DUYGU VE DÜŞÜNÜŞ

Yıllar yılları takip etti de; yetmişi aştık

Yolumuz çok uzun dedik, bitmez sandık

 Göçtü gitti de nice sevdiklerimiz, anlamadık

Yol çok kısaymış nasıl da geçti yıllar; şaştık

Baktıkça arkama çileli kalbim burkulur

Hatıralar canlanır hafızamda; mührü vurulur

Yâd ederim dostları; sohbetin sofrası kurulur

Hasretle sardıkça geriye bandı; beynim yorulur

Kaybetti insanlık asrımızda sadakatı-vefayı

İnsanlık; hırs-menfaat-çıkar’la yedi kafayı

Sahnede zalimler; gözyaşı-kan sardı dünyayı

Zulüm hükmetti dünyaya; mahvetti doğayı

Adab-ı-Muaşerat nedir? bilmiyor insanlık

Yaftası Aydın; lakin zalim ve yolu karanlık

Hilesi içinde-alası dışında; tuzağı şeytanlık

Saflar karışık; toplumu sarmış münafıklık

Hayat insanı öğütür; durmadan dönen çark

Her insan girer o çarka; meskeni toprak

Dünya bir imtihandır; etmeli Hilkat’i idrak

Unutma! sonu var ömrün; sanma çok ıırak

İlkemi Hak’tan alırım; aslâ eğilmem kimseye

Kapalıyım cehalete-hurafeye; açığım bilgiye

Haramdır bana miskinlik; koşarım âtiye

Sevdalıyım vatana; isterim izim kalsın bakiye

Hesabsız sanma; zulmün kâr kalmaz yanına

Mutlaktır helakın; belki ertelense de yarına

Kahroldu zalimler tarihte; girdi de mazlum kanına

Delikanlım! kanma düşmana sahip çık vatanına!