KONJONKTÜRÜN TÜRKÜSÜ!

Konjonktür seçim meydanlarını dolaşmaya başladı. Merkez, merkez ilçeler ve bir uçtan bir uca 28 ilçeyi dolaşmasını oy verme işleminin sürdüğü son saate, son dakikaya kadar sürdürecek.

Konjonktür, her seçimin kaderine direkt etki eden görünmez bir faktör.

Fısıltı gibi.

Havadis gibi.

Bir anda geliveren destek gibi.

Bir adayın etrafında toplanmanın daha iyi olacağı fikri gibi.

Galip sanılanın mağlup, kaybettim diyene kalk yürü diye gelen cesaret, zerrece şans verilmeyen bir adaya aralardan sıyrılma imkanı veren ilginç bir argüman.

Akıl çelen…

Gönül çelen…

İkna eden…

İkna oldum diyeni vazgeçiren…

Gemileri yaktıran…

Yolumdan dönmem diyeni yolundan çeviren, suyun mecrasını değiştiren…

Umulmadık bir isme baht yolunu açan…

En son gecede kitlelere fikir değiştirten…

Mahalli seçimlerin iş bitireni, sonuç getireni, en kritik sanılan bir seçimde fark yaratanı, fark attıranı hep o.

Konjonktür bugünlerde en çok siyasilere lazım! Kimine göre şifa, kimine göre ilaç, hatta iyi olacak hastanın ayağına gelen Hekim gibi.

Dost deseniz değil, arkadaşlık yapılabilecek bir nesne hiç değil.

Cıva gibi derler ya, elle filan tutulmaz, elde edilmez!

Konjonktüre hatır gönül sökmez! Gel diyene, çağırana gitmez. Kimselere söz vermez. Kafasına göre mi takılır?

Bir ihtimal öyle…

Kimden yana olacak meselesi ona kalmış bir şey!

Kim konjonktür bizden yana dese, konjonktürü o söz sonrasında mumla arasanız bulamazsınız.

Bir anlamda çorbanın tuzu, biberi, onsuz olması, yapılması mümkün değil.

Onun için siyasetin rengi de diyen var, adı da, tadı da…

*****

Her seçimde adaylardan birine vuran piyango gibidir konjonktür.

Bazen nasıl kazandığını anlayamaz, nasıl bu sandıktan çıktım diye kendisi bile şaşırır aday!

Bütün çetrefilli seçimlerin galibini tayin eden, aralardan sıyrılmasını sağlayandır konjonktür.

Kimin yanında, kimin kolunda, kimin yolunda bilemezsiniz.

Rahmetli Orhan Veli’nin, “ Beni bu havalar mahvetti” dediği gibi, beni son anda konjonktür mahvetti az bir farkla seçim kaybettim diyenleri dinleyenlerimiz çok olmuştur.

Mevcut hal, ahval , vaziyet, hava, atmosfer, esen ters rüzgarlar, kırılganlıklar, buraya kadar demelerin toplamıdır konjonktür diyenleri hiç duymadınız mı?

Benim işim garanti diyenlerle gün gelir dalga geçer, iyi niyetliyi, samimi olanı belli etmeden kayırır, dağlardan tepelerden aşırır.

Arkamda sıradağlar, yıkılmaz kaleler var diye konuşup ayakları yere basmayanları, en son gecede, sandığa doğru atılan adımlar sırasında sandıktan çıkamayacak hale getirir.

Konjonktür,  kendini galip olarak ilan edenlerin erkenden havalı havalı konuşmalarına vurgundur.

Ketum olmayanları, atanları-tutanları, mangalda kül bırakmayanları pek bir sever!

Dereyi görmeden paçalarını sıvayanların, benim Başkanlığım çantada keklik diyenlerin etrafında dönmeye başlar.

O döndükçe, adayın da başı döner….

Hele ortalık isli-sisli ve pusluysa…

Oy verecek olanların kafası iyice karışıksa…

Yelle vurur yıkar, selle vurur atar bir köşeye…

Adayın etrafında kim varsa, kimler toplanmışsa dağıtır.

Adaylar arasından seçtiğinin etrafına da, küsleri-dargınları, bir araya gelemeyecekleri uzlaştırır, barıştırır toplar geçer.

Bizden başka bir yere gidemezler diyenlerin kendi hanesine garanti diye yazdıklarını, bak nasıl gidiyorlar dercesine koparır geçer, ben gemileri yaktım, geri filan dönmem diyenleri, yollardan geri döndürür.

Konjonktür yeter ki, siyasete müdahil olsun, müdahale etsin.

*****

Konya seçmeni, bildik bileli hiç kararsız olmadı. Kararsızım diyenlerin kararsızlığı ise,  geçiştirmek için, ser verip sır vermemek için, rengini belli etmemek için adeta bir maske gibi oldu hep.

Konya seçmeninin vereceği oy,  nereye gidecek, kime kırıldı, kimlere kızgın, imalı sözlerle nereye mesaj veriyor, neden kırılgan cümleler kuruyor, bütün bunları bilmezseniz, ortalığı güllük gülistan sanabilirsiniz!

2019 seçimleri çok bulutlu bir havada seçime start verdi. İşte bunun içindir ki, Konya seçmeninin mavi boncuk dağıtan hali , ahvali yok. Yüzler ve kafalar karışık.

Aynen konjonktür gibi Konya seçmeni.

Partileri konuşanlar, bugün adayların kimler olduğunu konuşuyorlar.

Şöyle meydanlarda, kürsülerde seçmenin gönlüne, bam teline hitap eden birileri çıkarsa seyreyleyin gümbürtüyü.

Konjonktür bu seçimlerde,  aldı sazı eline türkü söylüyor.

Çarşı’da, pazarda, sokakta, kahvede, meydanda, salonda, caddede, dükkanlarda dinlediklerinden , şahit olduklarından türküler yakıyor.

Sahi, bu türküleri kim duydu, kim farkında?

Biz yine de soralım…

Konjonktürün türküsünü duyuyor musunuz?