Konya
°C
Yeni Meram

AMAN AYRINTIYA DİKKAT!..

AMAN AYRINTIYA DİKKAT!..- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
21.06.2021 01:15
20.06.2021 11:16
0
2126
ABONE OL

Ecdadımız ne kadar güzel örnekler bırakmış, yaşamasını ve anlamasını bilen bizlere.
Her nereden bakarsanız bakın gerek sosyal anlamda gerek bireysel olarak hayatımızı idame ettirme ve yapılandırma konusunda çok önemli ayrıntıları miras olarak bırakıp gitmişler.
Bunların örneklerini saymakla bitmez ama bu köşede dikkat çekmek istediğim nokta vakıf anlayışları olacak.
Ecdadımız kendilerinden sonra vakfedecekleri cami, çeşme, han, hamam her ne varsa bunları vakfederken bakımları ile alakalı da “akar” vakıflar bırakmışlar. Bırakmışlar çünkü vakfettikleri malın kendilerinden sonrada ayakta kalmasını ve ihtiyaçlarını karşılamasını istemişler. Onun için birincisi “hayır” ikincisi “akar” vakfı olarak sadakayı cariyeleri olmuş.
Köşe kısıtlı, siz sevgili okurların da çok fazla okuma vakti olmadığından uzatmadan, özetleyerek geçeceğim konuyu.
Bildiğiniz üzere gazetemizin geçen hafta çarşamba günü çıkan sayısında manşetimiz ‘Vakıf Malına Dokunulur’ olmuştu. Bu haberi de bir önceki hafta yayımlanan resmi ilan üzerine görüştüğümüz Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı’nın anlatımlarından sonra yapmıştık.
İhale ilanında vakıf arazisinin olması, ister istemez dikkatimizi çekti. Hani bizlerin hep duyup korkutulduğu “Aman ha vakıf malına dokunmayın, ocağınıza incir ağacı dikilir, yuvanız barkınız gider” uyarılarına ters olduğu düşüncesiyle Nurullah Bey ile konunun detaylarını konuştuk ve bu korkudaki “ayrıntı”yı parantez açarak ifade etmiş oldu. O korkulu uyarının doğru olduğunu ancak bunun “akar” değil “hayır” vakıflarında geçerli olduğunun altını çizdi.
Çünkü “hır” vakıfları değiştirilemez, satılamaz, alınamazken “akar” vakıfları değerlendirilerek akarın sağlanması gerekiyormuş. Bundan dolayı da Sultan Alaeddin Keykubat’ın Konya’da bırakmış olduğu arazilerden (Mehmet Akif Mahallesi Numune Polikliniğinin yan tarafındaki alan) 1 tanesinin kat karşılığı ihalesinin yapılacağını ve bunun akar vakfı olduğuna dikkat çekti. Tabi bu ihaleden elde edilecek gelir hemen gidip restorasyona harcanmıyor, o gelirle akar sağlayacak dükkân ev veya iş merkezi gibi aylık ve kalıcı gelir sağlayacak yatırımlar yapılıyor. Yani getirisi olmayan bir arsa değerlendirilerek getirisi olacak şekle dönüşüp hayır vakfının aylık akarı olmuş oluyor. Yani hayır vakıflarında beddua, akar vakıflarında ise teşvik ayrıntısı var.
Yıllarca bu tür ihaleler yapılmış ancak vatandaş benliğine yerleşmiş ve ayrımdan habersiz olduğu için bu tür ihalelerde etkin olarak bulunmamış. Oysa bu tür akar vakıf projelerinde etkin olunsa ve katılım sağlansa, katılımcı için hem bir yatırım hem de sadaka-i cariye olmuş olacak. Çünkü o akarın etkin hale getirilmesine vesile olunacak.
Tabi aklınıza şu soru da gelebilir: “Bir vakfın hayır veya akar olduğu nasıl anlaşılıyor?” Benim de geldiği için Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı'ya bunu sordum. Elbette her vakfın bir vakfiyesi yani vakıf senedi oluyormuş. Bunlar uzmanlarca ince bir hassasiyetle çevirisi yapılarak arşive alınıyormuş. O vakfiyede vakfedilenin cinsi, miktarı, ölçüsü, ne amaçla olduğu ve aksi kullanım durumunda vakfedenin bedduası dahi yer alıyor. İşte o vakfiyeleri ve vakfedenin beddualarını gördükten sonra korkunun kesinlikle oluşması gerektiğine imzamı attım.
Aynı zamanda Bölge Müdürü Nurullah Bey, halkın şüpheli gördüğü veya düşündüğü yerler konusunda bilgiyi müdürlüklerinden alabileceğini söyleyerek vatandaşın akar vakıflar için daha aktif olmasını ve sadaka- i cariyeye ortak olmasını istedi.
***
Yazımın son bölümünde ise kendimizden bir “ayrıntı”yı, mutluluğunu paylaşmak istiyorum. Önceki ve geçen hafta mesleğimiz adına yoğun bir hafta yaşadık. Öncelikle üyesi olduğumuz Türkiye Spor Yazarları (TSYD) Konya Şubesinin yönetim seçimi, ardından Gazeteciler Cemiyetimizin seçimi ve son olarak da İstanbul’da Türkiye Spor Yazarları Derneğimizin (TSYD) Genel Başkanlık seçimi oldu. Bu üç seçimde de kazanan Konya oldu. Kazanmanın ötesinde önemli bir ayrıntı camiamızı mutlu etti. Konya’da gerçekleşen seçimlerde uzun bir aradan sonra yeniden, daha güçlü bir şekilde birlik beraberlik hakim olurken İstanbul TSYD Genel Merkez seçimlerinde Konya’dan Recep Çınar’ın Genel Başkan, Oğuz Tongsir’in Genel Başkan Yardımcısı olması Konya adına bir kazanç oldu. Ben öncelikle TSYD Konya Şube Başkanlığına tekrar seçilen Murat Dönmez’i, yine Konya Gazeteciler Cemiyetinde birliği, beraberliği ön planda tutarak güçlü bir yönetim oluşturan Sefa Özdemir’i ve TSYD Genel Merkezde Genel Başkan Yardımcısı olan Recep Çınar ve büyük bir farkla güven tazeleyen Genel Başkan Oğuz Tongsir’i tebrik ediyorum. Konya şubelerinin yönetiminde Yeni Meram olarak yer alırken İstanbul Genel Merkezde ise, Konya olarak yer almak mutluluğumuz oldu. “Konya ayrıntısı” ile örnek olabilmek adına kalın sağlıcakla…

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.