Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Süleyman Demirel’i anımsa

Süleyman Demirel'i anımsa-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yaşama veda edeli bir yıl oldu, sanki dün gibi. İnce zekâsı, Hizmetleri, söylemleri, tutum- davranışlarıyla politikanın duayeni olarak hep yaşayacak, kimi zaman güldürecek, kimi durumlar düşündürecek, şapkalarıyla, köyünden gelme tatlı üslubuyla Süleyman Demirel portesi yurt haritasında esip duracak. Sevin, sevmeyin; tutun tutmayın; eleştirin, eleştirmeyin Siyaset duayeni olarak boy aynasında kendini hep gösterecek. Sıkıcı olmayan, baskı kurmayan, gülümseten, ağır abi değil, halk çocuğu İslam köylü Demirel olarak siyaset biliminin önsözündeki yerini
koruyacak. Zorlukları, sorunları asık suratla “astım ketsimle “ değil gülücüklü esprilerle aşma dünya tarihinde başka Devlet Adamı varmı acaba? Bu bağlamda Demirel kişiye rahatlık enjekte eden bir Devlet adamıydı.

Yarım asır Siyaset dünyamıza damgasına vuran Merhum Demirel, teorik zekâsını pratiğe dökmekte de tam bir ustaydı. Yurdun her il ve bölgesinde tanıdık ve dostları vardı, adlarını unutmaz tek tek sayar, onları sıkça arar, sohbet ederdi. Öğünmek gibi olmasın Konya’daki dostlarından biri de bendim. Ankara’dan selam gönderir, bölgemizdeki gezilerinde görmeyince sorup soruşturur,
” iyidir” yanıtı alınca sevinir, “eyidir eyidir” der muhabbet duygularını mutlaka iletirdi.

Genel Başkanlık yaptı, politikada pişti, Devlet – Hükümet çalışmalarıyla deneyimini
katlayan kırsal kesimden içimizden biriydi.
Sayın Demirel’in yaşam çizgisinde, acı, tatlı günler oldu, yedi kez geldi ve aynı sayıda da gitti. Sarı ve kırmızı kartlar görmesine karşın pes etmedi ve teslim bayrağını çekmedi.
Merhum Demirel’in açık ve tam adı Sami Süleyman Gündoğdu Demirel’dir. 1 Kasım 1924’da Isparta’ya bağlı İslam Köyde doğdu; Ankara’da 17 Haziran 2015’te, tedavi gördüğü hastanede solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle 90 yaşında yaşama veda etti. Aslına döndü; şan şöhreti değil, doğduğu köyü yeğledi ve İslam Köy’de toprağa verildi. —
Terör belasının sür-git devam edip gittiği, evlere ateşler düştüğü, anne, baba, bacı ve oğulların gözyaşı döktüğü günümüzde, baba politikacının özlü ve anlamlı sözlerinden kesitler verip biraz olsun rahatlamak istiyoruz.

■ Dün dündür, bugün bugündür.
■ Yollar yürümekle aşınmaz!
■ Benzin vardı da biz mi içtik?
■ Altı kere gittim, yedi kere geldim.
■ Ege bir Yunan gölü deeldir, Ege bir Türk gölü deldir, elhamdulillah Ege bir göl deeldir.
■ Şapkamı koysam o bile seçilir.
■ Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz iyidir derim. iki kelimeyle anlatın derseniz iyi değildir, derim
■ Enflasyon düşüyor domatesten biberden buluyorlar; çıkıyor benden buluyorlar.
■ Elektiriği yazın biz Bulgarlardan alıyoruz; kışın onlar bize veriyor.
■ Bana oy verirseniz 500 günde enflasyonu %10 un altına düşürecem; herkese bir ev, herkese bir araba.
■ 500 günün sonlarına doğru gazeteciler enflasyon vaadini sorar. Demirel yanıtlar;
Memlekette enflasyon yoktu da biz gelince mi oldu? Önümüzde bir 500 gün daha var, sonra bir 500 gün ve 300 gün daha.

■ “Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz iyidir derim.
İki kelimeyle anlatın derseniz iyi değildir derim.”
■ Enflasyon düşüyor, domatesten biberden buluyorlar. Çıkıyor benden buluyorlar.
■ Nurcular kendisini pek severler ve hep Demirel’e oy vermişlerdir. Nitekim Demirel, bir seçimde Nurculara kabinede bakan vereceğini vaat etmiş, kabine açıklandığında beklenen bakan çıkmamıştır. Bunun üzerine Nurcular da Demirel’e “Sayın Demirel hani bizden bir bakan alacaktınız?” diye sordular ve Demirel kendinden beklenen cevabı verdi:
“Ben varım ya…”
■ 60’lı yıllarda Kıbrıs meselesinden ötürü İngiltere’yle aramız iyi değilken ve İngiliz Dışişleri Bakanı’na kamuoyu acayip gıcık olmakta iken İngiltere ziyareti dönüşünde gazetecilerle Süleyman Demirel arasında geçen diyalog: “Efendim neden İngiliz Dışişleri Bakanı’nın elini sıktınız?”
“Neresini sıkacaktık gardeşim?”
■ Türkiye’de petrol vardı da tankerlerin hortumuna ağzını dayayarak Nazmiye mi içti?
■ GAP’ı kimseye GAP diye gaptırtmam!
■ Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü öğrenci Demirel’i sıkıştırmaya çalışır:
– Türkiye’de yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var…
– Sen nerde oturuyorsun?
– Niye ki? Kadıköy’de!
– Hah işte buraya her gün
köprü var ya – Ee evet.
– Onu işte ben yaptım!
■ Demirel’in Başbakanlığı döneminde dışarıdan alınan elektrik ile alakalı bir soru gelir böyle böyle diye. Demirel: Kışın biz alıyoruz yazın onlar veriyor.
■ Darbeden yıllar sonra Demirel ekonomiyi 500 günde düzelteceğini vaat ederek tekrar başbakan olur. Tabii ekonominin düzeldiği falan yok. CHP’li, DSP’li bir milletvekilinin “hani 500 günde ekonomiyi düzeltecektin?” sorusu üzerine verdiği yanıt
“Duuur! daha 3 gün var.”
■ Ecevit hükümetinin iki aylık hızlandırılmış eğitimle öğretmen yetiştirmesine ilişkin ;
“iki ayda gabah bile yetişmez.”
Türk felsefe tarihine geçen lafı unutulmaz: “Mümkünü namümkün, namümkünü mümkün yapmak namümkün’dür.”
■ Eski bir konuşmasında: “Eskiden Irak bize petrol satardı, artık biz onlardan satın alıcaz.
(ortalık alkışla yıkılmış)
Muhabir: Efendim, derin devlet nedir?
Demirel: Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.
■ Basın toplantısında genç gazeteci sordu:
“Efendim siz bize işsizliği 3 ay içerisinde bitireceğinizi vurgulamış ve ‘bunun altını çizin’ demiştiniz ben de çizmiştim. Buyurun!”
“Kağıdı vermene gerek yok. O gün ‘altını çizin’ demiştim değil mi? Çıkar kalemini tekrar. Al kağıdı eline bul o satırları.
Buldun mu? Hah tamam; şimdi de üstünü çiz!”

■ “Cumhurbaşkanı’nın siyasi iktidarın niyetlerinden kuşkuya düşmüş ise bu ‘büyük bunalım’ anlamına gelir. Çözüm yolu da hemen seçime gitmektir. Eğer bir sıkıntı varsa, köylünüz, esnafınız şikâyet etmeye başlamışsa ve gerekli cevapları yetiştiremiyorsanız, yarın daha kötü sosyal patlamalar olmadan önce ‘arkadaş ben iyi idare ediyorum seni, kanaatte isen düş arkama, kanaatte değilsen bildiğine ver’ diye siyasi iktidarların kendisini halka arz etmesi lazımdır.”
■ Basına kafayı takan siyasetçi günün yarısını kaybeder; sabah gazeteleri okur, öğlen kendine zor gelir.”
■ Rejimin daha iyi işleyebilmesi için daha güçlü siyasi partilere ihtiyaç vardır.
■ Türk seçmeni dinamik seçmendir. Çabuk mutsuz olur ve bıkar. Tarım kesiminden başlayan şikâyetlerin diğer kesimlere de yansıması siyaseti hareketlendirir. Partileri iktidara getiren de götüren de halkın cebidir ve tenceresidir. Halkın, arayışlara girmesi iktidardan umudunu kesmesi, beklentilerinin gerçekleşmediğini görmesi gerekir.”
Toplumsal içerikli uyarılar zamanında ve yerinde iyi algılanmalı ve yorumlanmalıdır.
Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur. Önemli olan arabayı devirmemektir.
■ “Bakan, devir-teslimde selefine demiş ki;
“Çekmeceye 3 zarf bıraktım. İşler zora girince teker teker açıp okursun.”
Bakan başta önemsememiş. İşler karışınca t ilk zarfı açmış; “Hemen Basını suçla!”
Bakan Medyaya yüklenmiş, hatta “Bakan uyuyor mu?” diyenleri mahkemeye vermiş.
Yine işler düzelmeyince 2. zarfı açmış;
“Şimdi bürokratlarını suçla!”
Bakan artık hep bürokratlara yüklenmiş;
“Masumum bunlar bürokratların yüzünden”
Ne ettiyse, işleri yoluna koyamamış. Son çare olarak da üçüncü zarfı açmış. Mektuptaki öğüt artık bir veda mesajıdır;
“Şimdi sen de 3 zarf hazırla…”

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kakule

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0