1921 ANAYASASI'NI PKK-HDP NEDEN İSTER?

Türkiye ilk olarak 1921 yılında ‘Esas Teşkilat Yasası’ isimli anayasa ile tanıştı. Esasen 1876 yılında yürürlüğe giren Kanun-i Esasi isimli bir anayasa vardı. Yani Osmanlı Devleti zamanında Kanun-i Esasi kısa dönem yürürlükte kalmış, yürürlükten kaldırılmıştır. 1908’de tekrar yürürlüğe konmuş, 1924 yılına kadar bazı maddeleri yürürlükten kaldırıldı ise de diğer maddeleri yürürlüğünü devam ettirmiştir. TBMM açıldıktan sonra 1921 yılında 23 madde ve bir ek maddeden oluşan çok kısa bir anayasa da yapılmıştır. Bu anayasayı TBMM kabul etse de tamamen bir ihtilal yani askeri anayasadır. 1876 ve 1921 Anayasaları birbirleri ile çelişmeyen maddeleri 1924 anayasası yürürlüğe girene kadar birlikte uygulanmış sonrasında ikisi de uygulamadan kaldırılmıştır. 1924 Anayasası kısmen sivil olsa da sonrasında yapılan 1961 ve 1982 Anayasaları tamamen 1921 Anayasası gibi darbelerin sonrasında askerler tarafından yapılıp halka dayatılan ve halkın maalesef kabul etmek zorunda kaldığı metinlerdir. 1908, 1921, 1924 Anayasaları halkın seçtiği Meclislerde görüşülüp kabul edildi. 1961 ve 1982 Anayasaları ise tamamen askerlerin seçtiği Kurucu Meclisler tarafından kabul edilerek halka sunulmuştur. Şu anda bir takım değişikliğe uğramış olsa da 1982 Anayasası yürürlüktedir. Bu anayasanın da baştan sona değişmesini isteyen kişi, grup ve partiler vardır. Mesela PKK/PYD‘nin elebaşı yani katiller başı Öcalan, PKK’nın uzantısı HDP’nin eski eş başkanı şu anda hapiste bulunan Figen Yüksekdağ ve şu andaki eş başkan Mithat Sancar bu anayasanın değiştirilerek 1921 Anayasası'nda bulunan vilayetlerin (illerin) muhtariyeti yani özerkliği şartının getirilmesini istemektedirler. 1921 Anayasasının 11 ve 12. maddelerinde illerin özerkliğinden her ili yönetecek meclislerin olmasından ve bu meclisler içinden başkan seçebileceğinden vilayeti iç ve dış ilişkiler de bu meclislerin yöneteceğinden bahseder. Yani bölücülerin sürekli dile getirdikleri özerklikten bahsetmektedir. 1921, 1922 ve 1923 yılları şartlarında Osmanlı hükümetine karşı iller rahat hareket edebilsinler diye bu maddeler getirilmiş ise de 1924’te tamamen üniter yapıyı kabul eden anayasa yapılmıştır. 1961 ve 1982 Anayasaları da üniter yapıyı kabul eder. Öcalan ve HDP yöneticilerinin 1921 Anayasası şartlarını istemelerinin sebebi iller veya bölgeler özerk olunca sonrasında bağımsızlarını da ilan edeceklerdir. Tabi ilk tanıyan da ABD, AB ve Rusya hatta Çin olacaktır. Yani bu istek masum değildir. Bu sır da değildir. Savaşarak bölemedikleri vatanımızı, bir ayak oyunu ile hukuken böleceklerdir. Buna Kürdü, Türkü, Arabı vs. milletimiz razı olur mu? Asla! Esasen Türkiye’ye bu tuzağı kurmak isteyenlerin esas ve son niyeti buda değildir. Önce bu bölgede Bağımsız Kürdistanı kurmak, Irak ve Suriye’deki Kürt bölgelerini de bağımsız yapıp tüm bunları birleştirerek Büyük Kürdistanı kurmaktır sonra da bu bölgeyi-İsrail‘in Filistinlilere şimdi yaptığı gibi- zorla İsrail’e dahil etmektir. Doğu Anadolu’yu da Ermenistan’a katmaktır. Yani hedef Büyük İsrail ve Büyük Ermenistan’dır. Esasen şu anda PKK denen örgütte isimleri Ali, Ayşe, Fatma olsa da Ermenilerden oluşmakta paralarda ABD’de de bulunan Yahudi ve Ermeni lobilerinden gelmektedir. O topraklar Kürt kardeşlerimize de kalmayacaktır. HDP’ye oy veren Kürt kardeşlerim, lütfen, dikkat etmelisiniz!