Konya
°C
Yeni Meram

50 BİN DE OLSA YETMEZ!

50 BİN DE OLSA YETMEZ!- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.12.2022 01:06
25.12.2022 17:16
0
1729
ABONE OL

Milyonların beklediği asgari ücret geçtiğimiz hafta açıklandı. Buna göre 2023 yılında uygulanacak yeni asgari ücret 8 bin 506 TL olarak belirlendi. Tüm çalışanlara hayırlı uğurlu olsun. Aynı zamanda işverenlere de Allah yardımcı olsun.
Ancak her asgari ücret artışında yaşananlar bu kez de yaşanmaya devam etti. Daha açıklamanın üzerinden saatler geçmeden market etiketleri seri şekilde değişime başladı ve anında görüntü yapılmış oldu.
Ne kadar söylenirse söylensin, ne kadar vicdan vurgusu yapılırsa yapılsın değişmiyor. Vicdandan yoksun çevreler, işçinin, çalışanın günlük mutluluğunu bile kursaklarda koyarak gelen maaş artışının hiçbir faydasını yaşatmıyor.
Sosyal medyada görmüşsünüzdür, market etiketlerinin arasındaki değişim farklarını, ya Allahtan korkun kuldan utanın. Asgari ücrete artış gelmemiş olsa, etiketleriniz aynı oranda devam edecekti, ne oldu da bir artışla etiketler de arttı?
Aldığınız ürünü normal marketlere oranla yüksek miktarla aldığınızdan dolayı zaten bir indiriminiz mevcut, e bununla birlikte sunum reyon giderleriniz de düşük, peki ne oluyor da anında görüntü artış yapabiliyorsunuz? Bunca zaman milletin sırtından servetinize servet kattınız, zincirlerinizi büyütüp durdunuz. Bari böylesi bir zamanda vatandaşın yanında olun be kardeşim.
Hep söylediğim biri ifadeyi yine yeniliyorum, “Asgari ücret 50 bin de olsa yetmez”, çünkü 5 bin liralardayken var olan gider bütçesi ile 50 bin olduğunda çıkacak gider listesi değişmiyor. Çarşının pazarın marketin -ki özellikle- şu zincir diye bahsi geçenlerin vatandaşın yanında olması gerekiyor. Sonuçta ücretler artınca elbette maliyetlere yansıtılır ancak bu yansıtılma anında görüntü olması insanın aklına fırsatçılıktan başka bir şey getirmiyor.
Bu nedenle ciddi yaptırımların şart olduğunu düşünüyorum artık. Olmalı ki herkes kendi keyfine göre hareket etmemeli, sonuçta bir yerde iyi şeyler yapılırken bir yerde yapılan bir kötü hareket her şeyi alıp götürüyor. Etiket değişikliği yapanlara devletin ilgili kanalları sormalıdır neden, niçin sorularını. Maliyet hesapları ortada olan bir durumun etikete yansımasının yüzdesinin ne olduğu sorulmalıdır.
Buna benzer diğer konu da tabii ki kiralar, gerek ev olsun gerek iş yeri olsun afaki rakamlar duyuyoruz. Öyle böyle değil, yıllık vermeye kalksanız bir araba parası olmuş neredeyse. Ya arkadaş ev olduğu yerde duruyor, küçülmüyor büyümüyor, e bakım da yapmıyorsunuz. Veya evinizin benzini, yakıtı da yok ki ev sahibi olarak tedarik edilsin. Böyle olunca, bu kiralar neye göre artıyor anlamış değilim.
Tamam elbette artış yapılacaksa yapılmalı ancak hakkaniyetli olmalı, vicdani olmalı, kararında olmalı. Aksi takdirde kul hakkına kadar gideri var. Yani demem o ki özellikle pandemi sonrası gelişmeler tüm insanlığı bir rotaya soktu. Harcamasından kazanmasına, tüketmesinden tasarrufuna kadar bir ayara gelinmiş oldu. Ancak bu ayarın bozulmaması için istikrar ve sabitlik gerekiyor. Aksi takdirde farklı bir ayar bozukluğu, önüne geçilmeyecek sorunlara yol açar. Bu nedenledir ki alışta, satışta vicdani hareket edilmesi unutulmamalıdır.
****
Yazının son bölümünde de hafta sonu yaşanan olaya değinmek istiyorum. Malumunuz CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı hafta sonunu Konya’da geçirdi. Değerlendirme toplantısı için de basını davet etti. Bir otelde gerçekleşecek bu toplantıda kendini bilmez birileri keyfi hareketle yerel basına terbiyesizlik yaptı. Şöyle ki, basın mensupları program öncesi salona alınmıyor, kapıda saatlerce bekletiliyor ve ardından sadece kamerası olan basın mensuplarının içeriye alınacağını söylenerek diğer gazeteciler dışarıda bırakılıyor. Bu düşüncenin felsefesinin özgürlükler olduğunu söyleyen bir anlayışa tezat hareket olduğunu ifade etmek isterim. Konuyla alakalı CHP il Başkanı Barış Bektaş arayarak nezaketli bir şekilde üzüntülerini ve özrünü dile getirdi. Zaten biz haberimizde de CHP il yönetiminin uygulaması olmadığını ifade ediyoruz. Ancak İstanbul’dan gelen ekibin yaptığı bu uygulama çıktıkları yolda kendilerine kazandırmaz, kaybettirir. Şovmenlik edasıyla yapılan bu hareketler birilerinin gözünü boyamaya yönelik olduğu için bu hareketleri çok da yadırgamamak gerekiyor. Yani attıkları taşın vurdukları kuşa değmediğini bildiklerimizin bu tür saygısızlıktan başka hareketlerinin olmadığını çok iyi ayırt edenlerdeniz.
Kalın sağlıcakla.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.