Konya
°C
Yeni Meram

KANLA BESLENEN SOYSUZLAR!

KANLA BESLENEN SOYSUZLAR!- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
16.10.2023 00:37
15.10.2023 14:48
1
1904
ABONE OL

Geçtiğimiz hafta cumartesi yani 7 Ekim 2023’te Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Ardından bu bahaneyle İsrail’in vahşetiyle başlayan "SOYKIRIM" 9.’cu gününde şiddetini arttırarak devam ediyor.
9 günlük süreçte neler yaşandı? Tüm dünya gördü, görmeye de devam ediyor değil mi?
Ancak görülmesine rağmen atılan somut adımlar var mı dersek, hayır yok cevabını çok rahatlıklarla verebiliriz. Diplomatik yollarla verilen çabalar, atılan adımlar olsa da, bu İsrail soysuzunun yaptığı "SOYKIRIM"ı engellemiyor.
Dahası dünyanın demokratik, insancıl, adil ve bilmem ne devletleri diye her platformda yağlanıp ballanan boyalanıp cilalanan devletçikleri bu "SOYKIRIM"a destek oluyor çanak tutuyor.
Özellikle ABD, açık ve net ifadelerle yapılanları sanki İsrail yapmasa kendisi yapacağını söylüyor. ABD dışişleri bakanının gidip açıkça ne için geldiğini söylemesi, hepimizin bilgisi dahilinde zaten.
Şu 1 haftadır olanlar karşısında bir şey yapamamak, gelen görüntüleri izleyip dua ve yakarışın yanında lanet okuyup öfkelenmekten başka elden bir şey gelmemesi şahsen beni kahrediyor.
Yaşananlar ve yaşatılanlar kelimelerle ifade edilmiyor, duygular düşünceler birbirine girmiş durumda. Gelen görüntüleri izlerken boğazım düğümleniyor, gözyaşı bile akmaya utanıyor o acı karşısında.
Biz Müslümanız duyguları bu denli yoğun yaşamamız normal gibi yorumlayanlara, Tolstoy’un “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın” sözünün yaşananların her şeyden önce insani olduğunu göstermekte yardımcı olacağını düşünüyorum.
Dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizin birçok şehrinde yapılan mitingler Gazze’deki kardeşlerimizin yaşadıklarını ruhumuzda hissetmemizin ve tepkimizin içten içte volkanlaştığının bir sosyolojik göstergesidir. ‘Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın’ sözünü, Müslüman olmadan yaşananlar karşısında tepki gösteren insanları İngiltere’deki, ABD’deki, İtalya’daki ve birçok ülkedeki protestolarda ellerindeki pankartlarla görebiliyoruz.
Dolayısıyla bu insani tepkilerde herkesin ortak ifadesi soykırımın bir an önce durdurulması.
Geçen hafta yazdığım yazıda 11 Eylül saldırıları ve sonrasına dikkat çekmiştim. Her ne kadar yazı sonrası öyle düşünmeyen okurlarımız olsa da, bugün gelinen noktaya baktığımızda ortaya atılan iddialar ve bunların dillendirilip sorgulanması tarih boyunca "KANLA BESLENEN SOYSUZLAR"ın bir bahane ile ortalığı kan gölüne çevirmesinin, 11 Eylül mantığından farklı görünmediğini aşikâr etmeye yetiyor.
7 Ekim öncesine baktığımızda terör devleti İsrail yapacağını kısım kısım yapıyordu zaten, ‘Kaşının üzerinde gözün var’ gibi eften püften bahaneler ile bebek çocuk demeden öldürüyordu. Ancak bugün önceki yaptıklarının toplu şeklini ABD ve İngiltere’nin açık desteği ile dünyanın gözüne soka soka yapıyor. Akan bebek, çocuk, kadın, genç, masum ve mazlum kanları soysuzluklarına yetmiyor. Yüreksiz, korkak terör devleti ve yandaşları bir bahane ile coğrafyayı yerle bir etmeye devam ediyor.
Dün gelen bir haberde, yapılan saldırılarda binlerce şehidin yanı sıra 47’den fazla ailenin yok olduğunu okudum. Filistin resmi ajansı WAFA’nın konuya dair yayınladığı habere göre, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne saldırılarında 47'den fazla ailenin tüm üyeleri öldürüldü. İsrail’in Gazze’de sivilleri hedef aldığına dikkat çekilen haberde, 500’den fazla kişinin öldürülmesiyle 47’den fazla ailenin nüfus kayıtlarından silindiği aktarıldı. Yani geride aileye ait tek bir kişi dahi kalmamış. Yani şehitlerine bir Fatiha okuyacak aile üyesi kalmamış. Empati yapın ve bundan sonra okuyacağınız Fatihalarda, dualarda tüm şehitlere ve geride Fatiha okuyacak kimsesi kalmayanlara da bir Fatiha okuyun olur mu?
Son olarak yazının başlığı olan "KANLA BESLENEN SOYSUZLAR" cümlesini yenileyecek olursam Gazze ve bölgesinde yapılan vahşet ve soykırımın yanında, bölge coğrafyasının da tehlike altında olduğunun resmini paylaşmak isterim. Kanla beslenen soysuzlar, biliyorsunuz sivil çocuk bebek demeden başlayan vahşetin hemen akabinde İsrail'e desteklerini göstermekle kalmayıp daha fazla kan için bölgeye akın etmeye başladı. O nedenle sadece destek açıklamalarıyla kalmayan ABD, öncelikle USS Gerald R. Ford uçak gemisini Doğu Akdeniz'e konuşlandırırken İngiltere ise Doğu Akdeniz’e gemi ve gözetleme uçağı konuşlandıracağını açıklayarak uçağını yola çıkarmıştı. Son yapılan açıklamalara göre de, ABD'den İsrail'e ikinci uçak gemisi desteği USS Dwight D. Eisenhower, Doğu Akdeniz'e doğru yola çıkmış görev yerine ulaşmıştı. Birçok uzman bu konuşlanmaların Gazze için olmadığını bölge ülkelerine yapılması planlanan çıkartmalar için olduğu yönünde fikir beyan ediyor, ki yerinde bir tespit olarak görüyorum. Özellikle ABD bu konuda tıpkı Ukrayna’da olduğu gibi İsrail’de de etkin rol oynamaya devam ediyor. Yani o söylenen ifade vardı ya “Oyun büyük” işte bu oyun, sahnelenmek için perdenin açılması bekleniyor.
İşte böylesi kritik ve oyunların sergilendiği Doğu Akdeniz’de ülkemiz de boş durmayıp dengeleri alt üst edecek bir adım attı. Türk Deniz Kuvvetleri yayınladığı NAVTEX mesajında, Kıbrıs açıklarında tatbikat yapacağını duyurdu. Tatbikatın 16-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirileceği bildirildi. ABD'nin sözde İsrail'e destek için Doğu Akdeniz'e iki uçak gemisi yollamasının ardından, Kıbrıs açıklarında yapılması planlanan tatbikata ilişkin Antalya istasyonundan bildiri yayınlandı. Antalya İstasyonu’ndan yayınlanan denizcilik bildiriminde (NAVTEX mesajı) 16 - 20 Ekim tarihlerine dikkat çekildi. Dosta güven, düşmana korku anlamı taşıyan bu tatbikat bölgede olayların seyrini nasıl değiştirecek bekleyip göreceğiz.
İnsanlığın öldüğü bir zamanda nasıl kalınacak bilmiyorum ama, kalın sağlıcakla…

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.