Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Çanakkale içinde aynalı çarşı…

Çanakkale içinde aynalı çarşı... - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

■ Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.

( Mustafa Kemal Atatürk)

***

Halkın kahramanlığının destanlaştırdığı savaşlardan kimileri  Çanakkale cephelerinde gerçekleştirildi. Olumsuz koşullara karşın, verilen çetin mücadele, bağımsızlık için gerektiğinde ne denli kahramanlık örnekleri verilebileceği Dünyaya bir kez daha anlatıldı.

1.Dünya Savaşı, İtilaf Devletleri İngiltere, Fransa ve Rusya olmak üzere İtilaf Devletleri ile Almanya, Avusturya ve İtalya olmak üzere İttifak Devletleri arasındaki  savaşmasıyla başlar. Almanya’ya saldırmak için Rusya’nın silah ve cephane ihtiyacı vardı. Bunun Boğazlar yoluyla Rusya’nın İngiliz ve Fransız kuvvetleriyle birleşmesi gerekiyordu. Osmanlı Devleti de Savaşa katılınca Çanakkale boğazını geçmek için Osmanlı Devletine Çanakkale’de cephe açması gerekiyordu.

İtilaf Devletleri donanması 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazı’nı geçmek istedi.  Burada kahramanca çarpışan Türk güçleri karşısında büyük kayıplar vererek geri çekildi. Bu kez Gelibolu yarımadası’nın çeşitli yerlerine kuvvetler çıkararak karadan İstanbul’a yürümeyi denediler. Yapılan tüm hücumlar Türk süngüsü karşısında eriyip gidiyordu. Son olarak Gelibolu yarımadası üzerinden Marmara’ya ulaşmayı denediler. Bu büyük taarruz da Anafartalar- Arıburnu, hattında destansı  savunma ile durduruldu. Türkleri bu cephelerde yenemeyeceklerini anlayan düşman çekilmek zorunda kaldı. Onlarca şehit verdiğimiz savaşın bütün Anadolu’da heyecan uyandırdı; Doğu, Batı, Kuzey Güney olmak üzere yurdu dört tarafından  gönüllü askerler akın etti. Ünlü Türkü de Çanakkale savaşlarında şehit olan askerler için yakıldı; “Çanakkale’de Aynalı Çarşı..”

Çanakkale ve çevresi tarihimiz açısından çok yönlü önem taşırken marşıyla da milli duygularımızı şaha kaldırmayı sürdürüyor.

   “Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of! Gençliğim eyvah.

   Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Of! Gençliğim eyvah.”

■ “Ağustos için  kahraman, destan, şehit ve Gazi ay. Bu ay  Türkün, Türklüğün büyüklüğünü yedi düvele ilan baştanbaşa asker,  ay. Türk Tarihinde Ağustos Ayında gerçekleşmiş 12 Önemli Askeri Olay oldu.” diye yazmıştık;  30 Ağustos büyük zafere doğru Anafartalar’a dek gelmiştik.

  1. Anafartalar Savaşı 9-10, 2. Anafartalar

Savaşı  21-29 Ağustos’ta  yapıldı. Savaşlar zaferle sonuçlanmasına karşın Osmanlı kayıpları 2.065 erat ve subaydı.

Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetler komutanı General Hamilton, İngiliz Savaş Bakanına çektiği telgrafta, Yenilgiyi şöyle bildirmişti;

    “  Ece Limanı’ndan Büyük Anafarta’ya kadar olan bölgeyi zapt edemeyişimize neden bulamamaktayım.”

Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman paşa komutasında askeri güçlerimiz 1349’da Çanakkale Boğazından Çimpe’ye geçerek Avrupa’ya ilk adım atılmış oldu. Sonra Yıldırım Bayezid Han, Saruca Paşa’ya boğazın iki yakasını istihkâmlarla donattırdı. Fatih Sultan Mehmet Han ise, Çanakkale boğazının en dar yerine, Rumeli yakasında Kilid-ül bahr, Anadolu kıyısında ise Kala-i Sultani kalelerini yaptırdı. Sultan İbrahim’in hanımı ve Sultan 4. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan, 1659’da Çanakkale Boğazına 4 adet kavle  içlerine  okullar, cami, hamam, asker koğuşları ve subaylar için konutlar inşa ettirdi. Bu kaleler; Sedd-ül bahr, Sultaniye, Sultan Hisarı ve Kilid-ül Bahrdir. Yapıma 5 katrilyon lira harcandı. Kalelere büyük toplar yerleştirildi. İngiliz, Fransız ve Rus donanmalarının saldırısında,  geri püskürtüdü. Nihayet 1915 Martındaki saldırıda bu tabyalardan atılan mermiler ve mayınlar, Batının en modern armadasını, denizin dibine gönderdi.


Bu yüce ulus, olumsuz koşullara karşın savaşı kazadıi,  Çanakkale’nin geçilmezliğini bir kez daha kanıtladı; 66.262 şehit verildi,  97.916 askerimiz de gazi oldu;
   “Kahramanlık bir daha dönmemektir.”

(Nihal  Adsız)

   ”Bir kahraman takım ve Yahya Çavuştular.
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular.
Düşman tümen sanırdı, bu şâhâne erleri.
Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular”

(Nail Memik)

Süleyman Nazif’ten bir öykü;

■ Yaşları 20 ile 25 arasında altı arkadaş, Vatanın tehlikede olduğunu görünce okullarını terk edip orduya katılır. Yedek subay eğitimi gördükten sonra Çanakkale’ye giderler. Bir gün Çimentepe önünde 20 İngiliz zırhlısı ateş kusmaya başlar, ortalık cehenneme dönmüştür.  Çok geçmeden karaya asker çıkaran İngilizler, Çimentepeyi ele geçirmeye kararlı görünür. Tepe düşmek üzeredir ki bölgenin kumandanı, tehlikeli noktada mevzilenmiş alayın siperlerine doğru ilerleyerek haykırır;
“ Alayı yerinden oynatıp düşmanın üzerine atacak subaylarınız yok mu?”
Şehit olmak için cepheye koşan altı genç, bir gün önce yazıp besteledikleri şarkıyı söyleyerek siperlerinden fırlarlar;
“Bu toprağı Türk’ün kanı yoğurdu
Annem beni bugün için doğurdu.”

Onların hareketi alayın tümünü galeyana getirir ve hep birden hücuma kalkarlar. Siperlerinden çıkar çıkmaz şehit olan altı gencin mübarek naaşlarının üzerinden atlayarak İngilizleri geri püskürtürler.


Padişah Sultan Reşat Han o günlerin çoşkusu içinde  “Gazel-i Hümayun”u yazar;

“Savlet etmişti Çanakkal’a’ya bahr-ü berden,
Ehl-i İslâmın iki hasm-ı kavîsi birden.

   Asker evlâtlarımın pişgeh-i azminde,
Aczini eyledi idrâk nihayet düşmen.

   Lâkin imdad-ı ilâhî yetişip ordumuza,
Oldu her bir neferi, kal’a-i pulâd beden.

  Kadr-i haysiyyeti pâmal olarak etti firar,
Kalb-i İslama nüfuz eylemeye gelmişken.”

Mustafa Kemal Zafer için ne dedi;

“Çanakkale zaferi tarihimizin en hüzünlü ve iç acıtan zaferlerinden biridir. O yıllarda yoksulluk içinde olan halk dönemin en güçlü devletleri ile başa çıkmak ve topraklarını canları pahasına savunmak zorunda kaldı; 250 bin Mehmetçiğin can verdiği ve zafere ulaştırdığı Çanakkale savaşları tarihimizin  onur kaynaklarından biridir,  sadece askeri açıdan değil insani açıdan da tüm dünyaya önemli dersler verildi.  Savaşta yaralanan düşmanlara en iyi şekilde bakıldı, yaraları sarıldı. Yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden her kesimden insan cephelere koştu, eli silah tutmasa bile cephe gerisinde destek vermeye çalıştı. Bu topraklar, mermi taşırken yeni doğan bebeklerinden vazgeçmek zorunda

kalan anaların çzverileriyle kazanılmıştır.”

“ Benimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım.” ( Mustafa Kemal Atatürk)

“3 Mayıs 1915’de Arıburnu’da  250 bin askerimizi şehit verdiğimiz bu topraklarda kanı vardır bu unutulmamalıdır. Gelecek nesillere anlatılarak destanımızın yaşatılması ve bizim için canından vazgeçenler için bu vatanın korunması boynumuzun borcudur.”

(Mustafa Kemal Atatürk)

   “Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

(Mustafa Kemal Atatürk)

Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of! Gençliğime eyvah.

   Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü
Of! Gençliğim eyvah.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Selülite Dur Deme Vakti

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0