Konya
°C
Yeni Meram

ENFLASYON VERİLERİ ÜZERİNE

ENFLASYON VERİLERİ ÜZERİNE- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
06.01.2023 01:47
05.01.2023 14:53
0
1708
ABONE OL

3 Ocak 2023 tarihinde TÜİK’in açıkladığı verilere göre Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE, 2003=100) 2022 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %0,24 azalış; bir önceki yılın Aralık ayına göre %97,72, bir önceki yılın aynı ayına göre %97,72 ve on iki aylık ortalamalara göre %128,47 artış gösterdi. Tüketici fiyat endeksinde ise (TÜFE, 2003=100) değişim 2022 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %1,18, bir önceki yılın Aralık ayına göre %64,27, bir önceki yılın aynı ayına göre %64,27 ve on iki aylık ortalamalara göre %72,31 olarak gerçekleşti.
Bu resmi verilere karşılık enflasyon araştırması yapan özel gruplar da mevcut. Hem günlük hayatta bireylerin tükettikleri bazı malların/hizmetlerin etkisiyle bireysel açıdan resmi veriler hakkında farklı kanaatler seçimin etkisiyle çok olumsuz noktalara çekilebilmektedir. Resmi rakamın açıklandığı gün Aralık ayı için ilan edilen oranı yetersiz gören birisi görüşünde ısrar edince konuyu teorik olarak ele almanın yeterli olmayacağı fikriyle bu rakamları derleyen bir teknisyen/akademisyeni aradık. Bu konudaki bazı bilgiler ışığında şunları paylaşmak isteriz:
Türkiye’de Türkiye İstatistik Kurumu resmi olarak yürütmekle görevli ve yetkilidir. Pek çok politikaya temel oluşturan veriler bu kurum tarafından üretilmektedir. 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanununun “amacı; resmî istatistiklerin üretimine ve organizasyonuna ilişkin temel ilkeleri ve standartları belirlemek; ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda veri ve bilgilerin derlenmesini, değerlendirilmesini, gerekli istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını, dağıtımını ve Resmî İstatistik Programında istatistik sürecine dâhil kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamaktır.” Kanun veri toplamada ilkeleri ve metotları detaylıca belirtmiştir. Zira pek çok verinin üretilmesi kamu hizmeti niteliği taşımaktadır. Örnek olarak memur, emekli gibi aylıklarına zam oranları bu verilerin üretilmesine bağlıdır. Kamu kesimi kadar özel kesim de üretilen bu verileri kullanmaktadır.
Enflasyon fiyatlar genel seviyesindeki artış demektir. Günümüzde diğer makro ekonomik büyüklükler gibi enflasyon ölçülmesi belirli hesaplamalara ve metotlara göre yapılmaktadır. Ancak bu artışların etkisi her aileye, hatta kişiye göre değişir. Bu nedenle enflasyon sepetinde hangi ürünleri/hizmetlerin olacağı ve bunların ağırlıkları kadar bu fiyatların nasıl ve nerelerden elde edileceği de önemlidir. Milli gelir, istihdam, işsizlik, memnuniyet gibi diğer istatistik verilerin ölçülmesinin günümüzde kabul edilen belirli standartlar vardır. Bu verilerin sadece ulusal düzeyde kabulü yeterli değildir, uluslararası standartlara uygun olması gerekir. Mesela bu konuda Avrupa Hesaplar Sistemine (ESA 2010) uyum esastır.
TÜİK 26 bölge müdürlüğünde sadece tüketici fiyatlarını derlemekle görevli 350 personel bulunmaktadır. Diğer hiçbir özel organizasyonun veya dernek/vakfın ülke içinde bu denli bir altyapı ve personele ulaşması mümkün değildir. TÜİK ticarette önemli yeri olan zincir marketlerin şubelerinden, üstelik yerel olanlar dahil, online olarak barkodlarından günlük fiyat artışlarını takip edebilmekte ve herhalde bu oran % 50’lere yakındır. Üstelik bu mallar satışa hazır olan yani piyasada bulunan mallardır. Oysa bazı özel grupların fiyat tespitlerinde yaptıkları şekliyle ürünün olup olmamasına dikkat edilmeden, sadece internetten fiyat tespiti doğru bir metot olmadığı bilinmektedir. Yani enflasyon araştırması yapan özel gruplar çoğu zaman web üzerinden fiyatları çekmekte, bu ürünün olup olmadığıyla, hatta ürünün aynı kalitede olup olmadığıyla hiç ilgilenmemektedir. Ayrıca hiçbir organizasyon TÜİK kadar ülkeyi kapsayıcı olamaz. Zaten (Serkan GENÇER - Veysel ULUSOY. Dinamik ve Yüksek Frekanslı Fiyat Endeksi: Türkiye’nin Günlük ve Saatlik Bazda Enflasyon Hesaplaması) “Resmi istatistikleri tamamlayıcı nitelikte olması amacı ile online fiyatlardan günlük veya saatlik yani daha sık frekanslı fiyat endeksleri oluşturulabilir.”
Salgın hastalık sonrasında en fazla şikayet edilen hususlardan birisi olan gıda fiyatları tarım sektöründeki durumla ilgilidir. Ülkemizde tarım istatistikleri, bu sektörün yapısal niteliğinden dolayı en zayıf olduğu bilinmektedir. Özel olarak enflasyon verilerini ölçtüklerini söyleyenler “Web scraping” yani Web sitelerinden bilgi çıkarma yöntemini kullanmaktadır. Bu konuda, Alberto Cavallon, Online and official price indexes: Measuring Argentina’s inflation, Massachusetts Institute of Technology. 2012 Elsevier B.V.) özetinde şöyle demektedir: “Online perakendecilerden toplanan fiyatlar, resmi istatistikleri tamamlayan günlük fiyat endeksleri oluşturmak için kullanılabilir. Bu makale, son yıllarda resmi istatistiklerin yoğun bir şekilde eleştirildiği Arjantin'e odaklanarak, beş Latin Amerika ülkesinde resmi enflasyon tahminleriyle eşleşme kabiliyetlerini incelemektedir. Veriler Ekim 2007 ve Mart 2011 tarihleri arasında her ülkenin en büyük süpermarketinden toplanmıştır. Brezilya, Şili, Kolombiya ve Venezuela'da online fiyat endeksleri resmi enflasyonun hem seviyesine hem de ana dinamiklerine yaklaşmaktadır. Buna karşın, Arjantin'in online enflasyon oranı resmi tahminden yaklaşık üç kat daha yüksektir.” Resmi istatistikler şeffaflık ve güvenilirlik bakımından özel kesim tarafından üretilenlere göre daha niteliklidir, aksini ispat sadece iddia etmekle yeterli olamaz. Belki bunun daha teknik düzeyde bilimsel düzede ispat edilmesi gerekir. Zira seçime yaklaşılan bu dönemde enflasyon olgusunun bireyler üzerindeki şahsi etkisinden hareket ederek nesnel bir analiz yapılması doğru değildir. Aşırı siyasallaşması durumunda rakamların, günümüzdeki gibi farkı yerlere çekilmesi söz konusu olur. Tabii sonuçtan kimse de memnun olamaz. Ayrıca bir kamu yönetiminin esasını oluşturan ulusal nitelikli verilerin üretiminde paralel yapılanmaların ortaya çıkması yönetimi aşırı derecede zorlaştıracaktır. Bugün enflasyona inanmayanlar, milli gelir rakamlarını da inanmayacaklar vs… Belki bu hususa, neden olan sebeplerden birisi, seçime yakın kurum içi bilgi sızdırmalardır. Zira seçime yakın dönemlerde, kendi kurumlarında beklentilerine zemin hazırlamak için bazı bürokratlar doğru veya yanlış bazı verileri paylaşabilmekte veya sızdırabilmektedir. İnsanların resmi enflasyon oranlarını nasıl hissettikleri bireyin yaşam memnuniyeti ile ilgilidir. Bu durum aşağı yukarı tüm ülkelerde geçerlidir. Bu nedenle kamu istatistiklerinin gerçek enflasyonu ölçmediği türü bireysel şikayetleri Avrupa ülkelerinde de duymak mümkündür. Ama bu nesnel çalışmalardan uzaklaşılması gerektiği anlamına gelemez. Belki resmi kurumların kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi, atamalarda ehliyet kriterine dikkat edilmesi gibi sorunların yanında kamuoyunun aydınlatılmasında etkili kişilerin söylemleri de etkili olmaktadır. Buradan, resmi kurumların keyfi yönetimlerine imkan sağlamasının ifade edildiği söylenirse, haksızlık edilmiş olur. Çünkü tüm resmi kurumlar kendilerine verilen görevleri yasalarındaki amaçlarına uygun yapmakla görevlidir.
Hem ulusal hem de uluslararası politikalarda istatistik verilerin sağlıklı olması önem taşımaktadır. Bu verilerin inanılırlığını, makroekonomik istatistiklerde güvenilirliğini ve kamuoyu güvenini sağlaması bakımından yüzeysel nitelikli spekülasyonlara meydan verilmemesi gerekir. Özel nitelikli çalışmalar hem bilimsel hem de kamu hizmetinin gerekli bakımından resmi istatistiklere alternatif olamaz.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.