Asrın lideri Mustafa Kemal Atatürk, tüm söylemleri ile politikacılara ders alacakları, ülkeyi yönetirken hata yapmayacakları söylemler bıraktı.
Tek ve çoklukla üzerinde durduğu söylemi ise; din ve devlet işini karıştıran, halkın din duyguları ile oynayarak koltuk peşinde koşan siyasetçilerden uzak durulmasıydı.
Hayatı boyunca, devleti yönetirken bir kez bile camileri kullanmadı.
Bir kez bile Cuma namazlarını siyasi rant için kullanarak camileri demeç verme yeri olarak görmedi.
Yaşadığı sürece de devlet yöneten kişiler asla halka cami çıkışı şirin görünmek için basını toplayarak, sorular sordurarak, dini alet ederek başka yer yokmuş gibi ibadet yerlerini kullanmadılar.
Din adamları Atatürk yaşadığı sürece görevlerini bildiler.
Vaazlarında asla siyaset yapamadılar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı bir konuşmada şöyle seslendi, “Minberler, halkın beyinleri, vicdanları için bir verim kaynağı bir nur kaynağı olmuştur’. Bunun böyle olabilmesi için, minberlerden aksedecek sözlerin bilinmesi, anlaşılması, teknik ve ilim gerçeklerine uygun olması lazımdır.
Hutbe okuyanların toplumsal ve medeni durumu her gün takip etme zorunlulukları vardır.
Bunlar bilinmezse halk yanlış yönlendirilir.
İşte bundan ötürü hutbeler tamamen Türkçe ve zamanın gereklerine uygun olmalıdır.
Hutbe okuyanların taşımaları gereken ilmi özellikler, özel liyakat ve dünya durumunu anlayıp bilmeleri önemlidir.
EN HAKİKİ TARİKAT
Mevcut tarikatların gayesi kendilerine bağlı olan kimseleri dünyevi ve manevi olan hayatta saadete eriştirmekten başka ne olabilir?
Bugün ilmin tekniğin bütün genişliğiyle medeniyetin alevi karşısında filan veya falan şeyhin yol göstermesiyle maddi ve manevi mutluluk arayacak insanların Türkiye topluluğunda varlığını asla kabul etmiyorum.
Baylar ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
ABD maşası, CIA’ın oyuncağı, Pentagonun soytarısı bir adamla resim çektiren, ABD’deki çiftliğini ziyaret eden, aracılarla mesajlarını dinleyen kişiler zamanında ‘Nutuk’ adlı büyük eseri, okusaydı Atatürk’ün söylemlerini şimdi oturup acızlanmazlardı.
Türk Milleti’nin kurtuluşu Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti modeli ve Atatürk İlke ve Devrimleridir.
Bu yoldan sapanların ona sarıldıklarını hep birlikte gördük ve izliyoruz.
Yararlanılan kaynak: Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri kitabı
Hafta Sonu Esintileri