Yeni askerlik sisteminde şişirme erler düştü

Bu hafta da yoğun bir gündemle kapattık ülkeyi. Bu hafta da epey başımız ağrıdı, içimiz sızladı. Canice katledilen bebeklere mi üzülelim, adalet sistemine mi yanalım, edep haya kalmamış, ardamarları çatlamış kirli zihniyetlerin çoğalmasına mı ağlayalım? Tamamen ülkeyi terketmek çözüm mü? Zira ülke çamura saplandı batmaya devam etmesi aydınlığa çıkmasından daha kolay. Ülkeyi hemen ardımızdan doldurmakta çekinmeyecekler. Çoğalacaklar. Hiçbir iyiliği haketmiyoruz. Gülen yüzleri iyi kalpleri haketmiyoruz. Rezalet üstüne rezalet. Her gün mide bulandıran gündem, tüm yaşama sevincimizi sıfırlıyor. Gündemde değinmek istediğim; reform diye nitelendirilen yeni askerlik sisteminin görüşülmesinin ertelenmesine verilen tepkiler. Vatan kime emanet? Kimler bizi ayakta tutan? Yeni askerlik sisteminin ertelenmesine ağlayan erler mi? Nişanlısının, ailesinin, sevgilisinin gözü yolda diye bu olayı dramatize ederek vatani görevden sıyrılmak isteyen annesinin nazlı kuzuları mı bizleri koruyacak? Sistem oysa ki kabul edildi yalnızca yasalaşması için bayramın geçmesi beklenecek. Ve o gurur duymamız gereken erler, mızmızlanmaya başladı. Sosyal medyada klavye delikanlılığı yapıp devlete hakaretlerde bulundular. Bunu yapanlar vatanı korumakla yükümlü askerlerimiz. Yazık. Namus ve şerefleri üzerine yemin ederek girdikleri askerlikten, bedelliye çevirip üstüne kurtulamadıkları için bahaneleri olan ana, bacı, evlat sıfatlarının ardına sığınarak sızlanmaktalar. Asla hak vermiyorum. Aşırı istisnai durumları olmadığı sürece yalnızca eve dönmek isteyen anne kuzularına saygı duymak istemiyorum. Bedelli hakkından sadece çok geçerli sebebi olanlar yararlanmalıydı. Çok özür diliyorum Çanakkale'de askerlerimizin yazdığı destanı hatırlayın. Onların da aileleri, sevdikleri vardı. Her şeyi göze aldılar. Cesaret vardı, vatan aşkı vardı, istikrar, disiplin vardı. Ruhları şad olsun şehit atalarımızın  ve her geçen gün şehitlik rütbesi kazanan neferlerimizin yanında şu yakarış düpedüz saygısızlıktır. Şehit olmak bir koşul da değil, aslanlar gibi, şikayet etmeden vazifesini hakkıyla yerine getirmek de üstün bir mertebedir. Sabah erken kalkıp eğitim görmeyi kendilerine fazla gören zihniyetin her türlü sosyal medyayı rahat rahat kullanabilmesi ironisini tartışalım. Yaptıkları şeyin askerlik olduğunu düşünen zayıf halkalarımız paylaştıkları fotoğrafların altına vatani görevi yerine getirdiklerine dair şişirme ardı boş sözler yazarak, kendilerini kandırmaktalar. Aile kuracaklar birgün, saygı ve gurur duyamayacakları adamlarla evlenen kızlarımız aynı şekilde evlatlar yetiştirecek. Ülkemizin böyle zayıflamasına karşın tek umudum rütbenin hakkını veren yiğitlerdir. Aldıkları nefes helal olsun. Vatanına devletine saygılı, onurlu bir evlattan başka ne isteriz. Onlara ve güçlerine ihtiyacımız var. Boş insanlar istemeyiz. Ağır mı oldu, olsun. Vatan sağ olsun.