GELEN GİDENİ ARATIR!

  Hatırlayın, geçen yıl Ramazan ayı içinde tedbirlerin olduğu ancak arife günü başlayan ve bayramı içine alan sokak kısıtlaması hepimizi şaşkına çevirmişti. Yine de koronanın yükselişini önlemek adına sineye çekmemizi sağlamıştı. Hatta bayram haftasına girilirken küçük esnafımız, harman zamanı olarak değerlendirdiğimiz son günlerini önlemler ve tedbirler kapsamında dizayn ederek belirli şekilde işlerini yapmaya, harmandan paylarını az da olsa almaya çalışmışlardı. Bu durumu hepimiz yadırgamış , "Yapacak bir şey yok, buna da şükür" diyerek "Gelecek yıl böyle şeyler yaşamayalım" dua ve temennisiyle süreci kapatmıştık. Gelin görün ki, bu yıl “Gelen gideni aratır” atasözünü yaşıyoruz sanki. Geçen yıl bizi şaşkına çeviren kararların daha büyüğünü bu yıl görmüş olduk. Ramazanın son 13 gününe toplamda 17 günden oluşan ‘tam kapanma’ ile girdik. Bu giriş öyle böyle değil, ne harman kaldı ne bayram. Zaten zor günler yaşayan esnaflarımız bu yılda harmandan paylarını alamamış oldu. Geçen koskoca bir yıl boyunca virüs mücadelemizde belirli aşamaya gelmiş gibi görünsek de, açıklanan rakamlar ve gelişmelere baktığımızda bir arpa boyu yol alamamış olduğumuzu anladık. Neticesinde de 17 günlük tam kapanma kararını karşımızda gördük. Elbette sağlık önemli, elbette önlemler tedbirler olacak, ancak bu tedbirleri alırken büyüklerimizin küçüklerimizi de düşünmeleri elzemdi. Yani tam kapanmada büyük firma ve fabrikaların faaliyetine izin verilirken küçük esnafın da mağduriyetinin giderilmesi gerekiyordu. Nitekim hükümetin salgın döneminde esnafa sağladığı gelir kaybı, ciro kaybı, kira ve sigorta prim desteklerinin kapanma akşamından itibaren başlayarak "tam kapanma" döneminde de sürmesi kararlaştırılmış oldu. "Esnafa salgın döneminde verilen söz konusu destekler tam kapanma döneminde de devam edecek" açıklaması bizzat Cumhurbaşkanı tarafından yapıldı. Bu desteklerin detaylarını geçen hafta haberlerimizde duyurmuş olmamıza rağmen birçok esnaf kardeşimiz desteklilerin şartlarıyla alakalı bazı katı uygulamaların olduğunu ve kısıtlı esnafların faydalanacağını  görüşmelerimizde ifade ettiler. Ancak ulusal bazda yapılacak desteklerin yanı sıra Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, zor durumda kalan Konyalılara destek olmak amacıyla ikinci büyük sosyal destek paketini hayata geçirdiklerini belirterek, bu kapsamda 50 milyon liralık bütçe ayırdıklarını açıklaması gönüllere su serpti. Başkan Altay’ın yaptığı açıklamada vurguladığı bölümlere baktığımızda, “İkinci büyük destek kampanyamız kapsamında 50 milyon liralık bir kaynak ayırdığımızı ifade etmek istiyorum. 10 bin esnafımıza biner liralık sosyal desteklere bugün başlıyoruz. Ayrıca merkezin dışındaki 28 ilçemizde 10 bin hemşehrimize 3 milyon liralık sosyal destek kartları bugün itibariyle ulaşmaya başladı. Sürekli yardımda bulunduğumuz 10 bin 500 ailenin kartlarına 3 milyon liralık destek yüklemelerini gerçekleştirdik. Bununla birlikte Konya’da ‘ben zordayım, sıkıntıdayım, yardıma ihtiyacım var’ diyen tüm hemşehrilerimizi Konya Büyükşehir Belediyemizin internet sitesinden başvuruya davet ediyorum" ifadelerini görmek şu zor zamanlarda bir merhem olarak değerlendirilir. Bu destekler elbette tüm sorunların çözümü için yeterli değil ancak geçtiğimiz şu zor zamanlarda bir nebzede olsa yük paylaşmaktır. Bugün baktığımızda tekstilcisinden, berberine, gıda sektöründen mobilyacısına, şekercisinden hırdavatçısına kadar birçok sektör bayramı dört gözle bekliyordu, buna göre hazırlıklarını yapmışlar ve geçen yılın yarasını kapatmayı umut ediyorlardı. Ama beklenen olmadı, umarım açıklanan destekler beklentilere biraz da olsa derman olur. Rabbim yardımcıları olsun. Ama dediğim gibi, bir gerçek var ki o da bu sürecin geçen yılki süreci arattığı... Şimdi en büyük duamız, temennimiz "tam kapanma" sonrası "tam açılma" olması ve açıkların hızlı ve tam olarak giderilmesi olacaktır. Şu süreçte Allah aklımıza mukayyet olsun duası ile, kalın sağlıcakla...