GÜVENLİK İMPARATORLUĞU

Bilinen zaman içinde imparatorluklar ilk önce toprağa bağımlı idiler. Sahip oldukları toprakların yer üstü ve yer altı zenginliklerine sahip olarak varlıklarını sürdürürlerdi. Bir imparatorluk yıkıldı mı başka bir imparatorluk kurulurdu. Roma, Bizans ve Osmanlı toprağa bağlı idiler. Bir de paraya dayalı imparatorluklar vardı. Sınırları belli olmayan Venedik İmparatorluğu paraya dayalı idi. 1570 yılında Kıbrıs Adası Osmanlı tarafından fetih edilince Venedik’te parayı ve ticareti yöneten kişilerin ticaret yolları kısıtlandı. Onlar da 1600’lü yıllar başında Hollanda ve İngiltere’ye taşındılar. Bu nedenle de iki devlet arasında 100 yıl süren rekabet ve savaşlar oldu. Sonunda da İngiltere bu rekabeti kazandı. Dolayısı ile paranın merkezi İngiltere oldu. İngiltere para birimi ‘sterlin’ dünya’nın rezerv parası oldu. Tüm uluslararası ticaret sterlin ile yapılıyordu. Bu para sahipleri genelde Yahudilerdi. Bunlara bankerler denirdi. Tarih içinde İngiltere ve Fransa arasında devamlı gerilim ve savaşlar olmuştur. Bankerler, Fransa ile İngiltere arasında geçen 1815 yılındaki Waterloo Savaşında İngiliz hükümetine açıktan, Fransa hükümetine de gizlice faizle para verdi. Savaşı İngiltere kazandı. İngiliz hükümeti bankerlerin Fransa’ya para verdiğini öğrenince onlara baskı yaptı. Bankerlerin bazısı ABD’ye gitti. 1913 yılında Yahudi asıllı beş büyük bankerin şirketi ABD merkez bankası olan FED’i kurdu ve dolar basmaya başladılar. Ne var ki İngiltere hazinesinde çok fazla miktarda altın olduğu için altına dayalı olarak basılan sterlinin Dünya üzerindeki hakimiyeti kırılamıyordu. Bu defa sudan sebeplerle 1914 yılında 1. Dünya Savaşını çıkararak İngiltere’nin bu savaşta altınlarını harcamasına neden oldular. İngiltere bu savaşı kazandı ama hazinesindeki altınları çok azaldı. Lakin üzerinde güneş batmayan bir krallık olduğu için hazinesine çok miktarda altın girişi vardı, çok çabuk toparlandı. Gayeleri sterlinin dünya hakimiyetini bitirmek ve doları dünya parası yapmak isteyen bankerler, Almanya’ya destek oldular ve ordu da bir onbaşı olan Hitler’e ihtilal yaptırarak onu iktidar yaptılar. Daha sonra seçim falan yapsa da sonuçta o bir diktatördü. 1939’da Hitler’i gazlayarak 2. Dünya Savaşını çıkarttılar. Savaşı 1945’te İngiltere kazandı. Ancak hazinesindeki altınları harcadığı gibi bankerlerden borç alarak savaşı bitirebildi. Dünya’yı yönetme, süper güç olma hakimiyetini de ABD’ye daha doğrusu ABD’yi de yöneten banker beş aileye kaptırdı. 1972’ye kadar dolar altına dayalı olarak basılırken sonrasında karşılığı olmadan sırf kağıt olarak basıldı. Nasıl olsa karşılığı yok, bas babam bas. Bastığın bu karşılıksız kağıt paralar ile Dünya’yı sömür. Karşı olan devletlere de silah çek. Liderlerine ihtilal yap, öldür. Adeta adı demokrasi olan köle düzeni… Osmanlı fiilen Dünya hakimiyetini kaybettikten sonra emperyalist devletler hep böyle yapmışlar. Ama artık reel ekonomi ve güvenliğe dayalı yeni bir imparatorluk doğuyor. Bu imparatorluk TÜRKİYE imparatorluğudur. Bunu ilk keşfeden Katar oldu. Sonra Libya, Azerbaycan, Türki Cumhuriyetler… Bu ülkelerin bir kısmımı açıktan, bir kısmını da el altından güvenliklerini Türkiye sağlamaktadır. Bu durumu gören BAE, Suudi Arabistan’da güvenlik kaygıları ile Türkiye’ye yanaşmaktadır. Afrika ülkelerinden bazıları ve Macaristan’da Türk güvenlik şemsiyesi altına girmek istemektedirler. Evet, gerçekten de 21. yy Türk asrı olacaktır. ALLAH devletimize ve milletimize zeval vermesin. İnşaAllah…