Benim 20- 25 yıldır sürdüre geldiğim bir çalışma düzenim vardır; ezana çeyrek kala uyanır, 15 dakika hazırlık aşamasından sonra huşu içinde sabah namazımı kılar, (şükürler olsun) dualarımı eder, çalışma masamın başına geçerim. Çalışma sürem ise güncel uğraşlarla indekslidir. Sessiz, kimsesiz çalışmak huzur verici hem de üretken alışkanlık vermektedir. Türbeönü çocuğu ve Mevlana Türbesine 200 metre ötede olmakla övünüp durmuşuzdur.
Ankara Söğütözündeki evimizde de ezan sesi çınlar durur, durmasına da Konya’da beş camiden birden yankılanır, gece gündüz.
Rauf Denktaş Caddesindeki Sitesinde dairemiz küçük Konya gibi. AVM’ler semti, desek de yeridir. Ana Caddede karşımızda üç, biraz ileride 2 olmak üzre AVM sayısı beşi buluyor. Bunların arasında bir de her türlü unlu mamüller üreten ünlü bir de fırın var. Dairemizin pencereleri ana ve yan caddeye bakar. Yan cadde de ana cadde gibi. Önemli yolların kavşak noktası, trafiği yoğun. Çalışma odam iki caddeye de bakar. Biri biri ardınca saatçi, çiçekçi, tekel bayii, bilgisayarcı,
çeşmeci, eczane sıralı durur. İki adım ilerde bir AVM daha var, etti mi: Sonra iki terzi, bir ayakkabı tamircisi. Sitemizin alt katında çıtır simitçi, ünlü bir fotoğraf atölyesi, kadın, erkek berberleri, çorbacı, 2.tekel bayii, 2. çiçekci. Hemen yanımız otopark. Özetle bizim daire tüm kent olanaklarının harman olduğu yerde.
***
Fotoğraf karesinin içinde iki büyük ve ünlü cami de var.. Böyle bir atmosferde sabaha ezan sesleri içinde uyanmak ve Konya üstüne yazılmış şiirlerin dizeleriyle bütünleşmek ne denli şairce, şiirsel yaşantı. Her şairden ikişer kıta ile birlikte olalım ve yaşayalım…
…
“Aşk u şevkle kurulmuştur binâsı Konya’nın
Anın içûn bâd-ı Cennettir hevâsı Konya’nın
Hıcrile mahbûbunu kılmış müzeyyen âşıkı
Davet etmiş destine almış Hüdâsı, Konya’nın
Hor gezer âdemleri emmâ veli irfân olur
Hafızı gayet çeri, âlimleri umman olur
Hasılı ol katre âbın nüş eden arslan olur
Galiba toprağının bu iktizâsı, Konya’nın.
Evliyasın eyleyim dersen bir bir hesab
Eylersem icmal, tafsilin olur bin cilt kitab
Sen de eyla bâb-ı Mevlâna’ya durma intisâb
Ordadır âşıkların açık livâsı, Konya’nın
(Aşık Şem’i)
—
Parlar Orta Anadolu’nun unutulmuş beyazlığı,
Genişler, vatan kadar;
Dağlarla genç,
Ovalarla bahtiyar
Cihan güzellikleri cihan üzre,
Uyumuş Selçukiler, kahraman,
Bir yeni kervan beklemektedir,
Kervansaraylarda zaman.
Asya’dan atlılar inmiş boy boy,
Kuvvet ve adalet kaplamış suları,
Taze bir imanla payidar,
Akmış küffar illerine orduları
Devirler ardında sesin,
Konya mısın, nesin?
Sonra beyler gelmiş, sultanlar gelmiş,Aşka.
Çağırmış ahu bakışları,
Her yön, bambaşka.
Bahçeler, mevsimlerle sarhoş,
Binalar, gecelerle süslü,
Öylesine bakireler, batıdan,
Ceylân yürüyüşlü, turna göğüslü
Duyurmuş ıtrını, Hinde bile,
Goncalarında meçhul açılan saksı,
Yumuşak bedenlerde naz eder,
İlmin raksı,
Nesiller sevgisinde hevesin,
Konya mısın nesin?
(Fazıl Hüsnü Dağlarca)
—
Yoluna kurban olduğum,
Aziz bildiğim evlattan
Şanın şöhretin dört yana,
Koşa gelmede milâttan…
Toprak görünüşü hice,
Verdiğin zevk yeter içe.
Ey yeşil taşa, kerpiçe,
Destanlar söyleten vatan…
(Feyzi Halıcı)
—
Sabahtan Vardım Konya’ya
Baktım cihana uyanık!
Kimi binik, kimi yaya.
Baktım meydana uyanık
Görünmez bir debdebede,
Gönüllerden bir türbede,
Yeşil üsküflü kubbede,
Uyur Mevlâna uyanık
(Ahmet Kudsi Tecer)
—
Her etek tennûredir,
Her satır bir sûredir
Her edâ mânâ demek…
Konya mevlâna demek!
Gel ki yollar boş değil;
Her nefes ney, her yeşil
Kubbe-i Hadrâ demek
Konya Mevlâna demek !
(Arif Nihat Asya)
—
Alev alev yanıp duran içimde
Haşmetindir yâ Hazreti Mevlâna!
Ezer beni her gün başka biçimde
Firkatindir yâ Hazreti Mevlâna!
Gün olur güneşler kaplar cihânı
Bir ilâhi neş’e sarar her ayın
Bulunur her türlü derdin dermânı
Vuslatındır yâ Hazreti Mevlâna
(Halide Nusret Zorlutuna)
—
Kapısından ağır ağır şehre gir,
Mabetlerde her derdine bul çare.
İçlerinden bir tanesi şehittir
İnce Minare.
Vaktiyle bu şehrin başı dikmiş
Yaşarmış dünyaya emrede ede,
Ney sesleri kubbe kubbe birikmiş;
“Yeşil Türbe”de.
(Gültekin Samanoğlu)
—
Zaman konuşur çiniden,
Devirler başlar yeniden
Aşkın bir mor sürahiden
Dökülür dal dal nakışı..
Yeşilin avcunda Meram
Gözlere düşmüş hâtıram
Bir rüzgârdır buram buram
Eser Mevlâna’ya karşı.
(Rıdvan Bülbül)
—
Konya’ya dünyaya selam; Hz. Mevlana,
Hz. Şemsi Tebriz-i, Hz. Sadettin Konevi ve Ateş Baz Veli’ye selam…
Yönetim giderse kim gelecek?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.