Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Hafta Sonu Esintileri

Hafta Sonu Esintileri-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

■ Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkûmdurlar. (Atatürk)
■ Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.
“Düşmem” dersin düşersin,
“şaşmam” dersin şaşarsın.
“Öldüm” der durur, yine de yaşarsın.
(Hz. Mevlâna)
■ Bazen ağlamak gerekir, açılmak için, bazen anmak gerekir, anılmak için, bazen susmak gerekir, duymak için. (Şems-i Tebrizi)
■ Keyfine göre yaşa! Fakat bu yaşaman uzun sürmeyecek, bir gün elbette öleceksin. Gece gündüz düşündüğün, sımsıkı sarıldığın lezzetlerden elbette ayrılacaksın. Dünyanın nesini seversen sev, hepsine vedâ edeceksin! Elinden geleni yap! Fakat unutma ki, her yaptığının hesabını vereceksin!
(Hz. İmâm-ı Gazâlî)
***
Bercesteler;
■Ben recadan sen de cefadan el çek
Ver aklımı, al aşkını ey melek
Beyhudedir senden ihsan beklemek
Nerde kaldı ahd u peymanelerin.
(Yozgatlı Hüzni)
■ Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni, Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni. (Ragıp Paşa)
■ Tüketti sanma hezâran hikâyet-i aşkı
O kıssadan dahi söylenmedik neler kaldı
Bülbüllerin aşk hikayesini tükettiğini sanma. O masaldan daha söylenmedik neler, neler var. (İzzet Molla)
■ Canan ise matlub tama candan kes
Matlub ise can ümid canandan kes
Can sevmek ile müyesser olmaz canan
Ya bundan ümid ya tama andan kes.
(İstediğin canan ise can’dan ilgini kes. Can istiyorsan, canan’dan ümidini kes. Canı sevmekle canana erişilmez. Ya bundan ümidini kes, ya onu istemekten vazgeç
(Fuzuli)


Zenginlik nedir?
Merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
Pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir. Her akşam kendi kapını kapatabilmektir. Küçük ve büyük tuvaletini rahat bir şekilde yapabilmektir. Saçının okşanmasıdır. Ağlayabilmek, gülebilmektir.
Özleyebilmek, özleyecek birisinin olmasıdır.
Güneşin sıcaklığını hissedebilmektir.
Yağmurda ıslanabilmektir. Evde bir ses olmasıdır. Sevinebilmektir. Yürüyebilmek, derin bir nefes alabilmektir.Telefonunun çalmasıdır. Kolundaki saatin geleceği göstermesidir. Bir sonraki hafta için plan yapabilmek, güzel günleri bekleyebilmektir.
Bazen bir tabak makarnadır. Yerken bunun tadına varabilmektir. Bazen iki tane domates bir taze ekmektir. Kendine inanabilmektir.
Özgüvendir. Espri yapabilecek ruh haline sahip olabilmektir. Zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin her şeydir. Yoksulluksa bir kez tanıyıp, sonra yokluğunu öğrenmektir.

Gül ve Diken;
Ünlü İngiliz Şairi Milton, kör olduktan sonra üçüncü kez evlenmişti. Son karısı hepsinden huysuz ve geçimsizdi. Bir gün dostlarından biri şairi teselli etmek için, “Herkesin karısı biraz huysuzdur. Senin karın da pek ala gül gibi…” deyince Milton dayanamadı, konuştu;
“Görmediğim için rengi ve şekli hakkında bir şey söyleyemem gül olduğu muhakkak. Dikenlerinden anlıyorum.

Erzurumlu, konuştu;
“Bizde soğuklar çok olur. Kışın bir horoz damdan dama uçsa, buz kesilir.”
Karşısındaki Acem yanıt verdi;
“O da nedir ki, kışın Tahran’da iki kişi sokakta konuşsa kelimeleri taş kesilir, karşısındakinin kafasına küt küt vurur.”

Dün ve bugün;
500 yıl önce Makyavel “Prens” kitabında siyasal etik bağlamında Krala öğütler verirken bir noktaya dikkat çekiyordu;
“İktidara kalmanı gerektiren bir hedefin olacak ve iktidarda kalman için her şeyi yapacaksın.”

Temelce;
Temele sormuşlar;
– Kadının iyisini nasıl anlarsın?
– Konuşmasına bakarım.
– Ya hiç konuşmuyorsa?
– O kadar iyisine rastlamadım!

Sular hep aktı geçti,
Kurudu vakti geçti,
Nice han nice sultan,
Tahtı bıraktı geçti,
Dünya bir penceredir,
Her gelen baktı geçti.
(Yunus Emre)

André Malraux, Fransız siyasetçisi ve yazarıdır. Çin ihtilaliyle ilgilenmiş, İspanya iç savaşına katılmış, II. Dünya Savaşında çarpışmış, Almanlara esir düşmüş, zaferle De Gaulle Hükümetinde Kültür Bakanı olarak yer almış bir eylem adamıdır. Sanat içerikli “Sessizliğin Sesleri” adlı yapıtında ehramların görkemi dile getirdi, Mısır’daki dev yapıların ölüme karşı dikilen bir siper niteliği taşıdığına vurgu yapar.
Dostlarımı yitirince Malraux’u anımsarım;
“Ölüm, insanın bir numaralı gerçeğidir”
—…
Ünlü gülmece ustası ve düşünür Nasrettin Hoca, Konya- Akşehir’de kadılık görevini de yürütürken bir hemşehrisi davası sıfatıyla gelir ve şikayetini anlatır.
Hoca konuyu en ince ayrıntısına varınca dek irdeleyip karara varır;
“Sen haklısın!”
Davacı huzurdan sevinerek ayrılır. Arkasından davalı gelir. Savunmasını dilinin döndüğünce yapar. Hoca kararını verir;
“Sen de haklısın!”
Hocanın katibi şaşırır;
“ Hem davasını hem de davalıyı haklı çıkardın, bunun hikmeti var mı? Hem davalı, hem de davacının birlikte, haklı oldukları acaba nerede görülmüştür?
Hoca gülümseyerek katibine döner ve der ki;
“Ne desem bilmem, sen de haklısın galiba! ”

Ol hesap! İktidarla muhalefet arasında söz düelloları seçime çeyrek kala ivme kazandı. İki taraf da birbirlerini acımazsızca suçlarken, kim davacı- kim suçlu? İki kavram birbiri birinin içine girdi. Sorunu çözmek yine Nasrettin Hoca’ya düştü ki tarihin penceresinden seslendi;
“İki taraf da haklı galiba!”

Laf Salatası;
* İlk olarak ABD’nin New York şehrinde gerçekleşen ve ünü dünyaya ulaşan
“pantolonsuz metro yolculuğu” eylemleri bu kez Londra’ya
taşındı.Ülkemizde pantolonsuz donla metroda yolculuk yapan cesaretli
bir kadın varsa eğer sonunu düşünemiyorum bile !….
* Gece doğanlar daha uykucuymuş. Anlaşılan benim oğlan güpegündüz
doğduğu için uyumuyor ve uyutmuyormuş !..
* Hesabı ödeyemediği için bütün gece lokantanın mutfağında bulaşık
yıkamak zorunda kalan kişi demiş ki ” Bu hesapta yoktu ” !..
* Dolar yok 3.74’ü gördü. Yok 3.75’i gördü. Yok 4 lirayı görecek mi Dolar bir şeyleri gördükçe vatandaşça biz de günümüzü görüyoruz bildiğim! *Hangi burç nasıl sevişir diye ciddi ciddi araştırm*a hazırlayan kadın
arkadaş ” Yoksa her burçtan bir sevgilin mi oldu ? ” diyeceğim ama utanırım şimd !.
*Bir of çeksem karşı ki dağlar yıkılırmış öyle mi ? Bir oh çeksem de
bütün kainat yıkılır be yahu !…
*Rusya’da 2018 yeni yıl kutlamalarında uzaya köfte fırlatılacakmış.
Yanlış duymadınız evet bildiğin köfte. Hani ” Eller gider aya biz
kaldık yaya misali ” biz halk olarak bilimin neresindeyiz köftehorlar?
* Mutlu evliliğin sırrı düğüne en az 150 davetli çağırmak imiş. Bizim
ülkede düğüne 1500 davetli çağırsan kaç yazar Bir maganda silahını
ateşler ve bir masum ölür. Gel de bu evlilikten hayır bekle şimdi.
*38 yaşında Trabzonspor taraftarı olan Halit Şahin isimli bir vatandaş
; Fenerbahçe Müzesinde kupaların sergilendiği cam kabini başıyla kırıp
birini alıp kaçmaya kalkarken polisçe yakalanmış. Akıl sağlığım için
bir dağ köyüne yerleşip gündemi izlemem gerek bu ülkede anlaşılan.
*Sizli bizli konuşmayı bırakalım. Lanlı lunlu konuşalım daha samimi olur canım!
* Nijerya’da dengesiz beslenmeden dolayı her gün 2 bin 300 çocu açlıktan ölüyormuş. İnsanlık olarak utanmalıyız. Ama yine de içimden sormak geliyor, peki insanlar dengesiz beslenmeden ölen çocukları
yapmak için enerjiyi nereden buluyor.
* Muğla’nın Fethiye İlçesinde 12 yaşında bir çocuğu döven okul müdürü
,dayak sonrası ” Dövüldüm çünkü ben yaramazım ” diye bir itirafname
imzalatmış. Ben hakim olsaydım o müdürü bir tek koşulla bağışlardım. ” 12 yaşında bir çocuğu dövdüm çünkü ben insan değilim ” diye bir itirafname yazarsa eğer !.
*Ankara’da halk otobüsünde bir kadın tecavüze uğramış. Artık teknoloji
müsait. Bütün kadınlar panik butonu taşısın !…
(İbrahim Ormancı)

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Sen gelişmeyi çiçek böcek, güneş bulut mu sandın?

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0