Malik’ül mülk ve Haligul Zülcelal olan Rabbimiz, “her şeyi insan, insanı da kendi için yaratmıştır:” “O (Allah) ki; yeryüzündeki şeylerin hepsini sizin için yarattı, sonra (kudret ve iradesiyle) göğe yönelip, onları da yedi (kat) gök olarak düzenledi. O, (her şeyi bilen) Alim’dir.” (Bakara, 2/29).
Söz Ola Kese Savaşı
İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliklerin başında onun konuşabilmesi, lisan sahibi olması, hislerini duygularını bilgilerini lisan/dil aracılığı ile anlatabilmesi gelir. Bunu en iyi yapanlarda şairlerdir.
Şairler Toplumun Kalbidir
Cahiliye arapları başta şiir olmak üzere söz sanatlarında çok ileri idiler. Onlar iki şey için kutlama yaparlarmış: 1- kabilelerinde bir erkek çocuk doğduğunda 2-Kabileden biri şair olduğunda.
İslam Öncesi Araplarda şairler öyle mısralar yazarlardaki develer şiirin ritmine göre yürürdü. Şairler sadece kelime ustaları değildir; onlar aynı zamanda halkın kalbi, vicdanı ve hafızasıdırlar. Milletlerin sevinçleri, acıları onların mısraları ile ölümsüzleşir. Savaş meydanlarında dökülen kanı, anaya, babaya, sevgiliye, vatana duyulan özlemi, duyguların zirvesi olan aşkı; sevdiklerimizi kaybedince tuttuğumuz matemleri en iyi onlar dillendirirler.
Akif’in Çanakkale şiiri tarih kitapları tarafından sayfalarca anlatılan metinlerden daha iyi anlatır o büyük zaferi. Yunus Emre’nin Allaha, peygambere, ilahi aşka dair yazdığı mısralar olmasa, Anadolu insanının gönül dünyası nasıl şekillenirdi? Şairler milletlerin kalbidir. Kalp sustu mu, beden yaşamaz.
Halklar şairleriyle yaşar, onların diliyle kendini bulur. Bugün bile çok farklı bir dünyada yaşamamıza rağmen, sosyal medyada gençlerin hâlâ şiirden beslendiğini görmekteyiz.
Yavuz Bülent Bakilerin Ardından
Bu uzun girişin sebebi şu: 28 Eylül 2025 günü İstanbul da vefat eden, Türkçeyi bir dava bilen, her kelimesinde milli ve manevi değerlerin izini süren bir fikir insanı Yavuz Bülent Bakiler’ den bahsedeceğimde ondan.
“Türkçe Bizim Ruhumuzdur, Varlığımızdır.”
Dil hassasiyetini öne alan bu büyük gönül artık aramızda değil. Ne gam O, Şiirleri ile her daim milletin gönlünde yaşamaya devam edecek: İşte ondan birkaç mısra:
a- Gökteki yıldızlar kadar sayısız
Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları
Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!
Alın bu gözleri benden, alın bu yüreği artık
Utanıyorum yaşamaktan.
b- En gümrah ırmaklarım boşuna akıp gitti
Üç beş adım ötesinde toprağım vardı kıraç.
Gittim, yiğitçe döğüştüm gazâ meydanlarında
Ne tak-ı zaferler istedim, ne taç…
Savaşta çiğnetmedim hilâli düşmanlara
Barışta düştü üstüme gölge gölge haç…
c- Ben Antepliyim, Şahin’im ağam.
Mavzer omzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.
Hey, hey!
Yine de hey hey!
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
Düşman kurşunlarına inat köprü başında
Memleket türküleri çağıracağım.
Bu dağlarda biz yaşarız, bu dağlar bizim dağımız.
Namusumuz temiz, bayrağımız hür
Analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız
Burda erkekçe döğüşür
Bir bayrak dalgalanır Antep kalesi üstünde
Alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak
Bayraklar içinde en güzel bayrak
Düşüncem senden yanadır…”
Mekânı cennet olsun. Bu millet sevdalısı erdemli gönle, en büyük hediye şiirlerini okumak ve ruhuna bir Fatiha bağışlamaktır.
Kaynak: Lütfi AYHAN
400 Milyon Dolarlık Yatırım, 600 Milyon Dolarlık Kazanç…
Miniklere zihin açan eğitim
Şehit Uzm. Jandarma Çavuş Arif Özdemir son yolculuğuna uğurlanıyor
Menajer Ayşe Barım’ın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi
Yiğit, öğrenci ve öğretmenlerle buluştu
MEGA 2025-2026 eğitim dönemine ‘Merhaba’ dedi
Konya’da minik eller yeşil çevre için fidan dikti
Konya BŞ. ve Seydişehir’in fikstürü belli oldu
Kulu’da kadın istihdamına katkı
Anadolu’nun ruhu Karatay’da
Başkan Karaca’dan Milli Emlak Dairesi ziyareti
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.