CHP’nin Özgür’ü bu defa diline İskilipli Atıf Hocayı doladı. Gevelese de ona hiç alakası olmadığı halde İngiliz yanlısı demek istiyor. İskilipli Atıf Hocadan bahsederken mutlaka İstiklal Mahkemelerinden bahsetmeliyiz. Çünkü hocayı o mahkeme astı. Bu mahkemeler gezici mahkemelerdi. Yargılayacağı kişi ya da kişiler hangi ilde ise oraya giderek güya görev yapardı. Üç hakim, bir savcı bir de cellattan oluşuyordu. Hakim ve savcıları genelde hukukçu değildi.
Mahkemeler Kurtuluş Savaşı yıllarında asker kaçaklarını yargılamak için TBMM tarafından kanunla kurulmuş mahkemelerdi. Zaman içinde kaçaklar yanında daha çok dindarları ve din adamlarını yargılayan mahkemelere dönüştü. İşte Atıf Hoca Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından güya yargılanıp asılan büyük bir İslam alimi idi. Peki suçu neydi? Şapka kanunu çıkmadan bir yıl önce yazdığı ‘Frenk Mukalitliği ve Şapka’ isimli gavur kıyafetleri giymenin bir Müslüman’a uygun düşmeyeceğini delilleri ile anlatan küçük bir risale… Suçu buymuş. Kanun ortada yok. Bir yıl sonra şapka giyimi ile ilgili bir kanun çıkacağını, kim bilebilir? Hiç kimse bilemez. Oysa hukukta, kanunda olmayan bir suçtan dolayı şahıslar yargılanamaz ve cezalandırılamaz. Bu husus ceza yargılamasının temel kuralıdır. Ama kim dinliyor? Güya yargılanıp hocaya idam cezası verilir. İdam edilir.
Bu arada Ankara İstiklal Mahkemesi hakimleri ile de meşhurdur. Bu mahkemeye üç Aliler divanı denmekteymiş. Başkan Kel Ali, üyeler Kılıç Ali ve Necip Ali… Tesadüf mü bilinmez, cellatları da Kara Ali… En acımasızı da bu mahkemeymiş. Hatta sanığın idamına, delillerin bilahire değerlendirilmesine diye, kararlar verdiği söylenir. Düşünebiliyor musunuz adamı idama gönderiyor ama delilsiz delilleri sonra değerlendireceğim, diyor. Böylesi hukuk garabeti bir karar…
Asker kökenli olan Kel Ali Atıf Hocanın asılacağı anda orada bulunur ve başına elleri ile bir şapka giydirerek dar ağacına gönderir. Hukuk tarihinde bir garabet olan bu mahkemeler çoğunluğu dindar vatandaş ve din adamı olan o kadar çok kişi asmış ki sayısı belli değil. Zira ilgili arşivler henüz açılamamıştır. Ancak ülke çapında beş yüz bin kişiye yakın olduğu dillendirilir. Sırf Konya Bozkır’da 5.500 kişi asıldığı söylenir. Ne yazık ki şapka kanunu hala yürürlükte ve bu kanuna göre de her Türk vatandaşı erkek başına şapka giymelidir. Ancak uyan var mı? Yok. Adliyelerde 31 yıl avukat olarak bulundum. Yargıtay ve Danıştay’da duruşmalara girdim. Bir tane şapkalı yargı mensubu göremedim. Ancak basit bir şikayette de savcılar istemese de işlem yapmak zorundadırlar. O zaman bu kanun kaldırılmalı değil mi?
Kaynak: Mustafa Kaplan
BİZİ SEVMENİZİN ÖNEMİ YOK. GÜVENİN YETER…