Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (İktisadi İş Birliği ve Gelişme Teşkilatı / Organisation for Economic Co-operation and Development, OECD) son olarak yayınladığı raporda kuraklık konusunu ele aldı (Global Drought Outlook: Trends, Impacts and Policies to Adapt to a Drier World, OECD Publishing, Paris, 2025. (ttps://www.oecd.org/en/publications/global-drought-outlook).
Rapor, ülkelerin resmi verilerine dayanmaktadır. Raporun başında yönetici özeti yer almaktadır. OECD genel sekreteri özetinde şöyle denilmektedir:
“Kuraklıklar sinsice yaklaşabilir, ancak etkileri genellikle ani fırtınalardan veya sellerden daha yıkıcı ve geniş kapsamlıdır. 2021 yılında Kaliforniya’da yaşanan kuraklık 1 milyar ABD dolarını aşan tarımsal kayıplara yol açmıştır. Orta Amerika’daki uzun süreli kurak koşullar 2024’te ciddi su kıtlığına yol açmış ve dünyanın en kritik ticaret yollarından biri olan Panama Kanalı’ndaki gemileri durdurmuş, bölgedeki nehirleri ve baraj göllerini hidroelektrik enerji üretemeyecek kadar kuru bırakmış ve ülkeleri emisyon yoğun kömür santrallerini yeniden çalıştırmaya sevk etmiştir. Kuraklığın insani bedeli, aşırı kuraklık koşullarının 2023 yılında 23 milyon insanı şiddetli açlık içinde bıraktığı Afrika’da en ağır şekilde yaşanmaya devam etmektedir.
İklim değişikliği, kuraklığa maruz kalan arazi alanını artırmış ve toplumlar ve ekonomiler üzerindeki etkilerini daha da kötüleştirmiştir. Daha değişken yağışlara ek olarak, yükselen sıcaklıklar buharlaşmayı hızlandırmakta, toprak nemini azaltmakta ve tükenmekte olan tatlı su kaynakları üzerindeki baskıyı arttırmaktadır. Günümüzde ortalama bir kuraklığın ekonomik etkilerinin 2000 yılına kıyasla altı kata kadar daha yüksek olabileceğini tahmin ediyoruz ve maliyetlerin 2035 yılına kadar en az %35 oranında artacağı öngörülüyor.
Artan bu riskler ışığında, ülkeler kuraklığa karşı proaktif ve acil bir şekilde uyum sağlamalıdır. OECD’nin Küresel Kuraklık Görünümü kuraklık eğilimlerinin ve etkilerinin iklim değişikliği altında nasıl geliştiğine dair kapsamlı ve kanıta dayalı bir değerlendirme sunmakta ve etkili adaptasyon için politika yanıtlarını tanımlamaktadır. Analiz, kuraklığa dayanıklılığın tek başına su yönetimi ile sağlanamayacağını göstermektedir. Tarım, arazi kullanımı, enerji, ulaşım, sanayi, inşaat ve sağlık sistemleri genelinde eşgüdümlü eylem gerektirmektedir. Rapor aynı zamanda risk önleme, sağlam veri ve izleme sistemlerinin yanı sıra hassas nüfusların ve ekosistemlerin ihtiyaçlarını ele alan kapsayıcı yönetişim için sürekli yatırım ihtiyacının altını çizmektedir.
İklim baskıları yoğunlaştıkça, kuraklık direncinin güçlendirilmesi küresel bir öncelik haline gelmelidir. OECD, toplumlarının değişen iklimde artan kuraklık risklerini öngörmelerini, bunlara hazırlanmalarını ve uyum sağlamalarını mümkün kılacak etkili ve ileriye dönük çözümlerin geliştirilmesinde ülkeleri desteklemeye kararlıdır.
+++
Kaynak: yenimeram.com.tr
Asrı saadetten adalet örneği
Evine kurduğu özel sistemle uyuşturucu üretirken yakalandı
Kars’ta uzun namlulu silah ele geçirildi
Antalya’da otomobilin çarptığı yaya hayatını kaybetti
Köy halkı, Köşk Camisi’nin 55 yıl sonra bulunan kayıp mihrabını bekliyor
Ereğli Belediyespor sezonu açıyor
Başkan Karabacak’a doğum günü süprizi
4. Sigorta Sektörü İşbirliği Fuarı ve Kongresi sektör temsilcilerini buluşturdu
Gebze-Çayırova-Birlik OSB Hafif Raylı Sistem Hattı 1. Aşaması’nı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı üstlendi
TBMM ve ülke gündemini ele alacağız
PTT ve HGS adını kullanarak dolandırıcılık yapan 12 şüpheli yakalandı