Bayramlar… Kimimiz için çocukluk hatıralarının capcanlı kalıntıları, kimimiz için bir araya gelme vesilesi, kimimiz içinse sadece takvimde işaretli günler.. Özellikle Kurban Bayramı, sadece kesilen kurban etleriyle değil, aynı zamanda derin manalarıyla, toplumsal yansımalarıyla ve bireysel ruh hallerimizle günümüz insanına farklı açılardan bakma fırsatı sunuyor..
Modern çağın hızlı temposu, dijitalleşme ve bireyselleşme eğilimi, bayramların sosyolojik yapısını şüphesiz dönüştürdü. Eskiden mahallelerin şenlendiği, kapıların ardına kadar açık olduğu, komşuluk ilişkilerinin zirve yaptığı bayramlar, yerini daha çok çekirdek aile buluşmalarına bıraktı. Akraba ziyaretleri azalırken, sosyal medya üzerinden gönderilen mesajlar, bayram kavramının formunu değiştirdi.. Bu durum, bir yandan pratik kolaylıklar sunsa da, diğer yandan toplumsal bağların zayıflamasına, bireylerin yalnızlaşmasına yol açabiliyor. .
Çocuklar için bayram harçlıkları, şekerler ve bayramlık kıyafetler hala cazibesini korusa da, o eski coşkulu kalabalıklar ve kendiliğinden gelişen etkileşimler giderek seyrekleşti. Ancak bu değişim, bayramların tamamen işlevsizleştiği anlamına gelmez. Tam tersine, bu dönemsel duraksamalar, modern hayatın getirdiği koşuşturmacaya kısa bir mola vererek, aile büyükleriyle, akrabalarla yeniden bağ kurma, geçmişi yad etme ve aidiyet duygusunu tazelemeye hala önemli bir zemin hazırlar..
Kurban, Hz. İbrahim’in teslimiyetinin sembolü olmanın ötesinde, Allah’a yakınlaşma, şükretme ve paylaşma iradesinin en somut tezahürüdür. Kesilen kurban, sadece bir et parçası değil, aynı zamanda nefsin terbiye edilmesi, israftan kaçınma ve ihtiyaç sahiplerini gözetme bilincinin bir yansımasıdır. Bu, toplumun daha kırılgan kesimleriyle empati kurma, onlara yardım eli uzatma ve toplumsal adaleti pekiştirme adına eşsiz bir fırsattır. Özellikle “sağanak sağanak yağan rahmetin, merhametin, bereketin ve ikramların” bu günlerde daha bir anlam kazanması, Kurban Bayramı’nın ilahi lütfun ne denli yüce olduğunu bizlere hatırlatır. .
Bayramlar, rutinlerin dışına çıkarak zihinsel bir ferahlama sağlar. İş stresinden, günlük kaygılardan uzaklaşma, sevdikleriyle bir araya gelme, kahkahalar atma, bayram ziyaretleri yapma gibi aktiviteler, ruh sağlığına olumlu katkılarda bulunur. Bu süreçte yaşanan manevi doyum, bireylerin iç huzurunu artırır, şükür duygusunu pekiştirir ve hayata karşı daha pozitif bir bakış açısı kazanmalarına yardımcı olur. Kurban kesmek ve etini dağıtmak eylemi, kişiye bir amaç duygusu verir ve kendini faydalı hissetmesini sağlar. Bu durum, depresyon ve anksiyete gibi modern çağın yaygın rahatsızlıklarına karşı doğal bir panzehir görevi görebilir.
Bu bayramda, sadece kurban kesip et dağıtmakla kalmayalım, aynı zamanda kalplerimizi de açalım. Sağanak sağanak yağan rahmetin kıymetini bilelim, birbirimizle daha fazla paylaşalım ve Rabbimizden istemenin ne kadar yüce bir eylem olduğunu yeniden idrak edelim. Unutmayalım ki, gerçek bayram, sadece bedenlerimizin değil, ruhlarımızın da coştuğu, gönüllerin birleştiği andır. . Rabb’im Kurban Bayramı’nı hakkıyla ihya ve idrak edenlerden eylesin.. Mutlu bayramlar diliyorum..
Kaynak: yenimeram.com.tr
BAYRAMIN BEKLEYENLERİ