Konya AÇIK 28°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Doğa ve İnsanoğlu

Doğa ve İnsanoğlu-M. Habib MUTLU- Yeni Meram Gazetesi

Günümüz dünyasında artık çoğu şey değişti ve değişiyor. En büyük değişim yaşanılan konu ise mekanlarımız oldu. Vakit geçirdiğimiz, barındığımız, çalıştığımız yerler… Şimdilerde hepsi çok farklı! İnsanlar vakitlerini kapalı AVM’ler de geçirmeyi seçiyor. Barınak olarak kullanılan konutlar ise üst üste bindirilmiş mahallelerden öteye geçemedi ve geçemeyecek gibi de görünüyor. Vakit geçirilip rahatlama mekanları olan parklar ise yapay bir yeşillik topluluğu. Peki yeni yaşam şartlarına insanların biyolojisi ve psikoloji uyum sağladı mı? Üç beş kelime ile açıklanamayacak kadar derin ve ince bir konu. Ben ise sizlere sadece sorular sormakla yetineceğim. Her keşfin başlangıcı kafada yanan bir soru işaretidir. Öyle değil mi? İnsanoğlu doğanın bir parçası olarak doğdu fakat o doğduğu anayı reddetmeyi seçti. Ayrılmaz parçası olan bitkileri, hayvanları yok saydı, eskitti ve sonunda da bitirecek gibi görünüyor. Artık çevreyle olan ilişkimiz, nefes alışverişimiz, komşularımız ve hareket alanımız eskiyle kıyaslanamayacak kadar kötü durumda. Nefes alamıyor, hareket edemiyor, 20 metre sonrasını dahi göremiyoruz. Makineleşmiş, yorgun ve katı insanoğlu! Değişimin getirdikleri sadece ve sadece bunlardır. Korona süreci bizlere neyi hatırlattı? O sonsuza kadar içinde yaşarız dediğimiz korumalı, klimalı, boyalı cilalı toplu konutlarla niye barışamadık? Herkes “ev dediğin bahçeli olacak” gibi laflar etmeye başlar oldu. Bizlere mahpus hayatı yaşatan şey neydi? Galiba bunu gözle göremediğimiz küçük bir virüs parçası becerdi. Becerdi diyorum çünkü insanoğlunun toplu konutlara, AVM’lere olan aşkı hiç azalmadan devam ediyordu. Küçücük bir virüs ise insanoğlunu sert bir tokat ile kapalı mekanlara itti ve “haydi o çok sevdikleriniz ile baş başa kalın” deyiverdi. Yalnız ve betonlar arasında kalan insanoğlu ise çabuk pes etti. Daha ilk haftalarda çoğu kişi daraldık, bunaldık demeye başlamıştı bile. Unutulan ama özünde olan doğa kendini tekrar hatırlatmışa benziyordu. Şimdi sizlere soruyorum. Bu dönemde yaşadıklarımız bir gözden geçirelim ve kendimize soralım. Nefes alabiliyor muyuz? Hareket alanımız hapishane koğuşlarından çok mu farklı? Bir toprak parçası, güneş ve hava… İnsanoğlunun sonsuz ihtiyacı… Şimdi bir düşünmek lazım geliyor. Senelerdir severek kaldığımız o evler neden bizleri boğdu? Her hafta sonu oturduğumuz parklar, bahçeler neden bizlere yetmedi? Hayat ne garip bir duygu deryası değil mi? Son hız akan nehirde savrulup giden insanoğlu… Akan nehirde durup da şöyle derin bir nefes alamamışız ki bu evler, AVM’ler bizlere cennet olmuş. Klimalar ile oksijen alıyoruz sanmışız da nefesimiz daralmış, sitelerin içinde ki 3-5 ağacı doğa bilmişiz de ömrümüz kısalmış. Yazık ki kendine verilen yaşamını anlamlandıramayan akla ve kalbe! Yazık ki yapay olan ile aslını tatmaya çalışan dile ve gözlere! Yazık bunca güzel sesi duymayı unutmuş kulaklara…

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ne kadar insan namaz kılabilecek?

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0