronik akciğer hastalığı kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca organizmanın tüm dokularının yeterli oksijen alamaması sonucunda hücrelerinde hasarlar meydana gelecektir, Bu durum çoklu organ hastalıkları dediğimiz bir tabloya dönüşecektir.
İnsan organizmasında kanser hücrelerinin oluşumunu engelleyen antionkojenik genler vardır. Her bir gen yönetici gibi işlev yapmaktadır. Hücre çekirdeğinde kromozom çevresinde dizili bu genler bir bakıma hücrenin çoğalmasını disiplinize eden şef gönderdir. Hücrenin çoğalma/yenilenme sürecinde hücreye belli bir disiplin içerisinde çoğalma talimatı verir. Çoğalan hücrenin çıktığı dokuya benzemesini bir başka ifadeyle anasına atasına benzemesini, verilen görevi doğru bir şekilde yapmasını, başka hücre ve dokulara saldırmamasını öğütler. hipoksi /oksijen yetersizliği hücrelerdeki şef genin hastalanmasına neden olur, bu görevini yapmasını engeller, dolayısıyla hücre çoğalma disiplinden çıkar. Anasına-atasına benzemeyen, saldırgan tabiatlı, verilen görev dışında başka görevlere soyunan, durduğu yerde durmayan ve binlerce hücrenin yediğini yiyen terörist hücreye dönüşür. İşte bu hücrenin adı kanser hücresidir. Dolayısıyla hipoksi bir bakıma kanser oluşumunu tetikleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çeşitli organize sanayi bölgelerinden atmosfere karışan ağır metaller atmosfer havası ile birlikte hava yolları aracılığıyla akciğerlerden kana karışmaktadır. Bu ağır toksik metaller ve başkaca kimyasal uçucu parlayıcı maddeler beyin, karaciğer, kemik iliği, kalp kası, böbrek gibi birçok organlarda birikmektedir Bu durum erken dönemde merkez sinir sistemini etkileyerek alzheimer, parkinson, depresyon gibi psikotik ve nörolojik hastalıklara yol açmaktadır Ayrıca toksik ağır metallerin kanser oluşturma kabiliyetine sahip serbest radikallere dönüşebildiği bilim adamları tarafından ifade edilmektedir. Serbest radikaller bir bakıma sokakla ki kapkaççılar gibidir. Ne zaman, nerede, kime bıçağı saplayacağı belli değildir. Aynı şekilde insan organizmasında hangi dokuda, ne zaman kanser yapacağı bilinmemektedir.
Çocukların erişkinlere göre kirli hava içerisindeki zehirli gazlara, toksik ağır metallere ve kimyasallara karşı direnci daha düşüktür. Bu durum çocuklarda sık hastalık sendromu dediğimiz, ateşli üst solunum yolu hastalıklarına, geniz eti ve bademcik şişmelerine, alerjik astım ve bronşitlere neden olmaktadır. Ayrıca çocuklar da başta lösemiler olmak üzere pek çok çocuk kanserlerine zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle çocuklarımızı kirli havanın etkenlerinden koruma konusunda daha fazla hassasiyet göstermemiz gerekmektedir. Ayrıca çocukların hava kirliliğinin oluşturacağı zararlara karşı beslenmelerine özen göstermeliyiz. Dengeli beslenme durumunda çocuklar kirli havanın zararlı etkilerine karşı immün /savunma sistemi tarafından daha güçlü bir şekilde korunacaktır.
SONUÇ; hava kirliliği bütün hastalıkların anasıdır. hava kirliliğinin her türlü hastalığın oluşmasında kesinlikle bir payı vardır. Hava kirliliği ile ilgili en büyük sorumluluk yerel yönetimlerin ve devletimizin yetkili birimlerinindir. Dolayısıyla toplum sağlığında büyük sorumlulukları olduğunu unutmamaları gerekir. Bireysel vebalden bir kurtuluş yolu bulunabilir, ancak toplumsal vebalden kurtuluş yoktur.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.