Her gelen yeni haberle kalbimizin acıdığı kahrımızın arttığı ancak elden bir şeyin gelmediği Gazze’de soykırımcı katil topluluk İsrail’in katliamları devam ediyor.
Her ne kadar protestolar lanetlemeler devam etse de bu sadece kendi özümüze ‘bir şeyler yaptım’ diyebilmekten öte gitmiyor.
Ülkeler devletler kurum kuruluşlar kim ne derse desin ne yaparsa yapsın katil soykırımcı İsrail’e engel olmaya yetmiyor.
Neredeyse her yazımda vurgulayarak altını çizdiğim Gazze’nin yok oluşu her şeyden önce İNSAN olarak yüreğimin en büyük acısı olarak yanmaya devam ediyor.
Huzur, mutluluk, insanca yaşam eğitim vs vs ne derseniz deyin Gazze artık bu cümlelerden çok çok uzakta. Geçtiğimiz hafta ailesi Gazze’de katledilen kendisi de bir şekilde tedavi için Türkiye’ye gelen bir kardeşimizin anlattıklarını duydukça yaşadığımız şu hayatın ne kadar lüks olduğunu daha iyi gördüm.
“Huzur, mutluluk ancak bizler için şehadettir” diyen ve bu cümlelerin şehadetle anlam kazandığını bizlere hatırlatan kardeşimizin sözleri birilerinin klasik insanca yaşam için çaba sarf edilmesine ithafen söylenmiş gibi oldu. Yani insanlığın Gazze’ye üzülmesinden çok kendisine üzülmesi gerektiğini hatırlatmış oldu.
Gazze’de bombayla yok olan hayatlar kadar bombaların yok edemediği hayatların da olduğunu görmek bilmek bunun ötesinde bombayla yok olmayan hayatların da açlıkla yok edilmeye çalışıldığını anlamak gerekiyor.
Bugün belki Gazze için fiziki bir müdahale veya olumlu sonuca yönelik bir etkimiz olmayabilir ancak Gazze’nin kendi insanlığımıza kendi hayatımıza ve sahip olduğumuz değerleri idrak edip ona göre şekillendirmemize büyük katkısı oluyor. Yani biz zulmü bitirmek yerine zulmün yerinden bizlere mesajlar verilmiş oluyor.
Bir millet yok oluyor ve bu yok oluşa onca yaşanana karşın asla dirayetlerinden dik duruşlarından ödün verilmiyor.
Bakın soykırımcı İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda son 24 saatte 19 kişi şehit olurken, 81 kişi de yaralanıyor. Yapılan bu son saldırılarla birlikte can kaybı toplamda 52 bin 829’a çıkmış oluyor.
Zaten katil soykırımcı lanet İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 2 bin 720 Filistinlinin şehit olduğu, 7 bin 513 kişinin de yaralandığı duyurulmuştu. Dolayısıyla bebek katili İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda şehit olanların sayısının 52 bin 829’a, yaralıların sayısının da 119 bin 554’e yükseldiği aktarılıyor.
Bunlar hastanelere gelen ya da yakınının ulaştığı şehitlerin rakamları, birde yerle bir edilen Gazze’de enkaz altından çıkartılamayanları düşünün. Sonuçta BM yetkililerinde birçok raporunda Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ on binlerce ceset olduğu belirtiliyor.
Yani kaybını arayacak bir yakını bile kalmayanların varlığını düşünün, bırakın aileden birkaç kişiyi ailenin tümünün bir saldırıda şehit olduğunu düşünün, ardınızı kimsenin arayamayacağını. Zaten enkazlar hala aynı şekilde duruyor. Bırakın durmasını üzerine yeni enkazlar geliyor. Durum böyle olunca da o açıklanan 52 bin rakamının çok daha fazla rakamla çarpılması gerektiği ortaya çıkıyor.
Kısaca Dünyanın en büyük şehitliğinin adı Gazze’dir. Kefensiz, mezarsız ve bilinmezlerin doldurduğu şehitliktir Gazze.
Çanakkale’ye gidenlerin yaşadığı o duygu yoğunluğunun yüzbinlerce kat fazlasının yaşandığını idrak edin ve öyle düşünün Gazze’yi. Allah Gazze’de ve Dünyanın her yerinde zulüm gören kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Ve Allah bizleri de onlara el uzatıp tutamadığımız için Affetsin.
Kaynak: yenimeram.com.tr
Saman Alevi Gibiyiz. Bir Parlayıp Bir Sönüyoruz…