Kadir Şeker Davası

Geçen sene şubat ayında tüm Türkiye bir olay ile sarsıldı. Bizler için vicdanları sorgulatan, yaralayıcı bir olay oldu. Olayı bilmeyenimiz yok kadar azdır ama yine de kısaca bir değineceğim.

Konya’da dershaneden dönen Kadir Şeker bir çiftin kavgasına denk geliyor. Sokaklara kadar taşan kavgaya Kadir de müdahil oluyor ve işler o noktada daha da büyüyor. En başta sevgilisi Ayşe Dırla’ya şiddet uygulayan Özgür Duran bu sefer de Kadir’e saldırarak yumruklamaya başlıyor. Ardından ise Kadir cebinden çıkardığı çakı ile Özgür Duran’ı bıçaklıyor.

Bizler bu olayın cinayet mi yoksa kaza mı olduğunu bir yıldır vicdanımızla sorguluyoruz. Karşı taraf olayın cinayet olduğunu söylerken, kadın dernekleri ve Kadir’in sevenleri bu olayın bir nefsi müdafaa olduğunu savunuyor.

Bir yıldır süren dava sonucunda mahkeme Kadir için 12,5 yıl hapis cezası verdi ve tartışmalar yeniden alevlendi.

Peki tek bir davadan yola çıkılarak ülkemize bir dönüp baksak neler söylerdik?

Adalet sistemimiz nasıl işliyor? Kadın cinayetleri neden durmuyor? Aile kavramı nasıl bir dejenerasyon içerisinde?

Tek bir olay üzerinden bu soruların hepsine cevap verilebilir de maalesef konuşması gerekenler ortada yok!

Kadir Şeker eğer mahkeme sonucu kesinleşirse 12,5 yılını 4 duvar arasında belki de muhtaç bir insana yardım etmenin pişmanlığı ile geçirecek. Kendisi ne kadar da “yine olsa yine yaparım” diyecek kadar koca gönüllü olsa da, sorun sende değil be Kadir! Sorun seni, kadınları ve çocukları koruyamayan sistemin bitmişliğidir!

Eğer bir ülkede insanlar adaleti Müge Anlı’dan, yardımı Haluk Levent’ten bekliyorsa, herkes şapkasını önüne koysun ve tekrar tekrar düşünsün.

Kadınını cinayetlerden, çocuğunu sapıklardan, hayvanını zalimlerden, gençlerini ise umutsuzluktan koruyamayan bir ülke, ne para ile ne de sanayi ile büyüyebilir. Alt yapısı hazırlanmamış bir büyüme ancak bir kumdan piramide benzer, küçük bir dahi onu rüzgar yıkmaya yeter!

Sorunlarımızı konuşacak kadar basiretli, çözecek kadar akil millet olmak dileği ile…

Sevgi ve saygı ile…