AŞI, KORONA, EKONOMİ

Kış mevsimini yaşamaktayız, geçmişe göre hem hava sıcaklıkları yüksek hem de yağış anlamında daha kıt bir kış yaşıyoruz. Önceden de bahsetmiştik, yağışların beklenen düzeyde olmaması kuraklık tehlikesini gündeme getirmişti.  Bu mevsimde sıcaklığın yüksekliği de ağaçların uyanmasını ve don tehlikesini oluşturdu. Ancak birinci gündem maddemiz hava şartları değil, malum illet korona ya da Kovid-19. Günlük pozitif vaka sayısının 30 binin üzerinde seyrettiği günlerden 7 binli vaka sayılarına geldik. Fakat daha aşağıya çekmek mümkün olmuyor. Diyetteki insanın belli kilolarından kurtulması mümkün oluyor. Ancak belli bir kilodan aşağıya bir beş kilo vermekte o kadar zorlanıyor ki. Koronadan kaybedilen kişi sayısını epey bir aşağıya çektik ama 100'den aşağıya indiremiyoruz. Son günler itibarıyla vaka sayımız 7 binlerde, vefat sayısı da 130'larda. Hacı yolu gözler gibi aşı yolu gözlediğimiz günler geride kaldı. Aşılarımız geldi. Bir 15 gün test edildi, onaylandı ve bir takvim dahilinde hızlı bir şekilde aşılama işlemine geçildi. Program dahilinde de yapılmakta ve yapılacak. Biz spekülasyonsuz yapamayız. Şimdilerde söylenti şu: Yapılan ve sağlık çalışanlarına uygulanan aşıda, aşı olanlara kan testi yapılacak. Kanda istenen miktarda oluşan ya da oluşmayan “antikor” sayısına göre, ikinci doz aşı uygulamasına geçilecek ve 28. günde bu aşı yapılacak. Daha enteresanı şu, aşı olan sağlık personelinden bazıları bir hafta içinde korona oldu mu? Oldu tabii ki. Peki 15 gün teste tabi tutularak testi geçen aşı için, aşı olanlardan kan testi yapılması doğru mu? Umarız ki aşının uygulamasında soru işaretleri yoktur. Aşı ile ilgili bilinmeyen, gizemli bir durum söz konusu değildir, inşallah. Korona uygulamaları ve alınan tedbirler genelde “Bilim Kurulu”nun toplantısında alınan kararları ve tavsiyelerin kabineye sunulması, kabinenin de aldığı kararların uygulamaya konulması şeklinde idi. Bilim Kurulu üyelerinin fevri, kişisel açıklamaları da bazen toplumda infiale neden olmakta. Yapılacak açıklamaları ya Bilim Kurulu Sözcüsü açıklasa ya da doğrudan konuşulması ve paylaşılması gerekenleri direkt Sağlık Bakanı açıklasa... Önceleri hatırlayalım...Bir Bilim Kurulu Üyesi maske konusunda sadece hasta olanların takmasının yeterli olacağını açıklamıştı. Bir başka kurul üyesi, herkes maske takmalı ve takarsa korunma oranı yüzde 95 olur, demişti. Biliminize, mesleğinize, bilgi ve birikiminize saygımız var. Ancak bir Bilim Kurulu Üyesi TV ekranlarının fenomeni haline dönüşürse, toplumda güvenilirliği azalmaz mı? Herkes işini yapmalı. Kovid-19'la mücadele uzun soluklu olacağa benziyor. Devamlı “mutasyon” geçiren virüs, çabuk pes etmeyecek gibi görünüyor. Biri bizi ikna etse, bulunan envai çeşit aşılar mutasyonlu virüse de etkili mi? Aşı üreticileri bu konuda, tereddütsüz etkili diyorlar. Yetkili bir büyüğümüz açıklasa iyi olur. Yine değerli bir kurul üyesi, “15 Mart'a kadar gevşememek lazım. Yeni bir yumuşama veya esnek davranma olmamalı. Durum vahim. Kararların uygulanması gerekli” dedi. Sayın Bakan Koca da endişelerini dile getirmişti. Bir şeylerin farkında ki, 6 aydır yüzü gülmüyor! Tedbirlere uyulması mecburi ancak bir de işin ekonomik boyutu var. Şu anda tek çalışan sanayi kesimi. Sanayide problem de işlenecek hammadde bulunamaması. Hizmet sektöründe çalışanların birçoğuna yol verildi. Burada çalışan kardeşlerim sanayi kesimine yöneldi, şimdilik rızkını oradan temin ediyor. En büyük problem “küçük esnaf” diye tabir ettiğimiz kesim. En fazla iş yaptıkları cumartesi günleri sokağa çıkma kısıtlaması var. Paket servisler de bekleneni vermedi. Devletin kira katkısı, cirosu 3 milyonun altındaki işletmecilere desteği bu kesimin beklentisini ne kadar karşılayacak, birlikte göreceğiz. Hayatımız, ticaretimiz, olmayan sosyal faaliyetlerimiz, siyasetimiz, her şey değişti. İnsanlarımız ne kadar sabredecek? Bizler Hollandalılar gibi her akşam saat 21.00'de sokağa dökülüp korona tedbirlerinin kaldırılması için protesto gösterilerine kalkışmayız inşallah. Bundan sonra hayatımızın rotasını çizecek en önemli olgunun ekonomi olduğu açıktır. Ekonomiye çare üreten ve çözen kazanacaktır. Canlar için, cananlar için biraz daha sabır. Tünel sonundaki ışığa en yakın yerde olmak temennisiyle... Sağlıklı günler.