KADİM ŞEHİR AKTİVİTELERİ

Gelişiyoruz, değişiyoruz, büyükşehire yakışan aktiviteleri birlikte yaşıyoruz. Çok daha önceki yıllara gittiğimizde mahalle fırınında çarşı böreği yaptırılırdı. Pazar sabahları 10.00-11.00 civarında toplu olarak aile fertleriyle yenilirdi. Şimdilerdeki gibi düğün pilavı fazlaca yok. Kafe yok. Aile bireyleri eksiksiz katılırdı. Çok daha eskilere gitmeyelim, o zamanlarda tandırlar yakılır, geceden hamur yoğuran eli öpülesi anneler, gelinler, kızlar, yine saat 10.00- 11.00 gibi tandır böreğini hazır ederlerdi. Tandırın kalan ateşine de çömlekte fasulye pişirilirdi. Şimdilerde GDO'lu, insan sağlığına zararlı ürünleri tüketmekle meşgulüz.
Günümüz Konya'sına geldiğimizde ise, sayıları her geçen gün artan düğün salonlarında verilen Konya pilavı görmekteyiz. Düğünler ve pilavları da pandemiden sonra şekil değiştirdi. Davetli ve yemek sayıları gün geçtikçe düşüyor. Belki biraz da ekonomik daralmanın da tesiri olabilir fakat davetiye sayıları azalıyor.
Avrupa'nın huzurevlerini eleştirirken şimdilerde en yakınlarımızı huzurevlerine yerleştirmekten hicap duymuyoruz. Görünen o ki belki bir 10, 15 sene sonraki düğünler birinci dereceden kan bağı olan akrabalar ve mesai arkadaşlarının katılımı ile gerçekleşecek. Hafta sonları programları genelde düğün ve futbol aktiviteleriyle sınırlı kalırdı.
Şimdilerde Konya'mıza bakalım. Uluslararası yarı maratonun startı kadim başkentimizde verildi. 15 bin kişinin katılımı ile gerçekleşen bir yarı maraton koşusu. Aynı gün 15 Ekim Pazar günü Türkiye- Letonya EURO 2024 eleme maçı yine Konya'mızda yapıldı.
Her zaman ve her yerde söylüyoruz ve tekrarında faydalar var. Günümüz dünyasında şehirler yarışıyor, takımlar yarışıyor. Geçmiş dönemde Tahir Akyürek Bey tarafından yaptırılan Konya Stadyumu'nun mürüvvetini hala görmekteyiz. 42 bin seyirci kapasiteli, teknolojinin son geldiği noktadaki verilerin stada yansıtıldığı harika bir eser. Eskiden Türkiye sahalarının eksiklerini görmek ve eleştirmeyi kendilerine meslek edinen sözde her şeyin en iyisini bilen batılılar, statlarımızı öve öve bitiremiyorlar.
Sadece futbolla kalmadık ki, olası bir basket ya da voleybol karşılaşmasının oynanacağı 10 bin kişilik spor salonumuz da var. 2032'de İtalya ile ortaklaşa yapacağımız Avrupa Şampiyonası'nda Konya Büyükşehir Stadyumu da Türkiye'deki ilk 10 stadyum içerisine girmiş durumda. Emeği geçenleri bir kez daha tebrik ediyoruz.
Konya Yarı Maratonu da koşuldu. Konyalı hemşehrilerimiz trafik ışıklarında çok beklemeyi sevmez. Şehir merkezindeki yolların kapatılmasını hiç sevmez. Ancak şehrin tartımlarda özgül ağırlığının artırılması, kadim başkentin yurda ve dünyaya tanıtımının layığı ile yazılması için bazı fedakarlıklara katlanmak durumundayız. Kaldı ki yerel yönetimlerimiz, trafiğe kapatılacak caddelerin listesini ve saatlerini bir hafta öncesinden başlamak üzere halka duyurdu.
Ülke içerisinde de şehir yarışlarında en önemli argümanlardan biri spordur. Hamdolsun Konyaspor'umuz uzun yıllardır Süper Lig'de mücadele veriyor. Basket süper grubunda mücadele veren takımımız, bir alt lige düştü. Yine aynı şekilde 1922 Konyaspor'umuz da küme düştü.
Sporun geneline bakıldığında hem Konyaspor hem de 1922 Konyaspor'un durumu kritik seviyede. Basket takımımızın da pek bir farkı yok. Türkiye gündeminde olmak hatta kalıcı olarak kalmak gerekiyor. Diyarbakırspor ile Çaykur Rizespor'u mukayese edelim. Nüfus ve takipçi olarak Rize, Diyarbakır ile mukayese dahi edilemez. Fakat Rize gündemde, Diyarbakır yok. Zira Süper Lig'de Rize'nin takımı var, Diyarbakır'un yok.
Bu sene, geçmiş yıllara göre Konyaspor'umuzda tehlike çanları daha bir güçlü çalmasaydı. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur derler. 1922 Konyaspor satıldı, satılacak tartışmaları arasında 5 gün antrenmana çıkarak maç yaptı. Konyaspor'umuzda da transfer politikalarından takımın akıbeti belli gibiydi. İnşallah biz yanılırız.
Konya'mızda, şehrimizde aktivite adına güzel şeyler oluyor. Olmalıdır da. Mistik müzik, bisiklet yarışları, Mevlana ihtifalleri, uluslar arası müsabakalar, İslami oyunlar vb. aktiviteler şehre değer katıyor.
Emeği geçenleri tebrik ediyor ve alkışlıyoruz.