VİRÜS/KORKUNUN EGEMENLİĞİ-2

Coronovirus bütün dünyada bir numaralı gündem olmaya devam ediyor. Hatta etkisini daha da artırıyor. Medyanın olayları haberlestirme yöntemi hayli ilginç. Korkuyu dehşete dönüştürmek üzere kurgulanmış. Normal şartlarda yüz olay olsa, bunların ortalama doksan yedisi olumlu sonuçlansa, çok şükür ucuz atlatıldı şeklinde haber yapılır. Corona virüsü haberleri tam tersi bir yol izliyor. Elbette bunun makul izahı vardır. Umuyorum. En makul izah, virüsün yayılma hızı ve vaka sayısında patlama olması halinde sağlık sisteminin cevap veremeyecek olması, yani sistemin çökme tehlikesidir. Anlaşılabilir. Devam eden sürecin geçici ve kalıcı etkileri olacağı muhakkak. Tahminlerimi paylaşmak istiyorum. Kalıcı olacağını varsaydigim etkileri sıralayabilirim. Virüsün daha ziyade yaşlı insanlarda etkili olduğu sürekli vurgulanıyor. Bu nesiller arası kopukluğu derinleştiren bir işlev görecektir. Zaten problemli olan bir alan. Bunun devam etmesi kalıcı bir etki üretebilir. Salgının küresel düzeyde seyretmesi insanların dünya algısında kalıcı etkiler meydana getirebilir. Bir tür küresel duyarlılık hâli. Buna bağlı olarak benim küresel bencillik diye adlandırmaya çalıştığım yeni bir benlik bilinci ortaya çıkabilir. Yani "diğerleri ile ilgileniyorum çünkü benim sağlığım önemli." Virüs, tartışılmaz bir şekilde modern ulus devletlerin vazgeçilmez olduğunu ortaya koydu. Küreselleşme çöpe gitti. Herkes dört elle kendi ulus devletine sahip çıkıyor. Bundan sonra hiç kimse devletini hiç bir küresel oluşuma feda etmeyecektir. Bunun ilk işareti Avrupa da görülebilir. Avrupa Birliği önemini büyük ölçüde yitirmiştir. Yerini net bir şekilde percinlemis olan modern ulus devletler vatandaşlarını 7/24 gözetim altında tutabilmek için harika bir fırsat yakalamış oluyorlar. Bundan sonra mikroçip benzeri takip cihazları insanların hayatının bir parçası haline gelecektir. Toplum sağlığı gerekçesi karşı konulmaz bir gerekçe olarak kullanılacaktır. ABD nin küresel misyonu resmen ve fiilen bitmiştir. Amerika tam bir ulus devlet moduna girmiştir. Bu durum yakın gelecekte sarsıcı sonuçlar üretmeye adaydır. Küreselleşme taraftarlarının kaybettiğini düşünüyorum. Bunu yukarıda yazdım. Peki bunca birikim ve imkana sahip bu adamlar ne yapacak, boş durmaları beklenemez. Öngörüm şudur. Modern ulus devletler kesin olarak hâkimiyet kurdu ise bundan sonra hedef devletleri ele geçirmek olacaktır. Bunu zaten yapıyorlar dediğinizi duyar gibiyim. Bu defa küresel üst organizasyonlar yoluyla değil yerel siyaset üzerinden bunu yapmak isteyecekler. Yani yerel siyasi oluşumlar eskiye göre çok daha fazla küresel ilgi ve etki altında olacak demektir. Akıl sahipleri korkunun egemenliğine karşı dikkatli olmalıdırlar. Aklını kullanmayan topluma Allah gökten pislik yağdırır.