CIR-CIR BÖCEĞİ

Değerli dostlarım; Ömrün 70 yılını yaşıyorum. Az şey görmedik, az çile çekmedik. Onlarca seçim gördük onlarca iktidar sultasını yaşadık. Çocukluk ilk ve ortaöğretim çağı, lise ve yükseköğretim dönemlerini yaşadık. Her bir dönemin kendine özgü, ülke boyutu itibariyle envai çeşit sıkıntılara, yokluklara, kargaşalara, darbelere, kalkışmalara şahitlik ettik. Bu süreç içerisinde vatan sevdasıyla yanıp tutuşan, azimle projeler ortaya koyarak ülkeyi refaha eriştirme gayreti içinde olan siyasileri de gördük. Ancak ağırlıklı olarak gördüğümüz tablo emperyalist zihniyetlerin ipoteği altında bulunan cek-cak edebiyatlarıyla ülkemizin onlarca yıllarını heder eden iktidarlar ve siyasiler ağırlıklıydı.
2010 yılında televizyon kanallarının birinde Türkiye'nin kıtlık yıllarını ve tek parti döneminin despotizmini anlatan eski bir Adana çiftçisinden dinlemiştim. Onlarca traktör kasalarındaki buğdayların Ceyhan nehrine boşaltıldığına şahitlik ettiğini anlatmıştı. Gerekçe olarak da "devrin tek parti diktatörü hükümetinin bu millet fakirlik ve yokluğa alıştı, birdenbire bolluğa erişirse şımarır" ifadesi olmuştu. Bu zulüm içinde inleyen milletimiz nihayet Menderes'i ezici bir çoğunlukla iktidar yapmıştı. Ancak emperyalistlerin planladıkları proje zamanın maşaları tarafından bir darbe ile hükmet indirilmiş ve başbakanı, bakanları idam edilmişti. O günlerden bu günlere geldiğimizde 1969'da bilim adamı, vatan sevdalısı profesör Doktor Necmettin Erbakan hocamız sahneye çıkmış, akıllara durgunluk verecek azim, inanç, cesaret ve basiretle siyasi hayata atılmıştı. 1970'li 80'li yıllar arasında milliyetçi cephe hükümetlerinde ve MSP-DSP koalisyonunda yer alarak Türkiye'nin idaresinde tırnak tutma mesabesinde yer alabilmişti. Bu süre içerisinde bile ortaya koyduğu azim ve çalışmalarla onlarca şeker fabrikası, çimento fabrikası, deri işleme, tekstil-konfeksiyon, elektro- mekanik sanayi, takım tezgahları sanayi, hidrolik sanayi, Aselsan, Tümosan Aksaray Mercedes fabrikası Eskişehir lokomotif tesisi ilk uzay sanayi projesi daha onlarca sormak üzere olmak üzere temel endüstriyel sanayileşme hamlelerini başlatmıştı. MSP-DSP koalisyonu sürecinde İngiltere ve Amerika Ecevit'i uyararak kulağını çekmiş ve derhal koalisyonu bozma talimatını vermişti. Bunun üzerine Ecevit istemeyerek/Kerhen koalisyonu bozmak zorunda kalmıştı. İmalı ifadeleri yaşım gereği hala hafızamdadır. Hükümetin bozulmasını müteakiben zamanın dinozor medyasının, gazetelerinin manşetlerinde; traktör üzerinde beton kütlesi yüklenmiş resimlerin altında şu ifade yazıyordu: "işte Erbakan'ın mantar gibi yaydığı yalan temeller" diyerek alay ediyor dalga geçiyorlardı.
6'lı masa kuklalarının dokunacağız mağaralarıyla Türk savunma sanayinin bel kemiğini oluşturan Baykara gözdağı vermelerinin tarihin günümüze iz düşümünden başka bir şey olmadığını idrak etmemiz gerekir.
Bir nebze anlattığım bu tarihi gerçeklerden haberdar olmayan gençlerimize özellikle hatırlatmak isterim ki; ortaya atılan yalanlar, dezenformasyonlar Menderes'e Erbakan'a, Özal'a yapılanların günümüze yansımasından başka bir şey değildir. İş yapma kabiliyetinden yoksun, cek-cak edebiyatından başka kabiliyet ve kapasitesi olmayan siyasiler ve hükümetler var gücüyle Erbakan hocamıza yüklenmişlerdi. Defalarca mahkemeler, partilerini kapatma, cezaevlerine atma ve darbelerle siyasi hayatını bitirmek istediler. Ancak Üstat Necip fazıl'ın dediği gibi; "Tohum saç bitmezse toprak utansın. Koşmana bak sen hey! gidi küheylan. Çatlarsan doğuran kısrak utansın" şiirinde ifade ettiği gibi yetiştirdiği evlatları bugün başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ülkemizin yönetimini ele almışlardır. Yaptıkları eserleri dünyanın ilkleridir. Hemen hemen Hiçbir hafta yok ki, bir açılış veya bir temel atma programı olmamış olsun. Ancak dünyanın emperyalist vampirleri ülkemizin geldiği ve sahip olduğu hamlelere tahammülü mümkün değildir. Bunun sonucu olarak içerideki maşaları örgütlemek suretiyle kontrollü masalar ve masa altına saklanan teröristlerle birlikte iş tutma gayreti içindeler. Yaptıkları bir tek iş ve icraat olmadığı gibi vatanımızın kalkınmasına katkı yapacak ne sözleri ne projeleri ne zihniyetleri ne de akılları mevcuttur. Yaptıkları tek iş cırcır böceği gibi ötmek ve yalan talan dolan edebiyatıyla milletimizin birlik ve beraberliğini yok etmek adına fitne körüklemekten başka hiçbir işleri yoktur. Bu özelliklerini bir şiirle anlatmak istedim
CIR CIR BÖCEĞİ
Yattı ömrü boyunca, öttü cır cır
Geçindi karıncadan, üstelik geçti gır gır
Zira böceğin adıydı cır cır

Feraseti yok cır cır böceğinin
Öğrenseydi karıncadan, değerini emeğinin
Değişmez karakteri, cır cır böceğinin

Yatar gün boyunca kalkmaz uykudan
Öter gece boyunca cır cır durmadan
Aldırmaz gelen şikayete, karıncadan

Örneği vardır insanlardan, cır cır böceği misali
Konuşur zır zır, yoktur sözünün kemali
Arasan da bir mana, zira yoktur meali

Sinesine işlemiş tembellik, çalışmaz
Yüktür topluma, arsızdır yüzü kızarmaz
Tükürsen yüzüne, yağmur sanır aldırmaz