Konyaspor’un cumartesi günü Kocaelispor ile oynayacağı maç öncesinde gündem, sahadan çok tribünlerde yaşandı. 21 blokluk tribün cezası, adeta stadyumun yarısını susturdu.
Bu karar sadece adaletsiz değil, aynı zamanda futbolun ruhuna da zarar veriyor.
TFF, Anadolu takımları söz konusu olduğunda cezaları anında ve en ağır şekilde uygularken, büyük kulüpler için “hafifletici sebepleri” cımbızla ayıklamayı hiç ihmal etmiyor.
Peki… Konya’nın kanaat önderleri bu yanlı ve taraflı tutuma karşı TFF nezdinde neden hiçbir girişimde bulunmuyor? Ya da bulunuyor da bizim mi haberimiz yok.
Biz ayrıcalık istemiyoruz, sadece adalet istiyoruz. Hepsi bu. İçimizi acıtan bu konuyu özellikle vurguladıktan sonra gelelim maça…
TFF cezalarının da etkisiyle tribünlerde yok denecek kadar az seyirci görmek canımı gerçekten sıktı.
Sondan dördüncü sırada yer alan Kocaelispor, “denize düşen yılana sarılır” misali, ilk dakikalardan itibaren savunmasını orta sahaya kadar çıkarıp hem ön alan baskısı hem de sert oyunuyla dikkat çekti.
Alanya maçında olduğu gibi, “denizi geçip derede boğulma” örneklerini çok yaşadığımız için Kocaelispor karşılaşmasını asla çantada keklik görmedim.
Aksine, bu maçın başından itibaren zorlu geçeceği çok net belliydi.
İlk yarım saat boyunca ne rakip ceza sahasına girebildik ne de kaleye tek bir şut atabildik. Buna karşılık rakibin iki şutu dikkat çekti.
Bu tablo da maçın ne kadar zorlu geçeceği yönündeki öngörümü fazlasıyla doğruladı.
Organize ataklarla gol bulamayacağımız artık net bir şekilde ortaya çıktı.
Geriye sadece duran toplar kalmıştı, ancak kazandığımız birkaç duran topu da ne yazık ki verimli değerlendiremedik.
Milli aradan ne zaman çıksak, sahadaki takımı adeta tanıyamıyorum. İlk yarının geneline bakınca da bu düşüncem değişmedi.
Hiçbir varlık gösteremedik; hatta ilk yarıyı beraberlikle tamamlamış olmamız bile abartı sayılmaz düşünceleri içimden geçerken44. Dakikada Tayfur Bingöl’ ün ayağından kalemizde golü gördük…
Kabus gibi geçen ilk yarının ardından ikinci yarıya biraz olsun hareketli başladık. Bunun karşılığını da 48. dakikada kazandığımız penaltıyla aldık. Atışı Santos kullandı 51. Dakika 1-1.
Soyunma odasında neler yaşandıysa, takım ikinci yarıya istekli ve diri başladı. Özellikle sağ kanattan etkili ataklar geliştirdik.
Ancak ne olduysa, bir anda durduk. Bireysel bir hata sonucu rakibe verdiğimiz duran top fırsatını iyi değerlendiren Habib Keita, skoru 1-2’ye getirdi.
İlk haftalarda sergilediği oyunla beğeni toplayan o takım gitmiş, yerine adeta üstüne ölü toprağı serpilmiş tuhaf bir takım gelmiş.
Bunun nasıl bir açıklaması var, gerçekten bilen varsa bana da anlatsın.
Öne geçtikten sonra ise Kocaelispor, sanki özgüven tazelemişçesine çok daha iyi oynamaya başladı. 71. Dakikada Tayfur skoru bir anda 1-3 getirdi.
77. dakikada geliştirdiğimiz ilk organize atakta Umut Nayir’in golüyle yeniden ümitlendik…
Kalan dakikalarda zamanı iyi kullanan Kocaelispor sahadan 2-3 galip ayrıldı. Bizim içinse, artık şapkamızı önümüze alıp düşünme zamanı geldi de geçti.
Evet yine derede boğulduk. Ondan ötesi asıl üzücü olan.
“Taktik Yok, Mücadele Yok, Sonuç mu Felaket…”