Konya AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Su sorununa analitik bir bakış

Dünyanın yüzde 75’i, vücudumuzun büyük bir kısmı sudan oluşuyor. Yaşamın devamı ve uygarlıklar için su hayati önem taşıyor. Türkiye bu noktada Fırat, Dicle, Kızılırmak, Sakarya gibi bir çırpıda aklımıza gelen nehirleriyle su kaynakları bakımından zengin bir ülke iken yıllar içerisinde başta küresel ısınma, bilinçsiz tarımsal sulama, sanayi atıklarının su kaynaklarına bırakılması gibi birçok olumsuzlukla birlikte su fakiri bir ülke konumuna gelmiş durumun da. Dünya genelinde de durum pek iç açıcı değil. Temiz su kaynakları her geçen gün azalırken başta içme suyu olmak üzere gündelik hayatta kullanacağımız su miktarı da giderek aşağı seviyelere doğru gelmekte.
Su sorununun merkezinde yer alan unsurlardan biri de yer altı su kaynaklarında yaşanan azalma. Yeraltı su kaynaklarının oluşumu, topografı dağılımı büyük ölçüde jeolojik yapı ile ilişkili iken su tasarrufu sadece toplumsal bir bilinçle değil jeolojik bir bakış açısıyla da doğrudan ilgili. Peki nedir bu yeraltı suları? Adından da anlaşılacağı gibi herkesin anlayacağı yalın bir tanımla yerin altında bulunan su yani toprak altında bulunan su denilebilir. Yer altı suları, yağmur ve kar sularının toprağın alt katmanlarına süzülerek kayaçların arasında birikmesiyle oluşur. Bu sular, genellikle akifer adı verilen gözenekli yer altı tabakalarında depolanır. Akiferler, içme suyu temininde ve tarımsal sulamada önemli rol oynar. Ancak bu suyun yenilenme süreci çok yavaştır; yer altı sularının yeniden dolması bazen yüzlerce yıl sürebilir.
Yeraltı suyunun oluşmasında bölgenin jeolojik yapısı çok önem arz etmektedir. Gözenekli ve suyu geçirgen bir kayaç yapısına sahip olan bölgelerde yeraltı suyu geniş Akifelerde birikirken Kireçtaşı gibi gözenekli kayaçlar, suyu kolayca emer ve geniş Akifeler oluşturur. Granit gibi geçirimsiz kayaçlar ise suyun geçişine izin vermez, bu nedenle bu tür bölgelerde yer altı suyu sınırlıdır. Kayaçların yapısı harici fay hatları, çatlak sistemleri ve volkanik kayaçlar da suyun yer altındaki hareketini etkileyen unsurlardır. Bu nedenle su politikaları geliştirilirken, bölgesel jeolojik haritaların ve hidrojeolojik etütlerin dikkate alınması büyük önem taşır.
Konya’ya bakıldığında ise Konya kurak iklimde yer alan yeraltı suyu bakımından görece fakir bir bölge olarak bilinmektedir. Son dönemde yetkililer tarafından gerçekleştirilen açıklamalarda Konya’da gelecek döneme ilişkin su sorunun ortaya çık açıklamalar arda ardına gelirken vatandaşlar su kullanımı ve su tasarrufu konusunda dikkatli olunması konusunda uyarılıyor. Yeraltı su seviyesinde yaşanan değişmeler hayatı doğrudan etkilerken, insan eliyle yapılan uygulamalardan da doğrudan etkilenmektedir. Özellikle bilinçsiz ve vahşi sulama dediğimiz aşırı sulama ile zarar gören yeraltı suları hızla toprağın derinliklerine çekilirken Türkiye gibi yarı kurak iklimine sahip bir bölgede ortaya çıkan bu durum başta tarımın geleceği olmak üzere içecek su ihtiyacı konusunda endişelerin çıkmasına neden olmaktadır. Son günlerde kamuoyunda gördüğümüz orman yangınlarının her ne kadar su ile ilgisinin olmadığı düşünülse de aşırı kuraklık ve nem eksikliği nedeniyle bu yangınların çıkmasında ikincil üçüncü rol oynadı unutulmamalıdır. Bizlere düşen başta su kaynaklarımızı korumak için su tasarrufu bilincini geliştirmektir.

Kaynak: Evren Atcı

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İBRAHİM ANLAŞMALARI

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0