Konya
°C
Yeni Meram

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GÜVEN UNSURU-1

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GÜVEN UNSURU-1- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
29.12.2023 00:47
28.12.2023 13:49
0
2029
ABONE OL

Son yasal değişiklikle (R.G.9 Kasım 2023) afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi (kentsel dönüşüm) ile ilgili yeni düzenlemeler yapıldı. Aralık tarihinde Birlik Vakfının Çemberlitaş’taki genel merkezinde ben ve İTÜ’den Doç. Dr. İsmail Dabanlı Dirençli Şehirler ve Afet Zararlarını Azaltmada Kamu Yönetimi konusunda bir panel düzenledik.

23 Aralık’ta Çevre Bakanlığının düzenledi “Yüzyılın Dönüşümü İstanbul” temalı bir programda bu konudaki çalışmaları Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ele alındı. Türkiye’nin yaşadığı depremler ve diğer doğal afetlerin can ve mal kayıpları göz önüne alınınca konunun ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Önce olayı tespitte fayda var: Uzun yıllardır, belki yüzyıla yaklaşan süreçte zemin gözetilmeden, imarsız, kaçak binalar yapıldı. Gecekondular şehirler çok büyüdü, zayıf yapıların güçlendirilmeleri veya yenilenmeleri (kentsel dönüşüm) gerekiyor. Burada sorumluluk kimlere ait? Ancak binaların büyük bir kısmı kaçak yapı, yapım sırasında teknik ve fenni kurallara uyulmamış, kullanımda müşterek mülkiyetin kırılıganlığından dolayı dikkat edilmemiş vs. Tüm bunlara rağmen ciddi, sağlam ve hakkaniyete uygun, yasal ve idari düzenlemeler gerekiyor.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi kamu personeline yönelik olarak “Deprem Farkındalık Eğitimi” düzenlemiştir. Kamu çalışanlarına yönelik olarak afetlere karşı duyarlılık sağlamak amaçlanmıştır. Kızılay, AFAD ve Çevre Bakanlığı tarafından veriler sağlanan programda aile afet planı üzerinde de durulmaktadır. Bizim eklemeyi önereceğimiz konu Bina yönetimlerinin programa dahil edilmesidir. Ayrıca afetlerin kaderle ilişkisi de işlenmesinde yarar vardır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda devletin duyarlılığını taşımaktadır. Deprem zararlarını azaltmada her şeyin değerlendirilmesi gereğini belirterek kimsenin bunu hafife almaması gerektiğini, bunun bir lüks olmadığını, önce zihinlerde mücadele olması ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını vurgulamıştır. Aslında kendi hükümet başkanlığı döneminde ilk defa 2012 yılında çıkarılan kentsel dönüşüm yasasıyla konuya el atılmıştır. Devletin kentsel dönüşüm için “Yarısı Bizden” kampanyası ile mali destekleri ve yapılan harcamaları belirtmiştir. Muhaliflerin belirttikleri kentsel değil rantsal dönüşüm eleştirisine karşı tepki göstererek, niyetlerinin ve uygulamalarının depremlere karşı tedbir almak olduğunu belirtmiştir.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, eski bir belediye başkanı olan Mehmet Özhaseki hem bu programda hem de diğer konuşmalarında son değişiklik ve İstanbul’da yapılacaklarla ilgili açıklamalar yaptı. Konuşmanın temel hareket noktası; Türkiye deprem bölgesindedir, depremlere ve doğal afetlere uygun olarak hareket etmek gerekir. Binaların çoğu risk taşımaktadır, tek çözüm kentsel dönüşümdür. İstanbul’daki 6 milyon konut, 1.5 milyon işyerinin 600 bini riskli dolayısıyla dönüşüm gerektiriyor. Konutlarda yenilenmeler oldu ancak yeterli değildir. (Yeni yasal düzenlenmelerin tebligat mevzuatı ile mahkemelerin verdikleri yürütmeyi durdurma kararlarından hareketle yapıldığı anlaşılmaktadır.) Ayrıca yasa hazırlanırken tüm belediyelerin haberleri vardı ve öncesinde toplantılar yapılmıştır. Bazı odalar veya dernekler olumsuz propagandalarla engeller oluşturmaktadır. Marmara bölgesi için kentsel dönüşüm özel birimi kurulmuştur. Devletin vatandaşın mülkiyet hakkına saygılı olacağını vurgulayan Bakan, uygulamada finans sorunundan hareketle inşaat yapım sürecinde yürütmeyi durdurma sorunlarının aşılması gerektiğini belirtmiştir. Hatta güçlü kesimlerin gerek tebligat mevzuatı gerekse binalarda karar almadaki nisaptan yararlanarak yürütmeyi durdurma kararlarıyla pek çok sıkıntı ortaya çıkmakta ve kentsel dönüşümü engellemektedir. Yeni yerleşim alanı ve rezerv alanı kavramlarının da pratikteki sorunları çözmek için yeniden ele alınmıştır.

Arsa üretmek amacıyla Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü kurulmuştur. (Bilindiği gibi Arsa Ofisi kapatılmış, yetkileri TOKİ’ye devredilmişti.) Bir başka vurgulanan husus, yerinde dönüşümdür. Buna mali destek de verilmektedir. Ancak burada zemin sorunları üzerinde durulmuştur. Yığma yapılar yerine çelik yapıların tercih edilmesi de başka bir önlemdir. Bakanlığın Malatya, Maraş ve diğer deprem mağduru şehirlerde şehir meydanı ve çarşı düzenlemelerinde aktif olacağı da söylemiştir. Deprem bölgesindeki yapılaşmada fay hatları civarında ciddi kazıklarla takviye yapılmaktadır. Son depremde kamu binaları ve TOKİ’nin yaptığı binalar güvenli olduklarını ispat etmiştir. Oysa önceki depremlerde en fazla zayiat kamu binalarında oluyordu.

Son düzenlemeye karşı duran Şehir Plancıları Odası bu konudaki düzenlemeleri eleştirisel bakışla ele alarak ikamet edilen binaların dahi rezerv alanı ilan edilebileceğini, her türlü uygulama için kullanılabileceğini; başvuru ve işlemlerde 2/3 yerine 50 artı 1 kuralının getirilmesiyle kamulaştırma yolunun açıldığı; süreçlerde sınırlama getirilmesi ve mülkiyet hakkını korunmadığını savunmaktadır. https://www.spo.org.tr/detay.php?sube=0&tip=2&kod=12538)

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.