SESSİZ MELEKLER

O kadar narin, O kadar nazik, O kadar zarif, O kadar nazlılar ki, ağaçların dallarındaki duruşları, bakışları, birbirleriyle öpüşüp koklaşmaları, meraklı gözlerle gökyüzüne çevrelerine bakışları onları gökyüzünün melekleri yapıyor. Savunmasızlar; fırtınaya, kasırgaya, tayfuna, pompalıdan atılan saçmalara, tüfekten gelecek kurşuna, sapanla atılan taşlara karşı savunmasızlar. İncecik bacakları, minicik tırnakları ile tutundukları dallarda yine de o güzelim sesleriyle dünyanın en güzel şarkılarını söylerken, kötülükler, şiddet, kavgalar sigaranın dumanı gibi onların güzel şarkıları ile gökyüzüne doğru kayboluyor. Keşke sadece kuşların şarkılarını duysak. Sadece onların cıvıltıları doldursa dünyamızı. İnsan seslerinden yükselen hakaretler, kötü sözler, dedikodular, kırılan kalpler, yok edilen yaşamlar, hiç ulaşılamayan sevgiler hepsi hepsi onların şarkıları ile kapalı gönülleri açsa, sevgisiz yüreklere aşkı, umudu, bitmeyen sevgiyi aşılasa! Bu gökyüzünün melekleri şahinler, doğanlar, keklikler, baykuşlar, kartallar, güvercinler, serçeler, sığırcıklar… Hiç sığırcıkların dansını gökyüzüne bakarak izlediniz mi? Müthiş bir gösteri. En ünlü müzikal yapımcıları bile böylesine olağanüstü bir yapımı sahneye koyamazlar. Çizdikleri şekiller, yaptıkları dans inanın izlerken sizi kanatlandırıp, gökyüzüne doğru uçuruyor tüm sıkıntılarınızı, umutsuzluklarınızı ardınızda bırakarak yükseliyor… Yükseliyorsunuz. Elleri titremeden gökyüzünün tüm meleklerine kurşun atanlar, kimseye zararları olmayan bu canlara kıyanlar nasıl bir dünya görüşü ile büyütüldüler ki böyle bir cinayeti Tanrı’dan korkmadan işleyebiliyorlar? Kışın yağmurlu, sisli, puslu, karlı günlerinde açın gönüllerinizi bu canlara. Pencere kenarlarına, çöplerin çevresine, duvar kenarlarına, ağaç diplerine ıslatacağınız ekmek kırıntıları, onurlu, asla dilenmeyen, asla Tanrı’dan başka kimsenin önünde eğilmeyen, yaradılışındaki bu olağanüstü özelliği göremedikleri için de insanlar tarafından ‘NANKÖR’ diye haksız yere suçlana kediler ve her zaman uğradıkları onca haksızlığa, darba, işkenceye rağmen dostluğumuzdan vazgeçmeyen köpekler için de yemek artıklarınızı ve olmazsa olmaz olan sularını evlerinizin önüne bırakın. Bir akşam, sizi sessizce gizlice gözetleyip, görünmekten korkarak bırakacağınız yemeği bekleyen bir çift gözü ve o gözlerdeki teşekkürü görürseniz, bu sizde alışkanlık yapacak ve o sizi sizde onu hep sessizce arayacaksınız. Bir canlının yolunuzu bıkmadan gözetlemesinin hazzını bir kez yaşayın, göreceksiniz o bakış size neden yaşadığınızı anlatacaktır.