SİNEYE ÇEKE ÇEKE NE HALE GELDİK!

Son haftalarda tanınmaz hale gelerek son derece kötü futbol sergileyen Konyaspor, evinde Gençlerbirliği karşısında da yediği son dakika golü ile 1-1 berabere kalarak adeta istikrarlı kötü gidişatını sürdürdü. Hani bir şarkı vardı ya ‘Boşvere boşvere ne hale geldik, her yüze güleni biz dost bildik, geçti yıllar su gibi neredeydik nerelere geldik’ der, işte tam da öyle taraftar da sen de bazı umarsız isimleri sineye çeke çeke ne hale geldin be Aykut Kocaman. Oysa semt takımı mağlubiyeti ile faciayla sonuçlanan kupaya veda edilmesinin ardından sert açıklamalarda bulunmuş, futbolcuların hatta kendinin bedel ödemesinden bahsetmiştin ya hani. Benim gibi bir çok kişi de ‘sen dur hocam öncelik kötü oynayan futbolcularda’ demiştik, senden de bu maçta gereken tedbiri alarak bazı isimleri kızağa çekmeni sisteme de küçük bir dokunuşta bulunmanı beklemiştik doğrusu. Maç öncesi esame listesi elimize ulaşınca ‘aynı tas aynı hamam’ demekten kendimizi alamadık malesef. Üstelik belki kupa maçının verdiği konsantrasyon bozukluğundandır maça o kadar kötü başladık ki neler oluyor bu takıma derken 21.dakikada ilk atağımızı gerçekleştirebildik. Düşünebiliyor musunuz? Evinizde oynuyorsunuz ama ilk etkili atak 21’de geliyor. Bu dakikada Miloseviç harika vurdu top çatalın üstünden direkten çıktı. Kötü futbol inanılmazdı gerçekten de hiç birbirini tanımayan, ilk kez bir araya gelecek 11 amatör çıkarsanız sahaya bu denli hatalar yapmazdı sanırım özellikle ikinci yarıda. 38’de Gençlerbirliği kalecisi öyle inanılmaz bir hata yaparak adeta ikramda bulundu ki Sukubiç ile kapılan topu Miya ağlara gönderdi de ilk yarıyı 1-0 önde tamamladık. İkinci yarıda ise zaman zaman saman alevi gibi parlayıp sönen ataklarımız vardı belli aralarda. Sonrası mı ilk yarıdaki kötü futbolu bile arar oldu rezalet top kayıpları ardı ardına geldi ne yazık ki. Ne yapsak organize olamadık, birbiri ile yardımlaşmak yerine pres altındaki arkadaşına top atanlar mı dersin, toptan kaçanlar mı dersin, koşup yetişilemeyecek uzaklığa pas çıkaran mı dersin, sıkıştığı anda topu rakibe veren mi dersin, üst üste hata üstüne hatalar yapan Konyasporlu futbolcular, skoru koruma telaşına düşüyorlardı sanki deplasmanda oynayan bir takım gibi. İkili mücadele kazanan, pasını arkadaşına verebilen o kadar az isim vardı ki 1-0’ı koruma telaşının başımıza her an iş açması kaçınılmazdı. Dakikalar hızla tükenmiş, hakem 4 dakika uzatma vermişti ki işte ne olduysa o dakikalarda oluyordu. Hamza Hamzaoğlu yönetimindeki ilk maçına çıkan Gençlerbirliği 90+4’te Yasin’in rövaşata golü ile beraberliği yakalıyor, Konya’da soğuk rüzgar şiddetini artırıyordu. Konyaspor bu maçtan o ikram edilen golle 3 puan alsaydı bile sergilediği olağanüstü kötü futbolu ile elbette bir yerde patlak verecekti. Şimdi Aykut hoca maç sonu dediği gibi özgüveni düşmüş, paramparça, birbirinden kaçan, risk almaktan uzak futbolcuları nasıl motive edecek de zorlu Sivas deplasmanına hazırlayacak? Ancak esas olan şu ki devre arasına kadar Konyaspor’u kalan 7 haftada zor günler bekliyor.