CORONA TESTİM POZİTİF ÇIKTI – 3

Dünkü yazımda corona test sonucumu öğrenmeden önceki sürecimi, belirtileri, virüsün beni nasıl sağ gösterip sol vurduğunu anlatmıştım. Öğrendiğim akşam evimde tadilat yapan ustalar o kadar korkarak çalıştılar ki parayı bile almadan gidiyorlardı arkalarından seslendim, parayı almadınız dedim. Önce birbirlerine baktılar alıp almamada kararsız kaldılar ve bir zarfa koyabilir misin, diye ricada bulundular. Virüs sonuçta, bu elimizin değdiği her şeyden bulaşabilirdi dolayısıyla onlar da haklıydı. O akşam sonucumun pozitif olmasının verdiği şaşkınlıkla bu durumu sosyal medyada paylaştım. O kadar çok mesaj ve arama aldım ki gerçekten çok güzel bir aileye, akrabalara ve dostlara sahip olduğumu bir kez daha anladım. Hastayken insana ilaçtan daha iyi gelen en büyük tedavi ‘’sevgi ve moraldir!’’  Ayrıca o akşam İl Sağlık Müdürlüğünden de arandım. Sonucumun pozitif olduğunu evden çıkmamın yasak olduğunu, kimlerle kaldığımı, kimlerle görüştüğümü, 14 gün karantinada tek kalmam gerektiğini, şu an ki belirtilerimin neler olduğunu ve korona ile ilgili merak ettiğim her şey için Sağlık Bakanlığı Alo 184 Korona Danışma Hattını arayabileceğimi söyledi. Ailem çok korkuyordu ve ısrarla geleceklerini söylüyorlardı. Ancak onlara da bulaştırmamak adına tek kalmam gerektiğini ve kendime iyi bakacağımın, devamlı iletişim halinde olacağımın sözünü vermemle zar zor vazgeçirdim. Ertesi gün iş yerimden aynı gün test olduğumuz ve onunda sonucunun pozitif çıktığı ustamla beraber Medicana Hastanesine doktorumuza gittik. Şu dönemde doktorlar hayatımızı koruyan, bizim için mücadele veren savaşçı kahramanlardır ve hepsine saygım sonsuzdur. Doktorum her zamanki gibi bizlerle çok güzel ilgilendi ilaçlarımızı yazdı, nasıl kullanacağımızdan sürecin nasıl işleyeceğinden bahsetti. Bize önce bir kutu ilaç verdi. Bu ilacın eczanede satılmadığını devletin karşıladığını ve bizzat koronalı hastalara doktorlar tarafından verildiğini ve bu ilaçtan 8 sabah 8 akşam olmak üzere bir günde 16 tane içeceğimizi anlattı. Sonrada eczaneden alacağımız diğer ilaçları anlattı ve bize 14 gün karantinada kalmamız için rapor verdi. Eczaneye gittik eczacı her sabah aç karnına içeceğimiz bir kutu mide koruyucu ilaç, günde bir tane içeceğimiz çok güçlü bir antibiyotik, yine günde bir adet içilecek suda eriyen C vitamini Sandoz tablet, on tane kan sulandırıcı insülin iğnesi ve ağrı kesici ateş düşürücü bir kutu ilaç verdi. Kan sulandırıcı iğneleri almadım, ben yapamam kendime iğne sorun olur mu, dedim olmaz su için bol bol, dediler. Suyu her gün en az üç litre içen birisi olarak iğnelerden kurtulduğuma sevindim. Ve eve döndüğümde ev karantinasına başlamış oldum. Hiçbir şekilde tat ve koku alamadığım halde kendime çok güzel kahvaltılar ve yemekler yaptım. İlaçlarımı düzenli içmeye devam ediyorum. Bu arada doktorumun bizzat kendisinin verdiği günde 16 tane içeceğim ilacın aslında sıtma ve tübeküloz (verem) hastalarına verildiğini bir hemşire arkadaşımdan öğrendim. Bu ilaç eczanelerde satılmazmış doktorlar verirmiş ve günlük kullanım dozajının yüksek olmasının normal olduğunu, bu ilacın bu şekilde kullanıldığını ve şu anda koronanın ilacı olmadığı için verilecek en mantıklı ilacın bu olduğunu söyledi. Ancak araştırmalarım neticesinde sıtma ve tüberküloz hastalığındaki ‘’bakteri ve parazitleri’’ öldüren bu ilacın karşısında duran ne bakteri ne de parazitti bunun karşısındaki bir ‘’virüstü’’ ve virüsün yapısı, çoğalması, yok edilmesinin farklı bir sistemi olmalıydı. Henüz aşısı da bulunmadığı için mecbur en yakın yollar deneniyordu. Denemekten başka alternatifimiz de yoktu. Evet değerli okuyucularım, üç gündür korona hakkında paylaştığım yazılarımla sizlere umarım faydalı olabilmişimdir. Coronalı bir vatandaş olarak sizlere en büyük tavsiyem maskesiz dolaşmayın, mümkün olduğu kadar dışarıya çok çıkmayın, ortak kullanılan alanlardan sonra ellerinizi mutlaka iyi yıkayın, sık sık dezenfektan kullanın, elinizi yüzünüze götürmeyin ve düğün, nişan, asker yemeği gibi toplu ortamlarda çok bulunmayın! Çember daralıyor, etrafımızda her on kişiden ikisi coronalı artık. Hem kendiniz hem de çevrenizdekilerin iyiliği için dediklerime dikkat etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Ve son olarak yazımı tamamlarken edindiğim bilgilerle Yeni Meram Gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıkulak’ın amcası, ve Genel Müdürümüz Mehmet Hançerli’nin babası vefat ettiği için kendilerine ve ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyorum. Elbet bu günlerde geçecek ve eskisi gibi olacağız, yeniden o zamana kadar kendinize çok iyi bakın sağlıcakla kalın…