Ey cennet bahçelerinin gülleri!

Çanakkale, İstiklal savaşının, hürriyetin, yeni bir doğuşun, yeni doğumun müjdecisi. Türk Milletinin vatan toprağını ölümüne savunacağını yedi düvele gösterdiği bir mücadele

Tarihte eşine ender rastlanan bir destan!

Hem öyle bir destan ki..

Her günü, her anı destan olan, destan yazan Türk Milletinin destan nasıl yazılır diye bütün dünyaya gösterdiği ibretlik bir savaş!

Hem denizde, hem de karada!

Bir toprak parçasının nasıl vatan olduğunu defalarca ispat eden bir mücadelenin adı!

Çanakkale, mangal yüreklilerin,  emsalsiz bir vatan sevdasının, ölümüne bir vatan savunmasının, 215 kiloluk top mermisini topun namlusuna sürüp, devrin en büyük savaş gemilerini havaya uçuran bir ruhun adı.

Çanakkale deniz ve kara savaşlarıyla savaşa katılan bütün milletlerin hafızalarından 101 yıldır silinebilmiş değil!

Türk Milleti gibi, orada savaşanların soyundan gelenlerde o toprak parçasında, o ruhu yani Çanakkale ruhunu bulmaya, Çanakkale’yi yaşamaya çalışıyorlar!

18 Mart 1915 Dünyanın en kudretli donanmasının, yenilmez armadasının Çanakkale boğazının derin sularına gömüldüğü günün tarihi!

Anadolu yakasında;

Orhaniye, Kırıkkale, Dardanos, Hamidiye, Çimenlik, Mecidiye ve Nara’da…

Rumeli Yakasında;

Seddülbahir, Ertuğrul, Rumeli Hamidiye, Rumeli Mecidiye, Namazgah ve Değirmenburnu topçu tabyaları vardı.

Nusrat Mayın Gemisi…

Onun komutanı İsmail Hakkı Kaptan, bir gün öncesinden mayınlamıştı boğazı!

Bir hayalet gemiydi Nusrat!

Mayınladığı alanlar, ertesi gün boğaza girdiğine bir değil bin pişman etti Birleşik Donanmayı!

Mecidiye tabyasında bir Seyit Onbaşı vardı. Balıkesir Havran’lı..

O batırdı mağrur İngiliz savaş gemisi Ocean’ı!

O gün Ocean battı!

Fransız savaş gemisi Bouvet Nusrat mayın gemisinin döktüğü mayınlara çarparak battı!

İngiliz savaş gemisi Irresistable, önce ağır bir yara aldı, kaçmaya çalışırken mayına çarptı, hala direniyordu ki, Türk topçusunun çapraz ateşine maruz kalarak batırıldı!

Türk Topçu Tabyalarını ağır ateş altında tutan Agamemnon ağır yaralıydı, ışıklarını söndürüp kaçtı boğazdan!

Inflexible ağır yaralandı!

Fransız savaş gemisi Goulies ağır yaralıydı.

Bir başka Fransız savaş gemisi Souffren ağır yara alarak saf dışı oldu.

Deniz yoluyla İstanbul’a ulaşamayan Müttefik Kuvvetler 25 Nisan 2015 tarihinde kara harekatı ile İstanbul’a ulaşmaya çalıştılar.

Bir asır öncesinin en kanlı savaşları burada oldu. Tarihler 253 bin şehit verdiğimizi yazıyor Çanakkale’de!

Çanakkale’yi denizde ve karada geçilmez yapanlar, geri adım atmadılar! Kim Çanaklale’de ilerlemek istediyse ne İngiliz, dediler, ne Fransız, ne Anzak, ölümüne göğüs göğüse çarpıştılar!

Kumkale’de Seddülbahir’de, Arıburnu’nda, Anafartalar’da ve Conkbayırı’nda, şehadete erdiler, Çanakkale’yi geçilmez yaptılar!

Anadolu her haneden bir şehit verdi Çanakkale’de!

Çanakkale türküleri, ağıtları, feryat ve figanları Çanakkale ruhunu hisseden, bütün kalplerde yaşıyor!

Çanakkale’den dört yıl sonra, Çanakkale’den sağ dönenler, tekrar silahlarına sarıldılar.

Çanakkale’de Yarbay Mustafa Kemal’le birlikte savaşmışlar, onu görmüşler, onun emrinde olmuşlardı.

4 yıl sonra, bu sefer sadece Çanakkale’yi değil, bütün vatan toprağını kurtarmak için, tereddüt etmeden Mustafa Kemal Paşa’nın yanında yer aldılar!

Çanakkale’deki ölümüne dayanışmayı ve direnci göremeyen, hissedemeyen Müttefik Kuvvetler, işgal ettikleri Anadolu’da onları bir başka sürprizin beklediğini hesap edemediler.

Geldikleri gibi gittiler!

Ey cennet bahçelerinin en nadide gülleri, Hz. Peygamber tarafından övülen ve sevilenler, bu topraklar için canlarını hiçe sayan aziz şehitlerimiz, ruhunuz şad olsun!