ARZ-I MEVUD SAVAŞI

Hamas'ın başlatmış olduğu füze atışları ile savaşın fitilinin çekilmesinin bugün altıncı günü. Dün itibariyle İsrail'in Gazze ve civarında düzenlediği saldırılarda 950 Filistinli kardeşimiz şehadet şerbetini içerken 5 bin kardeşimiz de yaralandı.
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları tarafından 7 Ekim sabahı İsrail'e Aksa Tufanı adıyla kapsamlı bir saldırı gerçekleştirildi. İsrail yönüne atılan binlerce roket ile bin İsrailli hayatını kaybederken 106'sı ağır 2 bin 806 kişi de yaralandı. Kassam Tugayları bütün unsurları ile İsrail'in içine sızma girişiminde bulundu ve başarılı oldu.
Belirsiz olan konu ise dünya istihbaratında MOSSAD gibi bir kurumu olan İsrail'de sızma girişimi ile ilgili Mısır istihbaratının uyarısı niçin dikkate alınmadı? Filistin'e, İsrail içlerine sızma izni bilerek mi verildi? Kassam Tugaylarının elinde sadece roketatar, piyade tüfeği ve tabanca var iken İsrail'in elindeki son derece gelişmiş silahlara ne demeli? Fosfor bombası dahil, savaş uçakları ile hamileri ABD'nin savaş gemileri de emirlerinde bekliyor. Nitekim savaşın gidişatı ya da seyri Hamas'ı ateşkes istemeye mecbur bıraktı.
Savaşın sadece Gazze'deki bilançosu dahi 150 bin Filistinliyi yerinden etti. Çatışmaların seyri ile ilgili ayrıntıya girmemek lazım. Hamas, 1967'den bu tarafa işgal ile kaybettiği toprakları geri almak ve yapılan zulümlere başkaldırı amacıyla bir roket başlangıcı yapmıştır. Davasında yerden göğe kadar haklıdır ancak tepkinin şekli ve zamanı ne derece doğrudur?
Nitekim İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, “Gazze'ye yönelik tüm kısıtlamaları kaldırdım, şimdi tam taarruza geçiyoruz.” dedi. Manidar mı? Fazlasıyla. Diğer taraftan en manidar açıklama ise İsrail'de kredisi dip noktasında olan Binyamin Netenyahu'dan geldi. “Bundan sonra Orta Doğu'da dengelerin değişeceği” mahiyetinde açıklamalarda bulundu.
Hamas'ın roket saldırısı 7 Ekim. Bu tarih İsrail'de “Şabat” gününe denk geliyor. Şabat günü de İsrail'de çalışılmayan güne geliyor. Tesadüfe bakın. 11 Eylül ABD saldırısının benzeri yaşanıyor.
Gazze Savaşı ile ilgili Türkiye'nin tavrı belli. Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri, telefon görüşmeleri ortada. İtidalli bir yaklaşım sergilemekten yana ve doğrudur. Arap dünyasının da tavrı belli zaten. 1967'den beri 2,5 milyonluk İsrail'i tükürükleri ile boğabilecek güçte iken dahi başaramayanlar, şimdiki halleriyle bir şey yapamazlar. İslam dünyasında da tebaa Filistin'den yana ancak idari kesim... Katar ve Kuveyt beklendiği gibi Filistin'e açık destek veriyor. Diğer taraftan Ürdün, BAE, Umman ve Mısır gibi devletler halktan gelen tepkilere rağmen İsrail'den yana bir tavır sergiliyorlar. Suudi Arabistan, Arap Birliği vb. Amerika'nın güdümündeki ülkelerden zaten bir şey bekleyemezsiniz.
Uçak gemisinin Doğu Akdeniz'e, İsrail karasularına yönlendirilmesi zaten bu kukla yönetimlere verilen bir mesajdır. Bu mesajı da fazlasıyla almışlardır. Dolayısıyla şimdiye kadar bir Arap dayanışması olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
Bu Hamas saldırısı emrini verenler iyice enikonu yapmışlar mıdır? İsrail Kassam Tugaylarının “Aksa Tufanı”na göz yummuş olabilir mi? Güvenlik amaçlı savunma hakkı için kamuoyunda haklı konuma geçmek adına.
Aynı gerekçelerle İsrail'de Gazze, Lübnan, Ürdün, Suriye ve civarında tekrar düşman unsurlarını temizleme adına bir harekat başlatırsa durum nice olur? Gazze'de bir kara harekatından bahsedilmekte. Buradaki din kardeşlerimiz, öldürmeyi çok seven, korkak, lanetli İsrail askerlerinin eline düşerse, Allah korusun.
Farkında mıyız bilmiyorum ama İran'dan bir açıklama yok. Her zaman yaptıkları gibi havayı kokluyorlar. Bu operasyon biraz da İran için yapıldı, diyenlere şunu söyleyelim. Eski İran Şahı Rıza Pevlevi'nin gününden beri İran- İsrail arasında söz düellosu haricinde bir şey olmamıştır. Olacağını da düşünmüyoruz. İsrail, Arz-ı Mevud hayali için öncelikle güya kendi sınırları içerisindeki güvenliği bahane ederek etnik temizliği sağlayacak. Sonra da sınırlarını aşarak genişleme sürecini Golan Tepeleri 'nden Mısır, Ürdün, Lübnan, Suriye, Kuzey Irak... sürdürecek.
Tekerine taş koyan tek ülke de Türkiye, elhamdülillah. Güçlü olmamız lazım. Güçlü bir savunma sanayisine ve her türden silaha sahip olmamız lazım. Bu devlet, güçten anlar.
Ülkesinde prestijini kaybeden Netenyahu'yu, gün yüzüne çıkaranlara yazıklar olsun.
Müslüman, ferasetli olacak, siyasetçi olacak.
İdarecilerimizin kıymetini bilelim.