İsterim ki yazılarım bir solukta okunsun. İsterim ki yüreklere dokunsun. Günü, gündemi, elzemi incelikle verebileyim. Milletimle ağlayıp, milletimle gülebileyim. Ne dediğimi, ne yazdığımı duysun kulağım. Yazılarım size olsun ulağım. Güzellikler olsun durağım. Kalemime güz gelmesin yaz gelsin.
İçerimden, derinimden şu köşeye şu kağıda ahenk gelsin, yaz gelsin. Hep yazayım, yazda kalayım. Kalbimiz duada, niyazda kalsın. Gün ısınsın, kalpten kalbe hep muhabbet taşınsın. Haberin olsun, kalbine neşeler dolsun. Açıkta kalmayasın. Bir gün ayağın ağrır, bir gün omzun. Yüreğin de sızlar, ağrır mı vatan için? Çalışırsın, yorulursun, gün akşam olur evi bulursun. Off elim, off kolum, off belim dersin … Acep ne zamandan ne zamana milletim dersin.
Yurdu olmayanın yuvası, milleti olmayanın kendisi olur mu? Hedefi, gayeyi kağıda yazmak mı, kalbe yazmak mı gerek? Davasız, gayesiz, hedefsiz, amaçsız bir hayata ne gerek? Yeniden karar kılıp amaçlamak gerek. Peygamber efendimiz (sav); “ İlim sahibi olan, Müslüman olur. Cahil olan, din düşmanlarına aldanır. “ buyurarak, bilgili olmayı tavsiye etmiştir. İslamiyet, kadere inanmak ve kanaat etmektir.
Fakat kader, bazı cahillerin zannettiği gibi çalışmamak, fazla istememek değildir. Kader, insanların ne yapacağını, Allah’ın önceden bilmesi demektir. Allah, çalışmayı emrediyor, çalışanları övüyor. Nisa süresinin 94.ayetinde ; “Cihad edenler, çalışanlar, uğraşanlar, oturduğu yerde ibadet edip cihad etmeyenlerden daha üstündürler, daha kıymetlidirler.” buyuruldu. Peygamber efendimiz (sav) “ Çalışıp kazananları Allah sever.”buyuruyor. İslam alimlerinin hazırladığı kitapları dikkatli bir şekilde okuyanlar, İslamiyetin , çalışmak, kazanmak dini olduğunu daha iyi anlarlar. Peygamber efendimiz (sav) “ İşlerinizi yarına bırakmayınız. Sonra yok olursunuz” buyurarak, çalışmayı, her gün ilerlemeyi, yükselmeyi emretmektedir.
Kaynak: Muammer Bağcı
SÖZLERDE VE HAREKETLERDE DENGELİ OLMAK