Yoğun katılımla gerçekleştirilen programda konuşmacılar, “Yörüklük sadece bir geçmiş değil, yaşayan bir kültürdür.” vurgusunda bulundu.
Bu kimlik Anadolu kültürünün mayasıdır
Toplantının moderatörlüğünü yapan Mustafa Dündar, Anadolu’ya yerleşen Türklerin Oğuz boylarından geldiğini hatırlatarak, “Hepimiz hem Oğuz, hem Türkmen, hem Yörüğüz. Bu kimlik Anadolu’nun kültür mayasıdır.” dedi. Dündar ayrıca konuşmacıların kısa biyografilerini de katılımcılarla paylaştı.
Eski Başkan’dan yörükleri anlatan eser
Programın ilk konuşmacısı, araştırmacı-yazar ve Çumra eski Belediye Başkanı Mehmet Zeki Türker, Yörük kültürü üzerine yürüttüğü çalışmalardan ve “Çumra Yörük Köyleri” adlı kitabından bahsetti. Türker, “Konya bölgesinde Yörüklerle ilgili kaynak bulamayınca dedelerimizin yaşantılarını, düğünlerini, giyimlerini yazıya döktüm. Çünkü yazmazsak kaybolacaktı.” ifadelerini kullandı.
Türker ayrıca, 1997 yılında gerçekleştirilen ilk Lille Yörük Şöleni’nin 20 bini aşkın katılımcıyla Türkiye’nin en büyük Yörük buluşması olduğunu hatırlattı.
Amacımız kültürümüzü korumak
Çumra Yörükleri Derneği’nin kuruluş sürecini anlatan eski başkanlardan Mehmet Yılmaz, “Derneği kurarken amacımız sadece bir araya gelmek değil; yardımlaşmak, kültürümüzü yaşatmak, gençlerimizi tanıştırmaktı.” dedi.
Yılmaz, ilk Yörük Şöleni’nin hazırlık sürecinde yaşanan zorluklara rağmen büyük bir birlik ve dayanışma ruhuyla hareket ettiklerini vurguladı.
Yörük kültürü çalışkanlık sadelik disiplin gerektirir
Derneğin önceki başkanlarından Emekli Albay İbrahim Dinç, çocukluk yıllarından askerlik yaşamına uzanan hatıralarını paylaştı. Dinç, Yörük kültürünün disiplin, çalışkanlık ve sadelik gibi değerleri yaşattığını belirterek, “Yörüklük, göçmekten çok bir direniştir. Kimliğini kaybetmeden yaşama azmidir.” ifadelerini kullandı. Dinç, halen göçebe yaşamı sürdüren Sarıkeçili Yörükleri’nin karşılaştığı zorluklara da değinerek, “Onların doğayla kurduğu denge korunmalı.” çağrısında bulundu.
Programın sonunda yeniden söz alan Zeki Türker, Çumra’nın Dinlendik, Okçu, Kuzucu, İnli, Sodur, Yörük Camili, Arıkören ve Kisecik köylerinin tarihî kökenlerinden bahsetti.
Türker, “Bu köyler 250-300 yıllık bir geçmişe sahip. Her ismin ardında bir hikâye, bir yaşam izi var. Biz bu izleri yaşatmaya çalışıyoruz.” dedi.Toplantının sonunda, rahatsızlığı nedeniyle programa katılamayan Hacı Kemalettin Danışık’ın selamı iletildi. Danışık’ın Çumra’da uzun yıllar sürdürdüğü hayır faaliyetleri de hatırlatıldı.
Kaynak: HABER MERKEZİ
MGV Konya’da Korkmaz dönemi
1
Avrupa’nın en gelişmiş savaş uçağı Konya’ya iniş yaptı
128422 kez okundu
2
Konya’daki o markaya ait peyniri yemeyin! İfşa oldu
121376 kez okundu
3
Konya’da metrelerce kuyruk oluştu
110484 kez okundu
4
Meram Belediyesi’nden Dünya Günü’nde doğaya çifte dokunuş
107510 kez okundu
5
Bakanlık duyurdu! Konya’daki o markalar tağşiş ürün satıyormuş
104289 kez okundu
6
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Hemşirelik Haftasında çifte bayram
68637 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.