KATILDIĞIMIZ BAZI PROGRAMLAR

Bu kısa yazılar, bazen yazarın belirli konulardaki görüşlerini paylaşma imkanı sağlarken bazen de katıldığı programların kaydı niteliğindedir. Biz de son iki hafta içinde katıldığımız programları kısaca belirtmek istiyoruz.
2007 yılı Aralık ayının 10’unda benim de doktora tez danışmanım olan Sabahattin Zaim hocanın vefat yıldönümü olması sebebiyle anma programlarından ikisine katılma imkanımız oldu. İlki hocanın uzun yıllar görev yaptığı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ile İktisatçılar Derneği ortak programına katıldık. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. O. Bülent Zülfikar, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı ve hocanın öğrencisi Dr. İsrafil Kışla, İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Cüneyt Yengün ile İKDER başkanı Doç. Dr. Ebubekir Molla Mehmet oğlu katıldı. 13 Aralık günü İstanbul Üniversitesi’nin görkemli doktora salonunda yapılan toplantıya hocamızın ilk asistanı, değerli eski Tarım Bakanı hemşehrimiz Prof. Dr. Sami Güçlü Bey de katılmış ve hocamızla uzun süre beraber akademik çalışma yapmış, sonra siyasette görüşlerinden istifade etmiş birisi olarak hocanın toplum hayatına hazırlayan sebepler olarak ailesi, hocalarından gelen hassasiyeti, öğrencilik dönemindeki hatıralarından bahsetmiştir. Ama Sami Güçlü Bey hocamızın emanetine yeterince sahip çıkılamadığından şikayetini de dile getirmiştir. Oturumun moderatörü olan ve aynı kürsüde yıllarca hocayla çalışan ve hatıratını da nihayetine erdiren Prof. Dr. Sedat Murat kardeşimiz hocamızın hakkını ödeme gayretini dile getirmiştir. Biz de hocamızda İslam iktisadı alanında doktora tezi olarak İslam’da Ücret konusunu hazırlamamız, hocamızın katılım bankacılığında fiili çalışmaları, hatta Konya’daki holdingler konusundaki tavsiyelerini belediye başkanlığımız sırasındaki örnekleriyle dile getirme imkanı bulduk. Yine hocamızın daha genç asistanlarından Prof. Dr. Faruk Taşçı, hocamızın ahlakı, büyüklerinden aldığı duaları, hayatı ile söyledikleri arasında uyumu ve siyasi şuur aşılamasından bahsetmiştir. Hoca siyaset içinde olmamıştır, ama siyasi şuur vermiştir. Genç öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Kucur Hocanın bilimsel yönünü ele aldı. Hocam endüstriyel ilişkiler ve sosyal politika alanında hem teorik hem pratik büyük bir birikime sahipti.
Yine Sabahattin Zaim hocayla ilgili olarak Konya Öğretmen Akademisinin düzenlediği “Hocaların Hocası Prof. Dr. Sabahattin Zaim’in Eğitim anlayışı ve Öğrencilerine Tavsiyeler” adlı konuşmayı 15 Aralık’ta yaptık. Üniversite öğretim üyeliği ile öğretmenlik bazıları tarafından farklı görülür. Halbuki üniversite öğretim üyeliği bir nevi öğretmenliktir. Gerçi öğretim üyeliği için öğretmenlerin sahip olmaları gereken pedagojik formasyon dersleri zorunlu değildir. Bu tecrübe, usta-kalfa-çırak ilişkisi ile öğrenilmektedir. Sabahattin Hoca, bu anlamda iyi bir usta idi; hem kendi alanında uluslararası yeterlilikte bir araştırmacı, hem de uygulamanın içinde olan bir uzman… Ücretler, işsizlik, endüstri ilişkileri uzmanları hocanın öğrencileridir.
Sabahattin Zaim hocamızın Konya’ya karşı büyük bir sevgisi vardı, sonuçta İştipli ailesinin köklerinde Konya vardı. Hocamız ile Mevlana’yı ziyaret etmiştik, Çavuş’ta Memiş Efendiyi, Seydişehir’de Seyyid Harun Veliyi…
Aralık ayı Hazreti Mevlana’nın Şeb-i Arusu yani, Hakka vuslatının yıldönümü… Bu vesile ile 17’sinde Süleymaniye’de İSEDAV (İstanbul Edebiyat Vakfı)’da Hazreti Mevlana’nın İktisat Anlayışı konusunda bir konuşma yaptık. Bu çalışma, daha önce kitap halinde yayınlanmıştı. Mevlana, sadece dönen sufi olarak imaj oluşturmaktadır. Oysa arkasında derin bir edebiyat kadar, Selçuklu İslam Medeniyetinin birikimi vardır. “Harekette bereket vardır”.
Geçtiğimiz cumartesi günü de Mısır’da akademisyenlerin oluşturduğu Medeniyet Merkezi (al-Hadara Center) için Osmanlı Yükseköğretiminde iktisat dersleri: Mahmud Es’ad Seydişehri’nin İktisat Örneği konusunda zoomdan iki saatlik Arapça sunum imkanı bulduk. Hocalarımızdan aldığımız akademik terbiye gereği bu konuşma herhalde önceki çalışmalar sayılmazsa epeyce bir süre aldığını ailemiz ifade etti.
Bilgi önemli ama bilgiyi kişinin kendisi kadar ailesi, yaşadığı toplum ve insanlık için yapmalıdır. Güzel insan yetiştirmek maddi ve manevi yönleriyle ele almaya bağlıdır.