Deplasmanda 1-6 gibi ezici bir skorla yendiğimiz Bulgaristan’ı bu kez Bursa’da ağırladık.
Sonuç şaşırtıcı mı? Aslında değil. Çünkü bu takım Montella sayesinde değil, Montella’ya rağmen kazanıyor.
Türkiye, bireysel kalitesi Avrupa sıralamalarında üst basamaklara çıkmış oyunculara sahip.
Orta sahada Avrupa’nın devlerini peşine takan gençlerimiz, kanatta ayın oyuncusu seçilen yıldızlarımız, savunmada istikrarıyla öne çıkan isimlerimiz var…
Kısacası bu takımın taşıyıcı gücü sahadaki futbolcuların yeteneği, teknik direktörün dehası değil.
“Montella’ya rağmen” diyorum, çünkü altını özellikle çizmek zorundayım.
Milli takımın başında yaşça en büyük oyuncumuz bile kenarda dursa, ya da sahada olsa, yapılan doğru tercihlerle aynı sonuçları rahatlıkla alabiliriz.
Arda gibi İspanya’da ayın oyuncusu seçilmiş bir futbolcuya Montella’nın katacağı ne var? Maalesef hiçbir şey.
Zaten Montella’nın bu basiretsizliği yüzünden İspanya karşısında evimizde hezimete uğradık.
Kadro mühendisliği yapacağım derken, elindeki altın gibi kadroyu ziyan etti.
Eğer o maçta ukalalık yapılmasa, doğru 11’le sahaya çıkılsaydı en azından 1 puanı cebimize koyabilir, bugün bambaşka ihtimalleri konuşuyor olurduk.
Kısacası alınan galibiyetler bizi aldatmasın; başarı futbolcuların, başarısızlık Montella’nın hanesine yazılıyor.
Ve artık çözüm belli…
Montella gönderilmeli, yerine Aykut Kocaman, İsmail Kartal veya Okan Buruk gibi yerli bir teknik direktör getirilmelidir.
Bu girişi, özellikle yaptım,
Bulgaristan Maçı mı?
Deplasmanda farklı mağlup ettiğimiz Bulgaristan’ın o günden bu yana toparlandığı, daha derli toplu, daha organize bir oyun ortaya koyduğu açıkça görüldü.
Rakibin bu gelişimi elbette gözden kaçmadı, ancak tüm bunlara rağmen kendi sahamızda galibiyetten başka bir sonuç almak milli takıma asla yakışmazdı.
Öyle de oldu, 18. Dakikada Hakan Çalhanoğlu ile penaltıdan, Chernev 84. Dakikada kendi kalesine attığı goller ile 2-0 kazandık…
Bu nedenle bu maç için “uçtuk, kaçtık, şölen yaptık” gibi abartılı ifadelere hiç gerek yok.
Çünkü bu karşılaşma, mutlaka kazanılması gereken bir maçtı ve olması gereken de gerçekleşti.
Montella’nın oyunu okuyamaması yanlış değişiklikler yapmasına, ilk yarı iyi ikinci yarı kötü oynamamıza rağmen.
Görev yerine getirildi, hepsi bu. Asıl mesele, bu galibiyetin yanıltıcı bir konfora dönüşmesine izin vermemek.
Çünkü Bulgaristan karşısında alınan sonuç bir başarı hikâyesi değil, sadece yapılması gerekenin yapılmasıdır.
Kaynak: Abdullah Leblebici
SOSYAL KONUT PROJELERİ BAŞVURUSU PATLADI