“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Mustafa Kemal ATATÜRK Türkiye Cumhuriyetinin en büyük gücü gençleridir… Türkiye halkının en büyük gücü ne tarım ne de sanayidir. En büyük gücümüz 20 AB ülkesinden daha kalabalık genç nüfusumuzdur. %16′ lara dayanan genç nüfusumuz geleceğimiz olarak bizleri geliştirecek, yüceltecek diye bekler dururuz. Şimdi bir genç olarak “gençleri” birazcık inceleyelim. Sizlere gençler tembel; gençler şöyle, böyle gibi saçma laflar edecek değilim… Konumuz toplum ve siyasi yapımızın gençleri nereye doğru ittiğidir. Mesele yazımızın da konusu olacak lobilerdir. Lobiler derken bu bir dernekte olabilir bir üniversite topluluğu da… Gençler adına en büyük sorunlar bunlardır. Gençlerimiz lobiciliğe itilerek vasatlığa, bilgisizliğe ve kolay yola itiliyor. Tek amaçları; şu kişi ile tanışayım, şuna şu işimi yaptırayım yada bir yere başkan olabilir miyim? Bunlar hayatta amaç olmaktan ziyade bir yıkımdır. Gençlerin çalışmayı, bilgiyi, tecrübeyi, azmi hiçe saymasıdır. Bu savaşın kazananı kim daha güçlü ise odur… Çok sert olmadı mı? Evet oldu fakat şuan olan tamda budur… Şuan için iş adamları dernekleri, partilerin çoğunun gençlik kolları, okul kulüpleri Türk gençlerini bitiriyor. Kolay yoldan yükselme, güç ve makam hırsında olan gençlerimiz de buna çanak tutuyor. Bilgi, tecrübe gibi toplumun ana direkleri yok sayılarak gençler boş söylemlere, boş kavgalara çekiliyor. Tek amaçları en kısa sürede nasıl büyürüm? Nerede bu işin çıraklığı, kalfalığı… Şöyle bir toplantılarına, söylemlerine kulak kabartın. Hepsinin ağzında boş, günlük ve siyasi klonlamalar var. Taklitten öteye geçemeyen… İş adamları derneklerinin gençlik kolları “hava savunmaya sanayi kuracağız diyor” diyor. Yahu siz daha 20′ li yaşlardasınız. İlk önce bilgiyi, tecrübeyi bir edinin sonrasında ise işin içine bir girin… Çoğu parti gençlik kolları da farklı sayılmaz. Otorite kavgaları, kargaşa ve itişmeler… Haksızlık yapmayalım çok iyi çalışan, insana ve insan değerlerine sahip çıkan birçok topluluk var. Bunlar gençlerimize yol açıyor, bilginin kapısını gösteriyor fakat bunlardan kaç tane var? Çok az… Şimdi öyleyse gençleri ve çocuklarınızı bu şartlara göre geliştirin. Gençler, bay ve bayanlar… Söylemler, kavgalar ve aşırılıklar sizleri yüceltmek yerine geri götürecektir! Ve işin “fakatına” gelelimm… En önemli nokta! Gençlere bu işler boş dedik ama günümüz yapısında bunlar hiçte boş olmuyor. Herkes bu düzenden koparttığını alıyor. Kimi yeğenini siyasete sokma peşinde, kimi kızını bilmem ne derneğine başkan yapma derdinde… Analar, babalar , yönetenler ve yönetilenler kendinize gelin… Bu boş sevdalarınız şuan size kazanım olarak gelebilir ama kazanmadığınızı görüp, yaşayacaksınız. Çocuklarınızı bu yollardan çekin hakkı olanı verin. Ne çocuğunuzu yakın ne de o koltukla ülkeye hizmet edecek olanları. En önemlisi bu ulusu rahat bırakın! “Menfaat karşısında küçülenlerden, büyük yetişmez” Falih Rıfkı Atay Bu yazım anlayana daha doğrusu anlamak isteyene… Adalet ile kalın… mutlumuhammethabib@gmail.com
HACİZLİ TABUT