Bir kurban bayramını daha geçirdik; kurban bayramı Arapça ismi ile ıyd-i edhadır. Kurban, Allah için kesilen belirli hayvanları ifade etmekte kullanılır. İslâmî literatürde ibadet amacıyla kesilen hayvana udhiyye (dahiyye), eti için kesilen hayvana zebîha denilir.
Kurban dini bir husus olup bununla ilgili ilmihallerde yeteri bilgi bulunabilir. Hanefilere göre kurban kesmek vaciptir. Hanefiler dışındaki mezheplerde müekked sünnettir. Malikilerde gücü yeten kimse bir kurban keser. Çoğunluğu Maliki olan Fas’ta hükümet iklim değişikliğinden kaynaklanan kuraklık ve iktisadi sıkıntılardan dolayı kurban kesimini yasaklamıştır. Kral sembolik olarak kurban kesmiş, halkın iktisadi faaliyetleri de geleneksel tatlılar ve kıyafet mağazalarına yönelmiştir.
Kurban, koyun keçi, küçükbaş veya sığır deve cinsinden büyükbaş hayvanlardan kesilir. Dolayısıyla hayvancılık sektöründe kurban günlerine yakın aylarda bir canlılık yaşanmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı açıklamalarına göre, Türkiye’de bu yıl 830 bin büyükbaş ve 2,5 milyon küçük baş olmak üzere 3.330.000 hayvan kesilmiştir. Herhalde bu rakam, toplam hayvan varlığının onda biridir.
Türkiye şehirler ile kırsal kesim arasında kurban fiyatlarının arasındaki farkın makul olup olmaması bir yana kurban fiyatları genelde piyasa fiyatlarından biraz yüksek olmaktadır. Bu da kurban ibadet olduğu için Kurban rantını yükseltmektedir. Yurtdışına kurban bağışının rakamlarını tahmin etmek için yeterli veri sağlanamamaktadır. Türkiye’deki kurbanlık hayvan fiyatlarının uluslararası piyasalardan özellikle az gelişmiş ülkelerden çok fazla olduğu anlaşılmaktadır.
Kurbanın şehirlerde, metropollerde idrak edilmesi ile Kırsal kesimde veya köylerde idrak edilmesi farklı olmaktadır. Yine kurbanın toplum hayatındaki yeri çok önemlidir.
Geçtiğimiz yıllarda “kurban derisi savaşları” meşhurdu. Tüm bürokrasinin desteğini alan Türk Hava Kurumu çoğunlukla Anadol marka kamyonetleri mahallelerde megafonlarla bağırtır, başka dernek veya vakıfların deri toplamasına izin verilmezdi. Hatta toplayanlar tespit edilirlerse mahkemede ceza alırlardı. Derilerin payları da Kızılay, Diyanet arasında paylaşılırdı. Şimdi buna gerek kalmadı…
Yine kurbanlıklar canlı fiyatlarla veya karkas et fiyatlarıyla hesaplanabilmektedir.
Kurban kesmek için küçükbaş hayvanlar bir hisse sayılmakta, büyük başlar ise 7 hisseye kadar kurban olabilmektedir. Hissedarlar genellikle tanıdık, ahbap grubu olurken artık büyük şehirlerde liste üzerinden ortaklık olmaktadır. Yani kurban kesme hizmeti veren çiftlikler veya işletmeler listeler yapmakta ve birbirlerini hiç tanımayan kişiler aynı listede yer alabilmektedir. Kurbanın etleri derisi veya değerli organları eğer bir hayır kurumuna veriliyorsa ayrı… Eğer etler paylaşılacaksa önceden belirlenen paylaşma ilkeleri yani sakatatın derinin ne olacağı veya kemikli ve kemiksiz etlerin nasıl ayrılacağı belirliyse, ona göre yoksa genel uygulamaya göre herkes hissesini almaktadır. Tabii ki ibadet olduğu için insanların birbirlerini tanımasa da kurban ortaklarında sonunda helalleşmenin hatırlatılmasıdır.
Özellikle şehirliler kurban zahmeti ile uğraşmamak için yurt dışında kurban vekaletini tercih etmekteler. Tabii ki bunda yurt dışı kurbanlıkların ucuz olmasının da önemli bir payı vardır. Eğer yurt dışında kurban kesme durumu olmazsa Türkiye’deki kurbanlıklar arz talep kuralı gereği daha fazla artacaktır.
Kurbanlık etlerin bir kısmı bayram günleri tüketilmekle beraber kavurma, buzluklarda saklama gibi yöntemlerle saklanmaktadır. Ama önemli bir kesim fakirlere, dost ve ahbaplara dağıtılmaktadır. Aslında kurban paylarını bizzat dağıtanlar da vardır. Bu da güzel bir alışkanlıktır. Topluma yabancılaşma önlenmektedir böylece… Aslında toplumsal dayanışma, toplumdaki sıkıntıların bir nebze azaltılması bakımından kurbanın önemli bir yeri vardır.
Eskiye göre kurbanlar parklarda, sokaklarda kesilmemektedir. Artık İstanbul Boğazına kan atıkları görüntüleri verilmemektedir. Kurbanın çevreye olumsuzlukları giderilmiştir. Burada toplumsal bilinçlenme yanında cezaların da etkisi olmuştur.
Aslında burada kurbanlık hayvanın maliyeti ile kurban kesme maliyeti arasında karşılaştırma yapılabilir.
Bayramlarda turistik bölgelere de yoğun bir akım olmaktadır. Özellikle İçişleri Bakanlığı bu bölgelere yönelik trafik denetimlerini artırmaktadır.
Bayramlarda aile bağlantıları da unutulmamaktadır. Hatta dar-ı ukbaya irtihal etmiş geçmişler mezarlıklarında ziyaret edilmekte, dualar gönderilmektedir.
Türkiye’de üniversitelerde yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerini https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp adresinden elde etmek mümkündür. Burada, “kurban” ve “bayram” kelimeleriyle tarama yapıldığında yeterli sayıda tez yapılmadığı anlaşılmaktadır. Kurban, sadece dini bir kurum olarak değerlendirilemez. Bunun sosyo-ekonomik ve kültürel etkilerinin ele alındığı akademik çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. Özellikle iktisadi, sosyal politika ve hayvancılık açısından değerlendirilmelidir.
MUSTAFA NECATİ’NİN İBRETLİK SONU