Konya AÇIK 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

BİR ÖMÜR

Ne söylesem ki harabım, ne eylesem ki harap… Şair “bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu” der. Bir neslin serencamıdır belki dile getirmek istediği.
Zahiren mamur, hatta şatafat içinde görünen bir hayata rağmen; gönül kırık ise hanümanların haraba dönüşmesi kaçınılmazdır. Gönül kaç dolarla(!) çalışır, kaç gram som altın gönül almaya kafidir bilen varsa beri gelsin.
Kifayetsiz muhterislerin gönül almaktan anladıkları olsa olsa “tüccar kafa”sıyla olur ki, Allah nasip etmeye…
Yaşamak bir imkansa “mekan” en gerekli olan şeydir. Adam gibi yaşamak, mamur bir mekan da mümkün olabilir.
Oysa mekanı mekan yapan bizatihi gönül eri insandır. Ara ki bulasın.
Gönül dili “hal” üzeredir. Sessiz/kelimesiz bir iletişimdir bir bakıma. O nedenle “hal” den anlayan aşk ehlinin işidir. Yar ile ağyar arasında olması mümkün değildir. Yar ile yaran arasındadır.
Yar ile yaran arasına ağyarın girmesi imkansızdır.
“Hal” dilinin kodunu, şifresini çözecek bir cihaz icat edilemedi, edilemez. Hiçbir cihaz o iletişimi dinleyemez asla kaydedemez.
Çünkü o bu dünyanın dili değildir.
Hal dilinin kodunu, şifresini çözecek cihaz icat edilemedi/ edilemez dedik ya; o halde “hal”den anlamak kemalat işidir. Kamil kişinin harcıdır. Arzulanan bir mertebedir. Yar ile yaran arasında böyle bir mertebe aranır. Olmalıdır.
Anadolu irfanı “halimden anlamaz ben o yari neyleyim” der ki tam yerine denk düşmekte.
“Hal” den anlamayan “yar” ise vay bana vaylar bana.
Oysa “yarin” yanağıdır dünyada paylaşılamayacak tek şey. Bu denli kıymeti haiz biri “hal”den anlamaz ise ızdırabın büyüklüğünü varın siz hesap edin.
Yaşamak, mekan, gönül, yar, ağyar deyip dururken düşünüyorum. Hayatı anlamak için bir ömür yetmiyor belki de…
Ne çare ki bir ömür den başka sermaye yok.
Halimi arz etmek için son sözüm.
Ney söylesem ki harabım, ne eylesem ki harap…
MARUZAT. Yazılara ara vermek durumundayım. Bir köşe tahsis ettiği için YENİMERAM’a, benim gibi birine katlandığınız için sizlere teşekkür ederim. Sürç-ü lisanım affola. Allah encamımızı hayreyleye…

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TARIMDA “YAŞ” ALARMI

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0