FERASETE DAVET-2

Şu anda Fransa büyük bir telaş içinde, Çünkü Afrika'daki büyükelçilik sayımız 15-16'dan 46'ya çıkmış. Nijerya ile nükleer enerjide kullanılan radyoaktif madenlerinin bağlantısını Türkiye şu anda yapmıştır ve nükleer santralimize de ilk yakıt gelmiştir. Fransa kudurmuş vaziyettedir. Çünkü bu anlaşma 50 yıllık bir anlaşma olarak imzalanmıştır.
(30/3/2023) Habertürk'te Hülya Par'ın konuğu TEİ Başk. Prof Dr. Mahmut Faruk Akşit Hoca'nın ve ekibi genç mühendislerimizin/ teknokratlarımızın ürettiği hava araçları ve uçak motorlarının bilgilerinin verildiği ve motorların gösterildiği ayrıntılı programı izleme fırsatım oldu. Türkiye'nin nasıl bir çağ atladığı gerçeğini bu programda bir kez daha müşahede etmiş oldum. Bu gerçekleri gölgelemeye çalışmanın hiç kimseye faydası yoktur. Ülkemizin ve dünyanın elbette sıkıntıları vardır. Ancak ülkemiz gerçekten çağ atlamıştır. Bahsettiğim programı izlerseniz aynel yakin olarak nasıl atlamış olduğumuzu da gözlerinize görecek kendiniz de şahit olacaksınız.
İçişleri Bakanımızın verdiği bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Şu anda Gabar, Cudi, Tendürek ve çevre dağlardaki teröristler tamamen temizlenmiştir. Gabarda her ay yeni petrol kuyuları açılmaktadır. Elde edilen petrol gravitesi son derece yüksek, hemen traktöre döküldüğü zaman traktörü çalıştırabilecek kalitede bir petrol olduğu tespit edilmiştir. Cudi Dağının Duşuniye Vadisi'nde 6.500 kalori biriminde milyonlarca ton yüksek kaliteli kömür yatakları tespit edilmiştir. Ayrıca yüksek kalitede çok büyük demir cevheri yatakları da tespit edilmiştir. İlk etapta 100 milyon ton olduğu hesaplanmış ancak bir süre sonra yapılan çalışmalarda asgari 350 milyon ton demir cevheri oldu bilgisine ulaşılmıştır. Devletimiz bu müjdenin üzerine 600 milyon dolar kuruluş fizibiliteli demir çelik fabrikası kurulum projelerini hazırlamaya başlamıştır. Bu gerçekler karşısında emperyalist vampirler terör örgütlerini kışkırtarak ve içimizdeki maşalara terör örgütlerinin siyasi uzantılarını şirin ve sempatik gösterme empozisyonlarını devreye sokmuşlardır. Değerli Dostlarım, 14 Mayıs 2023 seçimlerinin nedenli önemli olduğunu idrak etmemize bu birkaç örnek bile fevkalade yeterlidir diye düşünüyorum.
Gurur duyma ve mutlu olma reseptörleri kürarize/felç olmuşsa elbette mutluluk duymak yerine hüzün duyulur. Tıpkı HDP'nin/PKK’nın ve FETÖ'nün reseptörlerinin küralize olduğu gibi. Hakikatler bu kadar açıkken başını kuma gömüp vatanın bölünmesine ve pazarlanmasına gaflet içinde seyirci kalan zalimler acaba torunlarına ve nesillerine nasıl hesap verecekler? Tarih yazacaklarını söylüyorlar, ama gerçek şudur ki; bölünmüş, pazarlanmış bir vatanı nesillerine emanet edenleri tarih yazacaktır. Hangi sıfatlarla niteleneceklerini de kendileri o tarihin sayfalarında göreceklerdir. Allah feraset nasip etsin diyorum, ve en büyük duamız da Rabbim bu zihniyetin sahiplerine vatanımızı teslim etmeyi nasip etmesin inşallah. Market raflarından soğan sarımsak patates domates fiyatlarıyla ihanetleri gölgeleme çabası içinde olanlar bir takım mihrakların yalan talan ve dolan videolarıyla gerçekleri gizleyen köpükleri yayılmaktadır. Ülkemizde pahalılıkların ve geçim sıkıntılarının olduğu doğrudur. Ancak ülkemizde yokluk yoktur, en büyük pahalılık yokluktur. Biz çarığını katık yaparak tarihin küllerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmuş bir milletiz. Biz kökü yüzlerce yıllık tarihin derinliklerine uzanan bir çınarız, çınarın kökü ne kadar güçlüyse dalları da o kadar gür ve sağlıklıdır. Çınar'ın dalları budanmış olabilir, bu sadece Çınar'ın gençleşmesine vesile olur, ama Çınar köksüz değildir ve sağlamdır. Açlığa da yokluğa da susuzluğa da tahammülümüz vardır. Ancak vatansızlığa, bağımsızlığa, özgürlüğümüze, iffet/haysiyet ve şahsiyetimize bağlılığımız tamdır. Bu değerlerden mahrum kalmaya tahammülümüz yoktur. Gençliğimize ve milletimize bu duyguları empoze etmemiz ve geleceğimizin nasıl garantiye alınacağının hesaplarını doğru yapmamız gerekir diye düşünüyorum. Şeytan ayrıntıda gizlidir hilesi her zaman aşikar değildir. Lakin günümüz şeytanlarının hilesinin gizli bir tarafı da kalmamıştır. Her şey aşikardır, aynel yakın, ilmen yakın ve aklen yakın delillerle apaçık ortadadır. Bu kadar hakikati görmemek basiretsizlik ve körlükten başka bir şey değildir. Tarih basiret körlüğünün nelere mal olduğunun örnekleriyle doludur. Tarihten ders alınmazsa geleceğin güvencesi de olmaz. Bu nedenle ders almamız gereken bunca hakikat varken gaflete düşmemiz halinde hay-vaahınn alemi olmayacaktır. Tüm kardeşlerimi ferasete davet ediyorum.