Şöyle geçmişe bir baktığımızda 1978 Lice olaylarından 2025 barış görüşmelerine kadar neler görmüşüz. Nerelerden nerelere evrilmişiz. On binlerce şehit ve memleket evladını en verimli çağında teröre kurban vermişiz.
İdarelerimizin terörsüz Türkiye idealleri ve söylemleri doğrultusunda çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Çatışmaların görüşme çizgisine gelmesi kolay da olmadı tabi ki. Özellikle silahlı kuvvetlerimizin silah sanayilerindeki teknolojik yatırımları terör örgütünün belini büktü. Ülke içi bir tarafa ülke dışında Suriye ve Kuzey Irak’ta dahi terör unsurları bir bir yok edildi. MİT gidiyor buluyor. Jandarma ya da silahlı kuvvetlere veya özel kuvvetlere teslim ediyor. Onlarda aracıyla birlikte gerekeni yapıyor.
Tüm bu ortak çalışma ve paketleme işlemleri terör yuvalarının belini büktü. Ondan sonra da görüşme mesaisine geldiler. Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini diyenler şu anda kodeste. Nasıl bir memleket yahu. Dedik ya nereden nereye evrildik T.C. diyen terör unsurlarının idareleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile görüştük diyor. Diğer bir örnek daha verelim. Mitinglerde kalabalıkların önünde yağlı urgan atıp asacağım Apo’yu diyenler şimdilerde “kurucu lider” demeye başladı.
Büyüklerimiz, ,idarelerimiz, bizim adımıza da düşünenlerimiz her şeyi daha teferruatlı olarak bilirler. Bize düşen biat etmek, uymak. Vebal onların olduğu gibi yetkide onların.
Memlekette sönen 12 ciğerimizin konuşulduğu günlerde 07.07.2025’te Cumhurbaşkanımız ve beraberindeki heyet ile bir görüşme yaptı. Cumhurbaşkanımız ve beraberindeki heyet ile DEM heyeti bir görüşme yaptı. Cumhurbaşkanımıza Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve MİT Başkanı İbrahim Kalın eşlik ederken DEM heyetinde Pervin Bulvan ve Mithat Sancar vardı. Saat 15.00’da başlayan görüşme 1 saat sürdü.
DEM’lilerin ağzında Cumhurbaşkanlığı kabinesindeki sundukları 20 maddeden oluşan bir istekten bahsediliyor. Hatta bu 20 madde yasalaşınca bir sonraki kademeye geçeceğiz diyorlar. Suriye’de ne aldılarsa bilmiyoruz buna bir statüden bahsediyorlar. Türkiye’de de o statüyü istiyorlarmış.
Yurttaş ol, Meclis üyesi ol, muhtar ol, belediye başkanı ol, başbakan ol, cumhurbaşkanı ol ne istersen ol. Tercih senin bu kutlu devletin bütün kadroları sana açık değil mi? Hepsinin örnekleri var. Ajitasyon yaparak bir yere varamazsın! Sen bir kere tercihini yapacaksın. Niyetin hizmet ise siyaset ise bu atmosfer içerisinde yapacaksın. Yok efendim benim niyetim üzüm yemek değil diyorsan tercih senin.
İki seçenek var parti yetkililerin evlatları zevki sefa içinde yüzerken buradaki yaşayan kardeşlerimize T.C. hizmet vermiyor siyaseti yapamazsınız. Kimse yutmaz Doğu ve Güneydoğu’da aldığın belediyelerden hangisinde hangi hizmeti yaptın. O günler geride kaldı ama sen terör örgütü adına çadır mahkemeleri kurarken, Van ilinin bazı mahallelerinde içme suyu şebekesini valilik yapmadı mı?
Zihniyet değişmiyor ki İstanbul’a devletin yaptığı Şehir Hastanesinin bağlantı yolunu yapmayan bir yerel yönetim. Van’da da su şebekesi yapımı için gelen vatandaşlara T.C. ’ye onlar yapsın diyebiliyor. Görev senin devlet bu iş için sana İller Bankasından nüfusuna göre hisse göndermiyor mu? Sen de o parayı terör unsurlarına aktarmanın derdindesin. Ha bunu devlet bilir. Devlet âlâsınıda bilir. Ancak gününü bekler.
Baklava kutusunun içerisinde baklava olduğunu bilir. Ama ne zaman ki baklava kutusuna 110.000 $ girerse tepene çöker. Sonra da debelenirsin. Kutudaki yabancı menşeli paraları göre göre tüm belediye başkanlarını Ankara’ya çağırırsın. CHP eline büyük bir fırsat geçirmişken, bunu bir fırsata dönüştürebilecekken çok sevdikleri bir kulvara daldılar. Erken daldılar, acemice daldılar, İSKİ vari daldılar.
Niyet hayır akıbet hayır derler. Niyetiniz bozulursa ayağınıza bazı şeyler dolanır. Niyetimiz hizmet ise de Büyükerşen gibi hizmetle anılırsınız.
Terörsüz Türkiye süreci güzel ilerliyor. Biraz daha ivme, biraz daha hız, biraz daha görsel lazım. Ön şartlı bir yaklaşımının kimseye faydası olmaz. Şöyle yaparsan silah bırakırım yapmazsan bırakmam devamının sonunda sarı poşette olabilir. Halkımız terör silahlarının teslim edildiği, toplandığı ve yakıldığı bu tür görüntüleri görmek istiyor.
Öncelikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin kalkınmada buna ihtiyacı var.
Saygılarımızla
Kaynak: Mehmet Hançerli
“Alacabel Tüneli artık bir engel değil, bir geçit olacak ”