TOGG

27 Aralık Cuma günü Türkiye'nin ilk yerli otomobilinin tanıtımı vardı. Prototipi İtalya' da üretilen elektirikli TOGG otomobil sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yerli ve yabancı basına tanıtıldı. SUV ve otomobil olarak 5 farklı konseptte çıkartılan yerli “inci”miz tüm dünyada ve ülkemizde büyük beğeni topladı. Kimi otomobilin yakıt ekonomisini, kimi modern çizgilerini, kimi kurt bakışını, kimi bıyıklarını ön plana çıkartarak sevdi ve beğendi. Kendine göre bir aidiyet oluşturdu. Yabancı basında bazıları övgüyle bahsederken, bazıları da “Tesla” otomobil fabrikasına rakip gösterdi. Ama yurt dışındaki algıda beğenmekle birlikte bir kıskançlık da vardı. Sanki 'Türkiye nasıl böyle bir projeye imza atar' diyorlar gibiydi. Oysa Türkiye bu işleri yeni yapmıyordu ki. Yadsınacak bir durum yok. Bazı dış güçler istemese de bu ülke İHA' sını SİHA'sını, Hürkuş'unu, askeri zırhlısını mühimmatını yaptı ve yapacak. Tankını da topunu da uçağını da yapmalı ve yapacak. Zira tarihteki yükümlülüğü ve coğrafi konumu da bunu gerektiriyor. Yerli otomobil ile ilgili yurt içindeki söylemleri de değerlendirmekte de fayda var. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun yeni bir beyanatı maalesef yok. Yerli otomobil ile ilgili sadece 22 Mart 2019' daki ifadelerinde kısaca “ Otomobil üretiyoruz dediler. Hani nerede? Milleti kandırmak için... Nerede?” ifadelerini kullandı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun iktidar olmak gibi bir derdi yok maalesef. İyi güzeli alkışlamamak, kabullenmemek geleneği rahmetli İsmet İnönü'den gelmekte. Muhalefet güzel bir şey yapılsa da desteklemez. Bu tür muhalefet kavramı eskilerde kaldı. Bugünkü muhalefette kendi partisine mensup olan İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının söylemlerinden ders almalı! Başkanlar elektirikli araç alımı ve kullanımı noktasında en büyük desteği vereceklerini bizzat vurguladılar. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de yerli ve milli otomobil üretimi ile ilgili desteklerini iletmekle birlikte kullanımının yaygınlaştırılması için uğraş verilmesi gerekliliğini vurguladılar. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bir eleştiride bulundu ve 'Yerli diyoruz ama İtalyanlara yaptırıyoruz' imasında bulundu. Halbuki bu yapılan araç bir prototip araç, bir numune otomobil. Hedef tabii ki tamamının yerli ve milli olması. Ancak Sayın Karamollaoğlu bir süredir sayın Kılıçdaroğlu ile fazlaca teşrik-i mesaide bulunuyor. Kurucu lideri rahmetli Necmettin Erbakan'nın pancar motoru için vermiş olduğu uğraşları unutmakta. “Çarşı her şeye karşı” mantığı ile yüksek hızlı trene karşı oluyor. Kanal İstanbul ile ilgili 'Harcanan para haramdır' fetvasını veriyor. Yerli otomobil ile ilgili yapıcı bir tutum sergilense zaten yadırganırdı! Bir benzer eleştirel yaklaşımı da HDP sergiledi. Eş Genel Başkan Sayın Sezai Temelli “Pilli araba yapmışlar. Motoru zaten yok. Kafayı da yerli ve milliye takmışlar” dedi. Bu yerli ve milli kavramı Acem, Avrupa, Amerika ya da diğer ülkelerin emperyalist yaklaşımlarından daha mı kötü? Yeni fabrika ile birlikte 4 bin 350 civarında yeni eleman işe yerleştirilecek. Çalıştırılacak olan insanımız Türkiye'nin bütün illerinden gelen vatandaşlarımız olmayacak mı? Ülke kaynaklarının hem de döviz olarak yurtdışına aktarılmasında HDP'nin menfaati nedir? Şunu vurgulamakta fayda var. Türkiye bu elektrikli aracın sunumu ile prestij kazanmıştır. Dostlarımızı sevindirirken Türkiye aleyhtarlarını da ürkütmüştür. Burada yapılacak olan güzel ve hayırlı hizmetleri de kim yaparsa yapsın, yapanın yanında yer almak, ona destek vermek gerekir. Ayrışmakla bir yere varılamayacağının iyi bilinmesi gerekir. Projede emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere gönül ve destek veren herkese bu ülke minnettar kalacaktır. Hayırlı olsun.