Yerköprü!..

Yerköprü Şelalesi, Hadim üzerinden Konya’ya 130 km. Yeni yoldan ise 110 km. mesafede, Konya’nın turizm cennetlerinden birisiydi.
Çok değil 4 yıl öncesinde, parke taşıyla kaplanmış yolları, araçlar için otoparkı vardı.
Su akıntılarının iç yanında kamelyalar konularak piknik alanları oluşturulmuştu. Şelale, insanları eşsiz güzelliğiyle kendine çekiyordu.
Şelalenin her yerinden mangal dumanları yükseliyordu.
Şelaleye mangal yakmak için Karaman’dan, Antalya’dan, Mersinden ve özellikle Konya’dan gelenler vardı.
Şelale piknikçilerin yeni yeri olmuştu.
Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler, yüz kilometreyi aşan yola aldırmayarak ailelerini yanlarına alıp tutuyorlardı şelalenin yolunu.
Yerköprü şelalesi büyüklerden çocuklara kadar herkesi rahatlatıyor, serinletiyor ve eğlendiriyordu.
Bugünlerde, şelale var olmasına var amma!…
Uzaktan şelale, yaklaştınız mı estağfurullah!
Şelale bitmiş!
Çevresini mahvetmişiz!
Oturacak, kalkacak yer bırakmamışız!
Koruyanlar ve konaklayanlar olarak batırmışız hep beraber!
Bir zamanlar, Konya’nın 7 harikasından birisi olarak kabul ediliyordu.
7 harikadan birisiydi diyorum.
Çünkü, elbirliğiyle, hep beraber, bu yeryüzü cennetini, bu doğa harikasını bir pislik yuvası haline getirmeye muvaffak olmuşuz!
El ele vermenin, tabiatın dengesini bozmak, bir dinlenme mekanının oturulamaz, kalınamaz gale getirmek olduğunu o günlerde görememiş, Yerköprü hakkından övgü yazıları yazanlar ve yaşadıkları güzellikleri anlatanlar!…
Bu Ramazan Bayramının ilk gününü burada geçirmeyi düşünenler, bayram namazı sonrasında Yerköprü’ye gelen;
42 Konya plakalı…
33 Mersin plakalı…
07 Antalya plakalı…
27 Gaziantep plakalı bütün araçlar gerisin geriye döndüler.
Döndüler çünkü, dönmek zorunda kaldılar!
Nereden mi biliyorum?
Görgü şahitlerinden, olayı birebir yaşayanlardan!
Yetkililere soralım…
Yerköprü şelalesine en son ne zaman gittiniz?
Bir ay, üç ay, beş ay!
Bir yıl önce!
Çok değil, bayramın ilk günü Yerköprü’ye gidenler, mevcut beş kamelyanın etrafının insan pislikleriyle çevrili olduğunu, oturacak bir yer bulamadıklarını, kamelyalara biraz uzak mesafede olan tuvaletlerin de, kullanılamayacak durumda olduğunu anlatıyorlar.
Bu pislik ne Türkiye’ye, nede Konya’ya yakışmaz diyenlerin sözlerini naklediyorlar!
Bu coğrafya Konya’nın en güzel köşelerinden biriydi sevgili okurlar!
Kamelyalarda yazılı olan Konya Büyükşehir Belediyesi yazıları, belli ki, bu hizmeti buraya Büyükşehir tarafından getirildiğinin bir ispatı.
Çok güzel bir hizmet!
Ancak, en büyük zaafımız verilen hizmetin korunması noktasında ki gösterdiğimiz zafiyet!
Yerköprü Şelalesi madem ki geleni gideni olan bir bölge, orası bir müstecire kiralanamaz mı?
Oraya bir takım sosyal tesisler ve lokanta yapılıp görevliler konamaz mı?
İnsanımızın çevreyi koruma ve çevreye zarar verme noktasındaki vurdumduymazlığı, bir tabiat harikasının korunmasında gösterilen umursamazlık, Yerköprü’yü görmeye gelenleri, orada soluklanmak isteyenleri, birkaç lokma yemek yemek isteyenleri kaçırıyorsa, bu işe bir hal çaresi bulmak gerek.
Temizlik imandandır demekten vazgeçmeyen, temizlikten söz açıldığında, ilk cümlesi bu olanlar, bu şehrin temizliğine, yeşilliğine övgüler dizenler, turizm severler, turizm gönüllüleri, Belediyelerimizin turizmle ilgilenen bölümleri, şehrimizin turizm dernekleri, vakıfları kurum ve kuruluşları, Yerköprü’yü pisliğin götürdüğünü oraya gidenlerin anlatımlarından çektikleri fotoğraflardan öğreniyoruz.
Şimdi kalkıp biz gerçekten böyle olduğunu bilmiyorduk! Hiç haberimiz yoktu! Demek öyle olmuş ha! Demek o vaziyette bırakıp gitmişler ha! Demek bakmamışlar ha!.. Deyip kenara mı çekileceksiniz? Kenara mı çekileceğiz?
Yerköprüyü bu hale getirende, orada ne oluyor, ne bitiyor diye devam-takip işlemini geciktirenlerde bizler değil miyiz?
Yerköprü gibi turizm beldesi, bölgesi ilan ettiğimiz diğer yerlerde de, aynı görüntüler yaşanıyorsa ve bizler bu işlere mani olamıyor, bir hal çaresi bulamıyorsak, vah bize, yazık bize!